Şelah leha

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
15 Haziran 2011 Çarşamba

Çaba gösterebilmek

“Lo nuhal laalot el aam ki hazak u mimenu – bu halk ile baş edemeyiz çünkü bizden çok kuvvetliler.”

 

Birçok Tora açıklayıcısı aynı soruda fikir birliği içindedir. Mısır’daki bütün cezalardan, Kızıldeniz olayından, Amalek zaferinden sonra halk Kenaan topraklarını ele geçirmek konusunda neden bu kadar moralsiz ve cesaretsiz davranır? Bütün bunları gerçekleştiren Tanrı için Kenaan ülkesinin fethi bu kadar zor mudur?

Çağımızın en büyük Tora otoritelerinden biri olan Rabi Moşe Feinstein derin psikolojik bir yaklaşımla bu sorunun cevabını vermeye çalışır. İsraeloğulları’nın Tanrı inancı içlerinde belli bir eğitim, çalışma, efor veya ön hazırlık olmadan birden bire filizlenmiştir. Yalkut Reuveni Beşalah peraşasındaki açıklamalarında Bene Yisrael’in Mısır’da Avoda Zara yaptıklarını kaydeder. İsraeloğulları’nın inancı kendi çabaları olmadan doğaüstü olaylara tanık olduklarında kendiliğinden oluşmaya başlamıştır.  Mucizelere tanık olmalarına rağmen inançları kuvvetli bir şekilde tesis olmuş olabilir ancak bir o kadar hızlı şekilde de boşa harcanmıştır. 

Midraş bizlere Kızıldeniz olayında ruhani olarak en basit bir insanın tanık olduğu büyük vizyonun yanında Yehezkel’in olağanüstü vizyonunun bir anlamı kalmadığını öğretir. O halde bu halkın peygamberlik gücüne ne olmuştur? İşte temel nokta buradadır. Peygamberlik birden gelmiş, birden de yok olup gitmiştir. Belki Yehezkel o kadar da yüksek bir vizyon görmemiştir ancak kendisini ruhani olarak büyük çabalarla yükselttiğinden ve peygamberliğe hazırladığından gelen peygamberlik kalıcı olmuştur. Aynı Bene Yisrael’in çöldeki ayaklanmaları da buna benzer. Mucizelere tanık olan halkın içinde elbette ki bir inanç oluşmuştur. Ancak kendileri bir çaba göstermediklerinden her yeni durumda inançları sendelemiştir.

Talmud Masehet Megila 6/B’de şöyle der: “Biri sana hiç çaba göstermeden Tora bilgisine sahip oldum derse ona sakın inanma.” Tora bilgisi insanda ancak gerçek anlamda bir gayret ve çalışma ile yeşerebilir.

Dr. Twerski’ye göre bu çok önemli bir tespittir. Geçmişte büyük çabalarla ve uzun bir zaman sonunda elde edilebilen şeylere bir anda sahip olabildiğimiz bir zamanda yaşıyoruz. Bir düğmeye basarak bir çok şeyi elimizin altında bulmak günümüzde işten bile değildir. Fakat Tora bilinci konusunda bu yöntemin işe yaramadığını görmek bizleri hayal kırıklığına uğratabilir. Anlayarak Tora bilincine erişmek binlerce yıl öncesinde olduğu gibi günümüzde de büyük bir çaba ve istek gerektirir. Tora öğreniminde mikrodalga fırıncılık yoktur.

İstemek, çabalamak ve bu konuda Tora’yı içselleştirebilmek gerçekleştiği anda teknolojik gelişmeler bizlere elbette ki yardımcı olacaktır. Tora tarafından olumlu bir şekilde etkilenen, bunu bir yaşam tarzı olarak kabul eden insana Raşi’nin söylediği “Tora için ağır çalışmak” zor gelmeyecektir. Davranışlarımız, yaşamımız ve çabamız bu uğurda oldukça Tora’yı daha derinden algılayabilecek ve ruhani olarak daha yükseğe çıkabileceğiz.