‘Her Amacın Bir Zamanı Var’

Tilda LEVİ Köşe Yazısı 0 yorum
19 Kasım 2014 Çarşamba

Bir ‘Limmud’ daha geçti. On yıldır bu koordinasyonu sağlamak yürek ister, inanç ister. Mekân giderek daha büyüyor sanki. Pazar günü neredeyse içeri giremeyecektik. İzdihamı önlemek için Gina Alkaş kapının önünde iki kolunu açmış, insanları küçük gruplar halinde içeriye kabul ediyordu. Kalabalıktan, Limmud’a katılan tanıdıklarımın birçoğunu göremedim bile.

Eşimle öğle arası buluşmak üzere farklı yerlere dağıldık. Bu sene, tanıdık konuşmacıları onurlandırmaktansa, ilgimi çeken diğer konuları dinlemeyi seçtim. Tesadüf iki yakın arkadaşıma rastlayınca daha az entel (!) takılıp kişisel gelişim konularını tercih ettim. Katılımcılara, konuşmacıların başarı öykülerini dinlemek daha ilginç gelirken; siyasi tartışmaların yer aldığı salonlar ne kadar dolu olursa olsun, bu konular artık insanları yormaya başladı.

İkramların bolluğu gerçek bir ‘Yidişe Mama’ planlamasıydı. Pazar günü en büyük kazancım Alper Rozanes ile tanışıp, onu dinlemek oldu. Alper’in ‘iyi bir sunum yapmanın püf noktaları’ hakkında paylaştığı bilgiler, topluluk önünde konuşma konusunda da katılımcılara ipuçları verdi.

Cemaat hayatına şu veya bu kurum içinde paydaş olduğum günden bu yana kişilerin, yapıcı tenkitleri dahi yanlış algıladıklarını ve çok ters tepki verdiklerini gözlemledim. Uzun süre de fikir beyan etmemeyi tercih ettim. Zaten insanların çoğu böyle davranarak ‘iyi vatandaş’ statüsünde kalmıyor mu? Öte yandan değer verdiğiniz kişiler, değer verdiğiniz bir etkinlik için uğraşırken, konuya ilişkin farklı bir düşünceyi iletemiyorsanız bu bir samimiyetsizlik örneğidir.

Bu yıl da, Sibel Franko ve ekibi bizlere olağanüstü iki gün yaşattılar. Limmud onuncu yılında zirvedeydi. Bununla beraber özellikle belli bir yaşın üstündeki kişileri de düşünerek, program akışında mekânlara zamanında ulaşabilmek için bazı değişikliklerin yapılmasında yarar görüyorum. İnsanlar yorgun, anlamak lazım. Çıta yüksek olunca, işler de zorlaşıyor.

***

‘Her Amacın Bir Zamanı Var’… Yazan, Jonathan D. Sarna; çeviren, Estreya Seval Vali. Bu kitap Limmud’da katılımcılara hediye edildi. Kitap, Gözlem Yayınları tarafından yayınlandı. Şalom’da çalışmanın en keyifli yanlarından biri, matbaadan gelen yeni bir kitaba hemen el koymaktır. Fırından çıkan sıcak bir ekmeğe dokunmak gibidir. Kitabı aldığım gibi eve götürdüm. Limmud’a kadar okuyup bitirdim. Çok güzeldi. Bir babanın kızına, Tora’nın güncel hayata uyarlanabilecek örnekleriyle yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bölümleri belli bir sırayla da okumak gerekmiyor. E. Seval Vali’nin çevirisinin de, kitabın bu denli başarılı olmasında büyük payı var.

Kitapta küçük bir ayrıntı dikkatimi çekti. Türkçe basımı üç kişiye ithaf edilmiş; keşke soyadları da belirtilmiş olsaydı. Dediğim gibi sadece bir ayrıntı…

1 Yorum