Kokunun izinden

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
29 Mayıs 2019 Çarşamba

On beş gün önce ziyaret ettiğimiz Isparta’da tarlada topladığımız pembe güllerin kokusu öylesine içimize işlemişti ki, İstanbul’a dönüşümüzde birkaç arkadaş bir ‘koku atölyesi’ne yazılmaya karar verdik.

Parfümörün tanımıyla başlamak en doğrusu. Parfümör parfüm tasarımı yapan kişi. Tıpkı bir müzik eserinin bestekarı gibi. Bir bireyin kendine parfümör diyebilmesi için en az on iki sene geçmesi gerekir. Ve bu arada yapması gereken sürekli koklamak ve koklamak.

Peki ya laborant ne yapar? Parfüm laboratuvar ortamında yaratılmaz, tartılır. Bir parfümü güzel bir manzara karşısında yaratabilirsiniz. Koklama esnasında konuşmazsınız, gürültülü bir yerde parfüm koklayamazsınız.

↔↔↔

Kısa süre önce yitirdiğimiz Erol Meşulam, ‘Dünyanın ilk Türk parfümörüydü’. Sektöre yeni giren gençlere hep şunu söylerdi, “Parfüm buruna hitap eden bir sanattır. İyi bir burun olmak istiyorsanız tek yapacağınız koklamaktır.”

Seminer odasının duvarlarında ünlü tasarımcıların ‘koku’ ile ilgili özdeyişleri bulunuyordu. İşte bazıları…

“Koku bir sözcük, parfüm ise edebiyattır.” Jean Claude Ellenu

“Parfüm hafızanın en yoğun şeklidir.” Jean Paul Guerlain

“Bir kadın parfümü en çok öpülmek istediği yerlere sürmelidir.” Coco Chanel

↔↔↔

Biliyor muydunuz?

Güzel kokular insanı mutlu eder. Kokladığınız güzel bir koku duygularınız üzerinde pozitif bir etki bırakır.

Tüm dünyada sadece 500 parfümör bulunmaktadır. Kleopatra parfüm kullanmayı o kadar severmiş ki, kokusu karaya ondan önce ulaşsın diye yelkenleri parfümlü suyla yıkatırmış.

Bu yazıdaki bilgiler için ‘Petals – fragrences, Lifestyle Dergisi Spring (2019)den yararlanılmıştır.  

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün