Çin Süper Ligi ve Kulüpler Yasası

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
24 Şubat 2016 Çarşamba

Süper Lig arasında özelikle Çinli futbol kulüplerinin Türkiye ligindeki futbolculara ilgisini hatta Burak Yılmaz ve Ersan Gülüm transferlerini geçtiğimiz günlerde gördük. Bu transferler en cazip noktası kulüplere ödenen bonservis bedelleri ve futbolculara verilen ücretler. Örnek vermek gerekirse Burak Yılmaz, Galatasaray ile anlaşması dahilinde yıllık 2,5 milyon Euro ücret alıyordu, Çin’in Beijin Guoan takımıyla yıllık 8 milyon Euro ücrete anlaştı. Bu 30 yaşına gelmiş Burak Yılmaz için ortalamanın üzerinde bir sözleşme.

Çin Süper Liginde neler oluyor o zaman daha detaylı bakalım…

Özelikle Burak Yılmaz ve Ersan Gülüm ile gündeme oturan Çin Süper Ligi aslında 12 yıllık bir lig ve son 4-5 senedir Avrupa’dan birçok ünlü ismi transfer ediyor. Örneğin Nicolas Anelka veya Didier Drogba, geçmişte Çin Süper Liginde oynamış futbolcular. Aslında işin aslı hep bu kulüpler yasası… Bildiğiniz gibi Türkiye’deki spor kulüpleri, dernekler kanununa bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Bu da endüstriyel futbolun ve yatırımcının Türk kulüplerine yatırım yapmasını engelliyor.

Dünya, artık futbolu bir spordan daha çok eğlence sektörünün bir parçası olarak görüyor. Bu da parası olan yatırımcıların bir kulübe yatırım yaparak, kâr edebilecekleri veya itibar kazanabilecekleri bir durum olarak değerlendiriliyor. Çin Başbakanı Xi Jinping bu vizyon ile Çin Süper Ligindeki takımları destekliyor. Xi’nin hedeflerinden biri kendi spor ekonomilerinin 2025 yılında kadar 850 milyar dolara ulaşması. Bunun için ülkedeki zenginlerin ve yatırımcıların futbola yatırım yapması konusunda tavsiyede bulunuyor. Örnek vermek gerekirse Guangzhou Evergrande takımının yüzde 60’ı Evergrande Group’a ait. Evergrande Çin’in en büyük inşaat firmalarından biri. Geri kalan yüzde 40 da e-ticaret devi Alibaba’ya ait.

Bunun yanında Çin Süper Liginin çok yeni bir lig olması birçok fırsatı ortaya çıkartıyor. ABD’de futbolun eğlence sektörü için ne kadar değerli olduğunu keşfettiğinden beri sürekli olarak futbola ve onları ulusal ligi MLS yatırım yapıyor. Fakat MLS’nin NFL (Amerikan Futbol Ligi ),NBA ve NHL gibi rakipleri var. Çin’de futboldan başka bu büyüklükte takip edilebilecek spor karşılaşması bulunmuyor. Ayrıca Çin’in nüfusunun 1,35 milyar kişi olduğunu hatırlayalım, bu Avrupa’nın iki katı, ABD’nin dört katı anlamına geliyor. Bu potansiyel Çin’in Dünya Kupasına ev sahipliği hedefi koymasını sağlıyor.

Bunun yanında orta seviyedeki futbolcular için de Çin farklı bir kariyer noktası oluyor. Örnek vermek gerekirse, Çin daha çok kariyerinin ortasındaki futbolcuları transfer ediyor. Alex Teixeira ve Jackson Martinez Çin’e giderken Lampard ve Gerrard gibi kariyerinin sonundaki futbolcular daha çok MLS’e transfer oluyor.

Dolayısıyla Çin, futbola yatırım yaparak MLS veya Katar gibi futbolcuların son durağı olmayan fakat Premier Leauge veya La Liga’ya iyi bir alternatif olarak dünya futbolunda kendini konumlandırmaya çalışıyor. Bunu yaparken de gelişmiş ekonomisini ve özel sektörü işin içine katarak ülke ekonomisini ve özelikle eğlence sektörünü geliştirmeyi hedefliyor.