Her gün gazete ve dergilerde insanların kendini geliştirmesi üzerine onlarca makale okuruz; yaz aylarının favorileri “Nasıl daha fit oluruz”, “Genç görünen cildin sırları” klasiklerinin yanı sıra zehirli insanları hayatımızdan atma, mutlu olmanın beş sırrı, sağlıklı yaşamın olmaz olmazları gibi makaleleri ise, farkında olmadan ezberlemişizdir aslında. Hatta biraz zorlasak belki biz de bu konularda makale çıkarabiliriz. Sahip olduğunuz bir gömleğin çok benzerine yine elinizin gittiği gibi, başlığı farklı, içeriği aynı bu yazıları da okumak isteriz, çünkü iyi hissettirir. Sabah kahvesini içerken göz ucuyla hızlıca bir okuruz.
↔↔↔
Birkaç ay önce, Psychology Today dergisinde “İlginç olmak” üzerine bir makale okudum. “Daha ilginç olmak ister misiniz?” başlığı, o gün bana daha zayıf, daha mutlu, daha âşık olmak konularından daha “ilginç” geldi. Hatırladığım kadarıyla ilginç biri olmanın anahtarları başkalarına ilgi göstermek, duygularımızı saklamayıp karşımızdaki insanla bağlantıda olmak ve benim favorim; ilginç olmaya çalışmayıp yaşadığın hayatla ilginç olmak… İlgi çekmek ile ilginç bir insan olmak tamamen farklı konular. Kendinizi düşünün; belki ilk bakışta güzel vücutlu, şık giyimli, fit bir vücuda sahip, zevkinize göre dövmeli, dövmesiz, kaslı, kassız bir insan ilginizi çekebilir. Ancak dopdolu bir hayat yaşamış, değişik ülkelere seyahat etmiş, değişik kültürleri tecrübe etmiş, değişik işlerde çalışmış, farklı hobileri olan bir insan size gününde sonunda çok daha ilginç gelir. Bilmediğiniz bir lisanı şakır şakır konuşması farkında olmadan sizi etkiler, öğrencilik yıllarında para kazanmak için yaptığı işleri ilgiyle dinler, seyahatlerde çektiği fotoğraflara ilgiyle bakarsınız. O kişi ilgi çekmeye çalışmaz çünkü yaşadığı hayat dolayısıyla doğal olarak ilginçtir. Burada “ilginç olmak” için egzotik seyahatler yapmak lazımdır demek istemiyorum tabii, yaşadığınız zorluklardan, pişirdiğiniz yemeklere, çaldığınız müzik aletinden parçası olduğunuz sosyal sorumluluk projesine binlerce unsur sizi ilginç biri yapabilir. Zaten ilgi çekmek için değil, ilginizi çeken konuları yaşam boyunca tecrübeye dönüştürdüğünüz için ilginç olursunuz.
↔↔↔
Başkalarını ilgiyle dinlemek, ilginç bir insan olarak algılanmamıza gerçekten yardım eder mi bilmem ama dinlemesini bilmek, iyi ve saygılı bir insan olmak için şart. Üniversite yıllarında İnsan Kaynakları dersinde profesörümüz, çalışan biriyle röportaj yapıp, ses kaydı yapmamızı istemişti. Sorduğumuz soruların kalitesini ölçmek istediğini düşündüğümüz röportajın esas amacını ileriki derste gösteren profesör, herkesin kaydını sınıfta dinletirken, karşımızdaki insanı konuşurken ne kadar sık kestiğimizi göstermişti. İstisnasız her öğrenci, röportaj yaptığı kişiyi defalarca kesmiş, bir noktada sözünü bitirmesine izin vermemişti. O ders benim için üniversite hayatımdaki kıymetli derslerden biri oldu. Kendimi tutamayıp söz kestiğim anlar hâlâ oluyor ama dikkat etmeye çalışıyorum. Karşımızdaki insanı kesmeden, telefonumuzla oynamadan, köpeğimizi çıkartmayı, çocuğumuzun ödevini, işi, yemeği düşünmeden dinlersek, belki de konu konuyu, soru soruyu açar. Belki de “ilginç” olur…
