Premier Lig’in Sindirellası Leicester City

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
23 Mart 2016 Çarşamba

Dünyanın seyri en keyifli ligi birçok futbol sever için İngiliz Premier Lig. Bu ligin takip edilmesinin en önemli özelliği rekabet ve mücadele en üst seviye olmasıdır. Liverpool futbol kulübü en son Premier Lig şampiyonluğunu 1989-90 yılında aldı. Bu zamana kadar UEFA ve Şampiyonlar Ligi kupasını almalarına rağmen, Liverpool taraftarı lig şampiyonluğunu bunlardan daha çok önemser.

Bütün dünyanın takip ettiği Premier Lig’de bu sezon belki de bir tarih yazılıyor. Birçok spor yazarına göre bütün futbol tarihinin en önemli başarısı elde edilmek üzere…

Dünya futbolunu yakından takip edenlerin iyi bildiği, Leicester City’nin hikâyesinden bahsediyorum.

Leicester City’nin tarihinin bu sezona kadar en büyük başarısı FA Cup’ta (1969), Premier Lig’de ikincilik (1929). Şu an sezonun bitimine yedi hafta kala ligin en üst sırasında, ardından gelen en yakın rakipleriyle beş puan farkla şampiyonluğa doğru gidiyorlar…

Bunun yanında takımın futbolcularının başarıları ve hikâyeleri ayrı bir film konusu, Örneğin takımın golcüsü James Vardy, küçük yaşta Sheffield Wednesday’in altyapısına girdi. On altı yaşına geldiğinde, kulübü tarafından yetersiz bulundu, serbest bırakıldı. Profesyonel futbolcu olma hayalinden o gün vazgeçmişti. Karbon fiber üreten bir fabrikaya işçi olarak girdi, amatör liglerde futbol oynamaya başladı. Ancak bu süreçte formasını giydiği her takımda harikalar yaratınca Leicester City, İngiltere tarihinde amatör liglerden bir futbolcuya ödenen en yüksek ücret rekoru ile kendisini 2012’de renklerine bağladı.

Bu film senaryosunu andıran hikâyenin bir kahramanı Jamie Vardy, on bir gol ile Premier Lig tarihinin üst üste en fazla gol atan futbolcusu oldu. Jamie Vardy, amatör kümelerde tüm hayallerinden vazgeçmiş yetenekleri, yeni Jamie Vardy’leri arıyor. Kendi kurduğu ‘V 9 Akademi’ yeterince şans bulamamış, yetenekli gençlere kapı açmaya hazırlanıyor.

Takımın orta sahasında yer alan Danny Drinkwater ise bu sezon ilk defa İngiltere milli takımına çağrıldı. N’Golo Kante yine bu sezondaki başarısı sayesinde Fransa Milli Takımına çağrılan bir başka futbolcu oldu. Ayrıca takımın Cezayirli orta saha oyuncusu Riyad Mahrez’in gelecek sezon transferlerinin gözdesi olmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Peki, nedir Leicester City’nin bu başarısının sırrı? Futbol yorumcularının saydıkları nedenler biraz yüzeysel kalıyor; Premier Lig’deki büyük takımların formsuz olması, doğru bir ekip kurulması gibi sebepler yeterli bir açıklama olmuyor.

Sonuç olarak, İngiltere Premier Lig’de 2013-2014 sezonunda Liverpool’un son haftalarda şampiyonluğu kaçırmasına benzer, 2015-2016 sezonu da başka bir romantik futbol hikâyesine doğru gidiyor. Umarım sonu Lecicester City için mutlu sona ulaşan bir Sindirella masalına benzer. Ve umarım bu başarının sırlarını daha derinden öğrenme şansımız olur.