Tatil bitti; yorgunuz

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
13 Temmuz 2016 Çarşamba

Uzuun upuzuuun bir Şeker Bayramı tatili yaşandı. Dıştan gelen iptallerle turizmin dibe vurması yüzünden Turizm Bakanı yetkililerle görüşerek en azından iç turizmi canlandırmak için bayram tatilini köprü yaptı.

Kimileri fırsat bu fırsat diyerek, yurt içi/yurt dışı tatil yörelerine dağıldı, kimileri şehirde kalmayı yeğledi.

Küme halinde bir yerlere gitmeye bayılırız. Çeşme’de ‘kumru’ ve ‘boyoz’ tüketenler, ‘A bütün tanıdıklar burada’ dedi. Bodrum konuklarını karada ve denizde ağırladı.

Tekneyle gelenler Marina’da demirledi. Otel ve pansiyonlar tıklım tıklımdı. Sahilde güneşlenenler, pazar günleri Büyükada’ya doluşan halk gibi balık istifiydi. Bodrum’a gidenler de ‘A, herkes Bodrum’da’ dediler. Çocuklu aileler Antalya’da tatil köylerini yeğlediler. Ebeveynler, ‘A bütün çocuklar burada’ dediler.

Senelerin alışkanlığı, evdeki yardımcımız Emine Abla ailesiyle birlikte Kastamonu’daki köyüne bayram ziyaretine gitti. Turizm Bakanı gibi önceden haber verdi, ‘Abla gidiş geliş çok pahalı oldu, on gün için değmiyor. Biz bir ay kalacağız’. ‘Kalma’ desem yine kalacak. Tartışmak gereksiz.

Bu karara en büyük tepki, şehirdeki evde yaşayan oğlumdan geldi; “Çamaşırların ütüsü ne olacak?” Olası hasarları önlemek için neler yapmaması gerektiğinin iyice altını çizdim.

***

Sınırlarımızın biraz dışına taşmak isteyenler Yunan Adalarının her birini, kum, deniz ve Uzo eşliğinde enine boyuna doldurdular. Bir zamanlar Sedef Adası ve Heybeli açıklarında konuşlanan tekneler artık Ege Denizinde şık pareolar ve ‘yasu’larla yol alıyor.

Revaçta olan ikinci ülke ise ‘Akdeniz’in Gelini’ olarak bilinen Hırvatistan’dı. Dubrovnik ve Split zirve yaptı. Dalmaçya kıyıları bu kez de, ‘A herkes buradaymış’ denilen yerlerdendi.

Vizeli/vizesiz tartışması yapıla dursun, isteyenler bir yerlere gittiler.

İlginçtir, on günlük tatil sonrası dönüş yapanlar öyle yorgunlar ki, bildiğiniz gibi değil…