Lig TV ve Bein Medya Grup

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
29 Temmuz 2015 Çarşamba

Türk futbolunda farklı gelişmeler oluyor. Bunları bomba transferleri takip ederken kaçırmış olabilirsiniz.

Gazete köşelerinde fazla yer almadı. Başka bir deyişle son dönemin muhasebeci-futbolcu yorumcuları fazla değinmemiş olabilir. Türkiye Süper Ligi’nin yayıncı kuruluşu Digitürk açıklandığı kadarıyla 1-1,5 milyon dolar karşılığında Bein Medya Grup tarafından satın alındı. Digitürk'ü alan Katarlı şirketin CEO’su Nasser Al-Khelaifi, aynı zamanda Paris Saint Germain kulübünün de sahibi.

Ayrıca geçtiğimiz günlerde, Süper Lig AŞ adında bir kuruluş kuruldu. Buna göre Süper Lig AŞ 2017’de yayın hakları ihalesini kendi yönetecek. En önemlisi TFF’nin yayın gelirinden alacağı pay da yüzde 12’den yüzde 4’e düşecek. Bunun yanı sıra başka önemli kararlar da alındı: Süper Lig AŞ’ye birlikten beş, TFF’den üç üye atanacak. İlk hedef Kulüpler Birliği Vakfı’nın yasal statüye kavuşturulması. Kaynakların doğru kullanımı için Mali Kontrol Kurulu kurulacak. Yayın geliri, kulüplere yine bugünkü sistemdeki gibi dağıtılacak. Şirketleşme modeli PTT 1. Lig’e de uygulamaya konulacak.

Son olarak Fenerbahçe dışında Galatasaray ve Beşiktaş’ın transfer yaparken çok dikkatli adımlar attığını görüyoruz. Futbolcu satmadan kimseyi takıma katmıyor/katamıyorlar. Sneijder ile sözleşme yenileme konusunda Galatasaraylı yöneticilerin çekingen davranması, Beşiktaş’ın Demba Ba ve Atınç’ın gelirleri üzerinden transfer politikası yürütmesi aslında çemberin büyük takımlar için daraldığını işaret ediyor. Bu arada şahsi fikrim Sabri’nin sözleşmesi tamamıyla Hamza Hamzaoğlu’nun kaprisi sonucu gerçekleşti.

UEFA 2014 yılında Finansal Fair Play çerçevesinde Türk kulüplerine cezalar vermişti. Bursaspor Avrupa Kupasına gidemedi. Beşiktaş yeni oyuncu transferinde sınırlamayı kabul etti. Galatasaray, Eskişehir, Trabzonspor’a para cezası verildi. Ayrıca Avrupa’da bu konuda en çok sorun yaşayan iki kulüp var. Arap sermayesine dayalı Mancehester City ve PSG.

Şimdi parçaları birleştirirsek, ortaya şu şekilde bir tablo çıkıyor. Futbol kulüpleri, UEFA’nın cezalarını görüp Avrupa kupalarına gidemeyebilecekleri tehlikesini görünce çözüm arayışına gittiler. Devlet bir kez daha araya girdi. TMSF’ye devredilen Lig TV kendi kendini bu şekilde döndüremeyeceği belli olduğu için yeni yatırımcı arandı. Katarlı Bein Media önce kulüpleri düzenleyip, mali açıdan Avrupa kupalarına gitmelerinde sorun olmamasını istemiştir. Dolayısıyla Süper Lig AŞ bu şekilde kurulmuş ve kulüplerin denetleneceği açıklanmıştır. Sonuçta PSG bu konuda en çok sorun yaşayan kulüplerden biri…

Peki, Süper Lig yayın hakları 2017 yılına kadar Lig TV’nin elinde sonra tekrar ihale olacak. Dolayısıyla akıllara şu soru geliyor: Bein sports sadece iki yıl için mi Türkiye piyasasına girdi. Yoksa farklı bir kurguları ve düşünceleri mi var? Anlaşmanın detayları ve Bein Türkiye operasyonundaki faaliyetlerini detayını gördükten sonra bunu yorumlamak daha net olacaktır. Fakat mevcut tabloda Türk futbolunda ciddi bir çözüm arayışı içinde olduğunu ve bununla ilgili adımlar atıldığını net olarak görüyoruz.