Hayata şükret

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
8 Nisan 2009 Çarşamba

360 derece adını verdiğimiz yeni yazı dizimiz uzun süreliğine bana komşu geldi. Yenilik her zaman iyidir. Taze kan gibidir, sayfaya canlılık katar. Öte yandan, aldı beni bir düşünce. Türkiye’nin entelektüel kesimi ile yanyana olmak farklı bir sorumluluk mu isterdi, yazılarımda daha dikkatli mi olmalıydım? Üzerinde düşündükten sonra, olduğum gibi kalmaya karar verdim. Hani bazı insanlar vardır, doğal  ortamlarında her zaman şık ve bakımlıdırlar. Düğün ve benzeri kutlamada ise, daha iyi görünebilmek için özel çaba sarfederler. Genelde  de sonuç başarılı değildir. İşte tıpkı  örnekteki gibi, ben de yazı tarzımla oynamamaya karar verdim. Geçtiğimiz hafta, Cüneyt Ülsever, bu hafta İshak Alaton gibi kalemler ve daha niceleri gazetemizin ikinci sayfasında yerlerini buluyorlar. Bana da bu konuda sevinmek ve köşe yazımı her zamanki gibi sürdürmek düşüyor.

* * *

“Şükür” çok sık kullandığım bir sözcüktür. Bana da rahmetli Ziya Alkaş’tan geçti. Haftada bir gazeteye yardıma gelen Ziya Bey’e, “nasılsınız?” diye sorduğumuzda “şükür, daima şükür” diye yanıtlardı. Dostluk Yurdu Derneği’nin bu yılki tiyatro etkinliğinin adı: “Moiz, Hayata Şükret”. Ne keyifle izlediğimi, kaç kere alkışladığımı hatırlamıyorum. Tüm ekibi, emeği geçenleri candan kutluyorum. Hem güldürdü, hem düşündürdü. Neyse ki evimizde beyazları,  siyahları, renklileri bir arada yıkayan ‘ev erkekleri’miz yok! Bu vesile ile gelen misafirleri karşılayan Dostluk Ailesi’ne gösterdikleri sıcak karşılama ve yardımcı olma tarzlarına teşekkür ederim. İnsan  bu yaklaşım karşısında kendini bir farklı hissediyor.

* * *

Sunay Akın’ın Caddebostan’da bulunan ‘Oyuncak Müzesi’ beyaza boyanmış iki katlı bir ahşap köşk. Her ne kadar adı ‘Oyuncak’ ise de çocuklar kadar yetişkinlere de hitap ediyor. Pazar günleri kahvaltı servisi olduğunu bilmiyordum. Bir grup arkadaşla gittik. Kahvaltının keyfini çıkarırken, bir yandan da oturduğumuz yerden vitrinde sergilenen eşyaları nostaljiyle izledik. Günlük yaşamdan kesitlerin verildiği cam dolapta; vita kutuları, Akif Çamaşır Suyu, kola şişeleri, traş fırçaları vs. gibi akla hayale gelebilecek her tür eşya vardı. Havalar ısındığında kahvaltıyı bahçede de yapabilirsiniz. Yolunuzu oraya düşürün ve günün keyfini ‘Oyuncak Müzesi’nde çıkarın.

* * *

Çocukluğunu veya genç kızlık yıllarını bildiğiniz insanların evlilik törenlerine tanık olmak çok  güzel bir duygu. Pazar günü Neve Şalom’dan içeri gözleri ışıldayan bir gelin girdi. Peri kızını andıran Ceyda Elver’e, eşi Beni Kamhi ile yaşam boyu mutluluklar diliyorum.