7. adalı gazeteciler buluşması

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
22 Temmuz 2009 Çarşamba

Bundan yedi yıl önce Oral Çalışlar’ın girişimiyle Heybeli, Burgaz, Kınalı ve Büyükada’da yaşayan gazetecilerin büyük bir kısmı, bir yemekte bir araya geldik. Kim niye çağrıldı veya çağrılmadı gibi bir olay da olmadı. Oral Bey çevresinde kimi tanıyorsa ona ulaştı. Son derece de iyi ev sahipliği yaptığı için, her sene organizasyon işi ona yüklendi.

Farklı bir iki mekan denendiyse de toplantılar artık hep Lido’da Şef Abidin Usta’nın düzenlediği keyifli masalarda yapılıyor. Buluşmalar önceleri salt gazetecilerle gerçekleşti. Sonraları bunlara yayıncılar, kitapçılar, yapımcılar, tasarımcılar, televizyoncular gibi yazım dünyası ile iç içe olan arkadaşlar da katıldı. Bu yıl katılanlardan bir kaç isim sıralayayım: Ahmet Polat (kitapçı), Mıgırdıç Margosyan, İpek Çalışlar, Oral Çalışlar, Rıdvan Akar, Mete Akyol, Mete Çubukçu, Sevgi Çubukçu, Balçiçek Pamir, Halim Sermet, Nezih Danyalcı, Onur Belge(Spor yazarı), Nadire Mater....

Kırk kişiyi geçiyorduk o akşam. Amerika’da olduğu için Altan Öymen katılamayacağını bildirdi. Necmi Tanyolaç şehir dışında bulunduğundan gelemedi. Ama yemeğin tam ortasında telefon etti ve “Benim için de bir kadeh için” dedi.

Bu vesile ile Adalar Vakfı ‘nın kurucu üyelerinden olan Halim Sermet, Adalar Müzesi hakkında kısa bir brifing verdi. Ağzım açık dinledim. Dilerim tüm anlattıkları bir an önce hayata geçer.

Seneler içinde ne yazık ki, yitirilenler oluyor. Onlar da unutulmadı. Anılar tazelendi.

Zaman hızla akıp gidiyor. Yedi sene çok çabuk geçti. Her yıl aynı simalara rastlamıyoruz. Ama hep bir çekirdek kadro var. Nitekim, Nadire Mater yanıma yaklaşarak: “Herkese getiremedim” diyerek son kitabını imzalayıp verdi. Sonuç olarak buluşma o kadar keyifli geçti ki, eylül ayında bir daha bir araya gelme kararı alındı.. 

* * *

Kiminiz zaten haberdardır; kiminiz ise bilmeyebilir. Seneler evvel Büyükada’da İskele Meydanı’nda doğma büyüme Adalı olan üç kardeş Sinek adında bir cafe açtılar. Kendi türünde tek ve her an işin başında oldukları için kısa sürede tutundular. Cumartesi geceleri çalan ‘70lerin müziği yaşıtlarıma inanılmaz cazip geldi. Yemekler güzel, sunum daha da zarifti. Derken, Sinek kapandı. Dostlarının yoğun baskılarına rağmen uzun süre sessiz kaldılar. Ta ki, bu sene Maden’de bir evin bahçesinde ‘Bahçe’de Sinek’ adıyla hizmet vermeye başlayana dek. ‘Bahçe’de Sinek’ butik tarzda çalışıyor. Zira bir akşam yemeğinde ortalama 25 kişi alacak kadar yeri var. Onun için de rezervasyon şart. Müşterilerine sağladığı bir kolaylık da yemeklerin internet üzerinden sipariş edilebilmesi. Mucizevi bir şekilde isminin tam tersine, bahçede sinek/sivrisinek yok.

Gerçi yer ayırtmadan sabah kahvaltısına da gidilebilir. O da ayrı bir keyf. Mükemmel bir servisin yanısıra sizi her an şaşırtabilecek küçük sürprizlere tanık olacaksınız.

Yazılarımızda prensip olarak web sitelerinin adreslerini vermeyiz. Ama ara sıra istisnalar da olur. Bir göz atın derim. http://www.bahcedesinek.com/sinek/Giris.html

Bu yerin ayrıcalığı ne, derseniz, yanıtım: Kendinizi evinizin balkonundaki kadar rahat hissedeceksiniz ve aynı zamanda herşey önünüze dört dörtlük hazır gelecek.