Mario Frangoulis ve arkadaşları…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
12 Ağustos 2009 Çarşamba

Yer: Turkcell Kuruçeşme Arena

Sanatçı: Mario Frangoulis

Seyirci: Ben ve ayakta alkışlayan yüzlerce sanatsever

Mario’nun arkadaşları: Meyra, Frances Ruffelle ve George Perris

***

Bu yaz en büyük pişmanlıklarımdan biri açık hava konserlerini yeterince takip edememem. Taşınmam, işim, hafta sonu Büyükada’da olmam, gitmem gereken düğünler ve sorumluluklar sadece kafamdaki birkaç bahane. İşin aslı, nedendir bilmem bu sene biletix ve internete girip, konserleri adam gibi takip edememem ve yazın sonuna doğru kendime gelmem.

Leonard Cohen’i maalesef kaçırdım. Çok geç haberim oldu, sallanana kadar bilet ayarlayamadım.  Konserin başında yer alan üzücü protestolara, sanatla politikanın karışmaması gerektiğinin bilincine hala varamamış birkaç sevimsiz eylemciye rağmen, konserin çok başarılı geçtiğini, dört kere sahneye geri döndüğünü duyunca sevindim.

***

Ağustos ayının ortalarında olduğumuzu idrak edince, geçen sene de Kuruçeşme’de konserine gidip büyük keyif aldığım ünlü tenor Mario Frangoulis’in eşsiz performansını kaçırmak istemedim.  Frangoulis Pavarotti’nin tahtına aday gösterilen ünlü bir tenor olmanın yanı sıra, güçlü sesini Vincero Perdero’dan, Brodway Müzikallerine, Soledad’a kadar değişik şarkı tarzlarına adapte edebilen müthiş bir karizma ve ses rengine sahip.  Düetleri de insanı ürperten müthiş bir ses ve uyuma...  Karşılıklı düet yaptığı sanatçı arkadaşları Meyra, Frances Ruffelle ve George Perris’in de hakkını vermek gerek.

İtiraf etmeliyim ki, George Perris’in adını Pazar akşamından önce duymadım.  Yunanistan’da çok sevilen bir sanatçı olan Perris’i, Frangoulis’in bu kadar onurlandırması çok hoşuma gitti. Birkaç kere “Bu ismi unutmayın George Perris” deyişi, sanırım sanatseverlerin hafızasına yerleşmiştir.  Mario Frangoulis’in üstün başarısına rağmen çok mütevazı olduğunu düşünüyorum, bu da onu büyük sanatçı yapıyor.  Bugüne kadar Kuruçeşme Arena’da birçok konsere gittim fakat ışıkçı Fatih’e kadar herkese teşekkür eden bir sanatçıya ilk defa rastladım.  Buna geçen hafta konserine gittiğim Gloria Estefan da dahil.  Herkes kendi orkestrasını över ve kaçıp gider.  Zannedersem Frangoulis’in jesti Fatih’in hoşuna gitmiştir.

***

Başarının olduğu yerde maalesef kıskançlık da acımasız yüzünü gösteriyor.  İnsanların Mario Frangoulis’e yapabilecek fazla bir yorumları haliyle yok.  Konserin başında birlikte düet yaptığı Meyra’yı takdim eden Frangoulis, Meyra’nın Spente le stelle’yi seslendireceğini söylediğinde arkamda oturan tombul seyirci bayan “Hah işte onu söyleyemezsin, çıkmaz o senden” diyerek büyük bir sevinçle arkadaşına yorum yaptı.  Spente le stelle çok güçlü bir ses gerektiren bir şarkı, Meyra ise çok güçlü bir sese sahip olan başarılı bir soprano.  Belki şarkının duyduğum en iyi versiyonu değildi fakat Meyra’dan daha iyi seslendirebilecek Türkiye’de kaç soprano sayabilir acaba arkamdaki sanatsever bayan?

Mario Frangoulis düet yapacak kadar beğenmişse Meyra’yı, belki o beğenmese de olur…