Akdeniz çok davetkâr

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
23 Ocak 2019 Çarşamba

Okulların on beş günlük sömestr tatiline girmesiyle trafik büyük ölçüde rahatladı. Kimileri şehirde kalmayı yeğlerken, kimileri tatile çıktı. Kış tatilinin en revaçta olan yöreleri ise kayak merkezleri… Çok tipik fotoğraflar vardır. Otel kapısının az ötesinde, taze karların üstünde gülümseyen büyükanne, büyükbaba; anne-baba ve çocuklar. Üç nesil bir arada. Büyükannelerin dağda ne işi var derseniz… Ebeveynler kayarken, ders alan çocuklara göz kulak olmak, biraz da arkalarını toplamak için beklemedeler. Oysaki bizim nesil, sağlık açısından ‘kaymak’ değil ‘kaymamak’ üzerine endekslenmeli. Demek istediğim, özverinin azı karar çoğu zarar.

↔↔↔

Mağazalardaki yüksek indirimler halkı alışveriş yapmaya özendirmiyor. Bir zamanlar tenzilatın ilk günü mallar kapanın elinde kalırdı. Şimdi ise aynı dükkâna giriyorsunuz, içeride iki veya üç kişi var. Onların peşinde ise hizmet vermek için bekleyen iki-üç personel…

Yine aynı halk, giyime öncelik vermezken, her fırsatta tatil olanakları yaratıyor. Turizm sektörü, özellikle iç turizm, kısa hafta sonu seçenekleri sunuyor.

Eşimle benzer bir tatil yapmayı planlarken, sömestr unsurunu düşünmemiştik. Böyle bir dönemde hem çok kalabalık oluyor, hem de fiyatlar katlanıyor.

İstanbul dışına çıkacağım zaman iklimi ılıman olan bir bölgeyi yeğlerim.

Hafta sonunda bir gazetenin ilavesinde tanıtımı yapılan Tarsus-Mersin parkuru ilgimi çekti. Tarsus tarihi dokusuyla öne çıkarken, Mersin ise estetik değere sahip modern bir kent. Tarsus Şelalesi, Ulu Camii, St. Paul Kilisesi, eski konaklar vb, görülmesi gerekenlerden. Din turizmi açısından bakıldığında Tarsus, Kudüs, Mekke ve Vatikan’dan sonra dördüncü önemli kent olarak bilinir.

Dokuz kilometrelik sahil şeridiyle Mersin ülkenin en güzel kordon boyuna sahip.

Anlatılanlarla olmuyor, gidip görmek lazım.

Akdeniz çok davetkâr…

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün