“Gözleri açık sevmek”

Avram VENTURA Köşe Yazısı
4 Nisan 2012 Çarşamba

Jorge Bucay ve Silvia Salinas’ın yazdıkları Gözleri Açık Sevmek kitabındaki şu sözleri birlikte okuyalım:

“Birini sevmek aynı şekilde düşünmek ya da onu kendimden fazla sevmek demek değildir; önemli olan gözleri açık sevmektir. Bir çiftin bunu anlamasını sağlayabilirsek, temel bir anlaşmayı sağlamış oluruz: Seni olduğun gibi kabul ediyorum, sen de beni olduğum gibi kabul ediyorsun.”

“Karşımdakini kabul etmek, kendimi kabul etmekle başlar.

Kendimizi olduğumuz gibi görmemiz, neler yaşadığımızı fark etmemiz, sevgi dolu bir tutum benimsememiz, kendi kendimizle tamir edici bir ilişki içinde olmamız anlamına gelir. Tüm bunlar sayesinde gelişiriz.”

Bu güne değin öne sürdükleri kuramları ya da ele aldıkları kurgularıyla, sevgi ve aşk üstüne onlarca kitap okumuşumdur. Bu konuda elimden geçen roman, öykü ya da şiirlerin sayısını bilmiyorum. Kuşkusuz yıllardır okuduğum bunca kitabın kışkırtmasıyla, çoğunda beğendiğim, kendime yakın gördüğüm kimi yaklaşımlar, deneyimler beni bu konu üstünde düşünmeye yöneltmiştir. Zaman zaman yazdığım denemelerde kendi görüşlerimi de aktarmaya çalıştım. Bunlardan edindiğim izlenim, sevgi üstüne söylenen her sözün, bana göre içinde bir deneyimi de barındırıyor olmasıdır. Bu ister bir psikologun klinik çalışmaları, ister bir danışmanın gözlem ve izlenimleri, isterse sevda denizinde kulaç atmaya çalışan biri tarafından dile getirilmiş sözler olsun, mutlaka içeriklerinde, yaşananların birer yansımasını da barındırmaktadırlar.

Benzerlerini çokça okumuş olmama karşın, farklı bir kurguyla karşıma çıkan Gözleri Açık Sevmek kitabının kapağını kapattıktan sonra, bir süre bu konu üstünde düşündüm. Bende bıraktığı temel ileti olarak şunu söyleyebilirim:

Sevgiyi canlı tutan en önemli etmenlerin başında, karşımızdaki insanı olduğu gibi kabul etmek geliyor!

Bu yaklaşım içinde ne özgürlüğümüzden ödün veriyoruz, ne alışkanlıklarımızdan, ne de bağımsızlığımızdan...

Eksikliklerimizi, hatalarımızı, kusurlarımızı, kısaca tüm olumlu ve olumsuz yanlarımızı bilerek...

Karşımızdaki insanı bir tutkuyla bağlanmışçasına körü körüne değil, her şeyi kabullenmiş ve gözleri açık olarak seviyoruz!

Yazılarımda kendimi odak noktasına koyarak düşüncelerimi aktarırken her zaman şunu söylemişimdir: Başta eşimiz olmak üzere, yakın çevremizle çok farklı görüş ve beğenilerde olsak da, bu karşıt eğilimlere her zaman saygı duyarak, birbirimize olan sevgimizi koruyabiliyoruz.

Montaigne’in şu sözlerini anımsadım:

“Onu niçin sevdiğimi söylemem için sıkboğaz edilseydim, sanırım şöyle yanıt verirdim: Çünkü o oydu, ben de ben!”

Kuşkusuz gözlerimiz açık, bu gerçeği görebildiğimiz sürece...