Gözler önünde

Riva DUVENYAZ Köşe Yazısı
15 Temmuz 2020 Çarşamba

Sherlock Holmes’un iddia ettiği gibi, bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği yere koymaktır. Aklıma Edgar Allan Poe’nun ‘Kayıp Mektup’ adlı hikâyesi geliyor. Bulunması için büyük ödül vaat edilen bir mektup, şömine üzerindeki bir rafta durur hikâye boyunca. Aynı şekilde Jeffrey Epstein adlı Amerikalı milyarderin yıllarca kız çocuklarını cinsel emeller için kullandığı iddia edildi. Ancak bu kadar göz önünde bir insanın bu tür bir aktivitesi akla yatkın bulunmadı. Olsa olsa para koparmaya çalışan ailelerdir diye geçiştirildi. 

Şimdi de, ABD’de Wayfair adlı mobilya sitesi fiyatı 200 USD’yi aşmayacak dolapları, kız isimleri ile siteye yükleyip altına 14.000 USD’ye kadar fiyatlar biçmekte. Şu anda kamuoyu ikiye ayrılmış durumda. İddia edilen şekilde “Kız çocuk trafiği yapılıyor olamaz” diyenler var, “Bu iş gözümüzün önünde, en basit şekliyle cereyan ediyor, uyanın!” diyenler var.

İnternet üzerinden çocuk, kiralık katil, tarihi eser ticareti gibi karaborsa alımların yapılabildiği dark web zaten var. İnternetin bu karanlık yüzü bildiğimiz arama motorlarına takılmıyor. Derinlerde yapılan işlemleri zaten ruhumuz duymuyor. Bu durumda mobilya sitesinde ticaret yapılıyor olması bazılarımıza saçma ve geçersiz geldi. Zaten sitedeki rakamlar hata vardı şeklinde düzeltildi. Ancak sitedeki arama motoruna kaçırılan çocukların isimleri yazılınca fiyatlar tekrar on binlere çıkıyor ve aynı kodlar porno ilintili başka bir siteye yazılınca çocukların fotoğrafları beliriyor. Hepsi bir karalama kampanyasıdır deyip geçebiliriz. Zaten o çocukların aileleri, çocukların artık kayıp olmadığını duyurdular… Yine de insan Epstein vakası gibi para ile beyanat veren insanlar olduğundan az da olsa şüphelenmeli. Zira bunu reddetmek veya kabul etmek için elde yeterli delil yok ve olamaz.

Wayfair’in komplo teorisyenleri tarafından ortaya atılmış bir kurgu olma ihtimali hâlâ var. Bu yüzden kimseyi bu iddialara inanmaya zorlayamayız. Hatta komplo teorileriyle sulandırılmış bir konuya şüpheli yaklaşanı konunun kendisine hassasiyet göstermemek ile suçlayamayız. Konu odağından sapıyor, tartışmaların cılkı çıkıyor.

İlk başta söylediğim gibi, burada asıl benim ilgimi çeken gözümüzün önünde olanlara kayıtsız kalmamız. Sorgulama ihtiyacımızı ufak detaylarda tatmin edip büyük ve bariz yanlışları kabullenmemiz. 

Örneğin, bunca insan COVID-19 zamanı evlere kapandı. “Eyvah eğitim ne olacak?” diye düşünüyoruz. Ancak bunca evde tutulmuş amaçsız ve muhtemelen bastırılmış insanın birbirine yönlendirdiği tacizden ilerde ne tür bir nesil çıkacağını göz ardı ediyoruz. Başka bir örnek de Trump gibi sağcı liderlerin aslında birer palyaço olduğuna dair rahatlığımız. Dedikleri ile icraatları aslında uyumlu değil diyoruz, ancak onlar tam olarak ne demek istediklerini açıkça defalarca dile getiriyor. Ve eninde sonunda bariz olan yüzümüze çarpıyor. 

Her yeni bilgiyi belli bir saygı ve yeterli derece şüpheyle karşılayıp taraf olmadan değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. 

 

 

Etiketler:

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün