Eğitimin ebedi ışığı HANUKA

Sekiz gece boyunca her gece bir mum arttırarak ailemizle birlikte Hanuka Bayramı mumlarını yakmaya bu yıl 10 Aralık Perşembe akşamı başlıyoruz.

Nazlı DOENYAS Kavram
9 Aralık 2020 Çarşamba

Kislev ayının 25’inde başlayan, bir seviyede güçsüzlerin kuvvetlilere, sayıca az olanların çoğunluğa karşı, başka bir seviyede ise maneviyatın maddiyata, eğitimin kültürel yok oluşa karşı zaferini simgeleyen Hag Aorim-Işıklar Bayramı Hanuka, Tanah’ta yer almayan, Talmud’da dolaylı olarak bahsi geçen, daha sonraları hahamlar tarafından uygulamaya konulan ve coşkuyla kutlanan neşeli bayramlarımızdandır.

Asıl önemi sonradan anlaşılan HANUKA

Londra ve Birleşik Krallık eski Başhahamı Lord R. Jonathan Sacks (zt”l), Hanuka’nın çarpıcı öneminin ancak tarihte yaşanmış olayların derinliğine inildiğinde, yıkılan medeniyetlerin kurulu oldukları temeller üzerine dikkatlice düşünüldüğünde anlaşılabileceğini anlatır. Hanuka’da asıl kutladığımızın askeri bir zaferin çok daha ötesinde bir mucize olduğunu, burada söz konusu olanın bir medeniyetin, bir kültürün- Yahudi kültürünün ve Yahudiliğin kurtuluşu olduğunu belirtiyor. Zaman içinde Yahudileri egemenliği altına alan büyük medeniyetler yok olurken, Yahudiliğin süregelmesindeki en büyük etkenin eğitime, kültür ve miraslarının devamlılığına yoğunlaşarak Yahudilik ışığını nesilden nesle aktarmak olduğunu vurguluyor.

R. Sacks’a (zt”l) göre, “Tarihin kendisinin de bir tarihi vardır. Bakış açımız zamanla değişir ve bazı olayların asıl anlamını ancak geriye dönüp baktığımızda kavrayabiliriz. Bir olayın gerçek önemini anlayabilmek bazen onlarca hatta yüzlerce yıl alabilir. Bunun klasik bir örneği, Hanuka'nın tarihidir.

Bir seviyeden bakıldığında, Hanuka’nın hikâyesi çok basit görünür. Makedonyalı Büyük İskender zamanında İsrail, Yunanlıların İskenderiye İmparatorluğunun egemenliği altındaydı. Bu, MÖ 3. yüzyılda Mısır ve İskenderiye'de bulunan Ptolemaiosların kontrolü altında olduğu anlamına geliyordu. Daha sonra, MÖ 2. yüzyılda İsrail, Suriye'de bulunan Selevkosların (Suriye Helen) egemenliğine girdi.

Kendisine "Tanrı’nın açığa çıkmış şekli, muhteşem, olağanüstü" anlamına gelen Epifanes adını veren Selevkos lideri 4. Antiyohus, İsrail topraklarındaki Yahudiler üzerindeki Helenizasyonun hızını zorlamaya karar verdi. Bu yolda Yahudiliğin gereklerinin alenen uygulanmasını yasakladı, Kutsal Tapınağa Zeus'un bir heykelini dikip önünde bir domuzu kurban ederek Yahudiliğin kutsal değerlerini kirletmeye çalıştı.

Matityau adında bir haham, oğulları ve onların tarihte Makabiler olarak bilinen destekçileri bu durum karşısında isyan çıkararak savaşmaya başladılar. Üç yıl içinde Selevkoslara karşı büyük bir zafer elde ettiler, Yeruşalayim’i yeniden ele geçirdiler ve Yahudilerin egemenliğine geri getirdiler. Tapınağı temizlediler ve yeniden adadılar, sekiz gün süren bir kutlama için Tapınağın şamdanı büyük Menora'yı yaktılar.

Bu, birinci ve ikinci Makabiler kitaplarında ele alınan Hanuka’nın tarihi hikâyesidir. Ancak, Yahudi geleneğinde Hanuka’nın hikâyesi tam olarak bu şekilde geçmez, çünkü Makabiler'in iki kitabı ve aynı başlık altındaki diğer kitaplar Sefarim Hitsoniim, apokrif-eserler olarak adlandırılır ve Tora’dan farklı bir konumda tutulur. Yahudi geleneğinde anlatılan Hanuka hikâyesi ise askeri bir zaferden çok daha güçlü bir mesaj verir.

Talmud birinci yüzyılda, İkinci Tapınağın son günlerinde Yeoşua Ben Gamla adında bir hahamın İsrail genelinde bir okullar ağı kurduğunu söyler. Bunun sonucu olarak, altı yaşından itibaren ülkedeki her çocuk devlet tarafından finanse edilen kapsamlı bir eğitim almaktaydı. Bu, dünya çapında türünün ilk örneği olan bir eğitim sistemiydi. Aynı zamanda artık açıkça bilinen, Yahudilerin eğitime ve çocuklarımızın doğal mirasları üzerine bilgilenmelerini sağlamaya olan bağlılıklarının açık bir göstergesiydi. Talmud'a göre,  Yeoşua ben Gamla’nın hatırası kutsaldır, çünkü onun müdahalesi olmasaydı İsrail’de Tora unutulmuş olurdu. O olmasaydı, Yahudilik hayatta kalamazdı ve nihayetinde Yahudi de olamazdı.

Yeoşua Ben Gamla ve diğer bilgelerin idrak ettiği ve Hanuka olayları zamanında henüz birçokları tarafından önemi tam olarak anlaşılamayan, Yunanlılara karşı gerçek savaşın askeri değil kültürel bir savaş olduğuydu. O zamanlar Yunanlılar birçok alanda dünyanın en iyisiydi. Sanat, mimari, edebiyat, tiyatro ve felsefedeki gelişmeleri benzersizdi. Bugün bile, onların bazı başarılarının önüne geçilemedi. Ancak Yahudiler yine de Yahudiliğin içinde, eski İsrail'in içinde ve Yahudiliğin bugünlere ulaşan mirasının içinde, çok özel ve mücadele etmeye değer bir şeyler olduğuna yürekten inandı ve kuşkusuz tarih de bunu doğruladı. Yahudilik, yaşamın kutsallaştırılmasını vurgulayan, her insanın Tanrı'nın suretinde yaratıldığı inanç yapısıyla asla vazgeçemeyeceğimiz ebedi hakikatlere sahipti. Bu, Yunan kültürü ile Tora ve Yahudilik dünyası arasındaki en önemli farklılıktı. Sonuç olarak, Yahudiler her zaman gerçek savaşın mutlaka fiziksel silahlarla savaş alanında değil, gelecek nesillerin kalplerinde ve zihinlerinde yapıldığını biliyorlardı.

Böylece Yahudilik ve Yahudi artık askeri kahramanlarına değil ruhani kahramanlarına odaklanan bir inanç ve bir millet, yazılarda, öğretmenlerde ve çalışma evlerinde kök salmış bir medeniyet haline geldi. Kahramanları öğretmenler, kaleleri okullar, tutkusu öğrenmek ve zihnin yaşamı olan insanlar olduk. Nihai sonuç, Yahudiliğin yüzyıllar boyunca hayatta kalması ve gelişmesiydi, oysa Antik Yunan, Atina’nın Yunan’ı, Büyük İskender'in Yunan’ı yüzyıllar önce çökmüştü. Aslında, Yunan’ın düşüşe geçip yerini yükselen Roma’nın alması, Hanuka hikâyesindeki olaylardan sadece kısa bir süre sonra gerçekleşmişti.

Bu, aslında Hanuka’nın ana mesajıdır; bunu zarif ve sembolik bir şekilde, orijinal olaylar zincirinin sadece küçük bir ayrıntısına odaklanarak ifade ederiz: Tapınak, Yunan tarafından kirletildikten sonra, Makabiler Tapınağı kurtardıklarında yıkıntılar arasında saflığı bozulmamış tek bir kap yağ bulur. Bu tek kaptaki yağ, daha fazlasını hazırlayana kadar sekiz gün boyunca Kutsal Tapınaktaki Menora’yı yakmaya yetmişti.

Hikayeyi orijinal anlatım biçiminden günümüzdeki anlamına değiştiren bu bakış açısının en ilginç yönlerinden biri de bunun bayramın isminde yansıyor olmasıdır. Hanuka, hanuh kelimesinden gelir, yeniden adama anlamını taşır. Makabilerin Tapınağa yaptığı buydu. Makabiler kitaplarında anlatıldığı gibi Tapınağı temizleyip yeniden Tanrı hizmetine adadılar. Bununla birlikte zamanla Hanuka, eğitim anlamına gelen hinuh kelimesine ilişkilendirildi. Yeniden adadığımız şey fiziksel bir bina-Tapınak- değil Yahudiliğin şekillenmiş, vücut bulmuş şekliydi; yani çocuklarımız, öğrencilerimiz, öğrettiğimiz ve mirasımızı ve değerlerimizi teslim ettiğimiz insanlardı.

Hanuka, askeri bir zaferin bayramından çok, manevi ve medeniyetsel bir zaferin festivali haline geldi.

Tarihimizin bu tarihinin hepimize bir mesajı olduğuna inanıyorum. Bize her zamankinden daha çok bugünkü hayatımızla bağlantılı olan şu temel gerçeği öğretiyor: Bir ülkeyi fiziksel olarak savunmak için bir orduya ihtiyacınız var, ancak bir medeniyeti savunmak için ihtiyacınız olan eğitim, eğitmenler ve okuldur. Yüzyıllar boyunca Yahudi ruhunu ve Yahudi değerlerinin Menorasını sonsuz bir ışıkta canlı tutan da bunlardır. O zamanlar manşet haberi gibi görünen Makabilerin askeri zaferi, dönüp geriye baktığınızda, değerlerinizi gelecek nesillere teslim etmenin kültürel zaferiyle karşılaştırıldığında ancak ikinci planda kalmaktadır.”

R.Jonathan Sacks’ın (zt”l) anlattığı gibi, eğitime hak ettiği önemi verip kültürel mirasımızı, değerlerimizi her şartta korumaya odaklanırsak, Hanuka mumlarının evlerimizi aydınlatan ışıklarının çocuklarımız ve onların çocukları vasıtasıyla dünyayı aydınlatmalarına katkıda bulunabiliriz.

KISA KISA HANUKA

İsmi: Hanuka -Hanuh- yeniden adama anlamına gelir. Makabilerin Kutsal Tapınağı putlardan temizleyip tekrar Tanrı hizmetine adamalarını simgeler.

Aynı zamanda Hanuka -Hinuh-eğitim anlamına da gelir. Yahudiliğin sürekliğinin eğitime, kültür ve değerlerimizi aktarmamıza bağlı olduğunu ifade eder.

Hanuka Bayramı: Hanuka da Purim gibi Rabilerimiz tarafından uygulamaya konan önemli bir bayramımızdır.

Hanuka-Purim Farkı: Başvezir Aman Pers İmparatorluğu sınırlarındaki tüm Yahudileri tamamen yok etmek istiyordu. Bu yüzden Purim’de Yahudilerin fiziksel yok oluştan kurtulmaları kutlanır. 4.Antiyohus ise Yahudileri değil, onların kültürel değerlerini, Tanrı’ya ve Tora’ya olan inanç ve bağlılıklarını yok etmek istiyordu. Bu nedenle Hanuka bayramında Yahudilerin manevi, kültürel yok oluştan kurtulmaları kutlanır.

Hanuka’da Ne Yapılır:  Tüm aile bir aradayken dualar eşliğinde dokuz kollu şamdan Hanukiya’nın mumları bayramın her gecesi bir mum arttırarak yakılır.

Tapınak kurtarılıp temizlendiğinde yıkıntılar arasında bulunan ve bir gün yetecek miktardaki yağın mucize eseri sekiz gün yanmasını hatırlamak için yağda kızarmış yiyecekler, geleneksel olarak patatesten yapılan latke ve bir çeşit ponçik olan sufganiya yenilir.

Bazı geleneklere göre Hanuka’da sütlü yiyecekler ve peynir yenilir. Haşmonaylardan dul Yeudit, komutan Holofernes’e kendi yaptığı peynirden hatırı sayılır bir miktarda yedirip onun susamasını sağlar, susuzluğunu da bol şarapla giderir. Bu şekilde sızıp kalan komutanın kılıcını alıp onu öldürür. Başlarında komutanları olmayınca şaşkına dönen Selevkos orduları, bu şekilde kolayca bozguna uğratılılırlar. Bu kahraman Yahudi kadının hatırasına Hanuka’da sütlü tatlılar ve özellikle peynir yenilir.

Kadınlara doğal olarak gösterilmesi gereken saygıya dikkat çekmek için Rabinik yasalar kitabı Şulhan Aruh, Hanuka kandilleri yandığı sürece kadınların iş yapmamaları kuralını getirir.

Hanuka’da ayrıca çocuklara Hanuka parası (Hanuka gelt) verilir, onlara bunun bir kısmını Tsedaka (bağış) olarak vermeleri öğretilir ve/veya hediyelerle bayram coşkusunu hissetmeleri, bunun yanında bayram hakkında bilgilendirerek bayramın onların hafızalarında yer etmesi sağlanır.

Hanuka’nın simgesi Topaç: 4. Antiyohus’un yönetimindeki Selevkos askerleri Tora öğrenimi yasaklar. Yahudiler, kültürlerini ve geleneklerini devam ettirebilmek için Tora öğrenimini, askerlerin dikkatini çekmeyecek şekilde sürdürürler. Bir araya gelip Tora üzerinde çalışırlarken, aniden bir baskın olduğunda, hemen yazıları saklayıp, yanlarındaki topaçları çevirirler. Bu şekilde, askerler de onların topaç oynamak için bir araya geldiklerini zanneder ve onları rahat bırakırlar. Burada şartlar ne kadar zorlayıcı olursa olsun, iş, sosyal hayat, yorgunluk, isteksizlik, vakitsizlik, artan sorumluluklara rağmen Tora öğrenimine bir şekilde devam etmenin önemi vurgulanır. Bunu başarabilen ve Tora’yı devam etmesine katkıda bulunan kahraman öğretmen ve çocukların anısına Hanuka’da topaç çevrilir.

Sevivon, Dreidel isimleriyle de anılan Hanuka topacının özelliği, dört kenarındaki İbranice harflerdir. Nun, Gimel, He, Şin harfleri, Nes Gadol Haya Sham-Orada Büyük Bir Mucize Gerçekleşti sözlerinin baş harflerinden oluşur. İsrail’deki sevivonlarda ise Nun, Gimel, He, Pe-“Pe” harfi po=burada anlamında ve Nes Gadol Haya Po-Burada Büyük Bir Mucize Gerçekleşti cümlesini ifade eder.

Hanuka’nın Bugünkü Mesajı: R.Jonathan Sacks’ın (zt”l) sözleriyle: “Bir ülkeyi fiziksel olarak savunmak için bir orduya ihtiyacınız var, ancak bir medeniyeti savunmak için asıl ihtiyacınız olan eğitim, eğitmenler ve okuldur.”

Şabat günü Hanuka Mumlarının Yakılması:  Bu yıl 11 Aralık Cuma günü önce Hanuka mumları yakılır. Ondan sonra Şabat mumları 17.21’den önce olacak şekilde yakılır. Hanukiya mumlarının veya yağının, akşam olduktan sonra yarım saat daha yanacak şekilde ayarlanması gerekir.

Hanuka Felsefesi, Hanuka Mumlarını Yakma Sırası ve Duaları, Geleneksel Hanuka Tatlıları ve Tarifleri, Gerekli tüm bilgiler: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=29&Itemid=107

Önemli Not:  Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Yahudilik Ansiklopedisi kitabından ve rabbisacks.org ve www.aish.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün