WEB´DEN SEÇMELER

• Neticede Genç İsrail toplumunda toplumsal çeşitlilik ve yoğun ideolojik farklılıklar siyasal alanının yönetilmesini ancak majoriteryen/çoğunlukçu demokrasi ile değil seçim barajının çok düşük olduğu ve nisbi temsil sisteminin esas olduğu sistemle idare edilebileceği kanaatine vardırdı. İsrail´de solcuların karşılaştıkları diğer büyük bir meydan okuma ise kendilerinin antagonizması (uzlaşamaz zıtlık) olan sağcı aktör ve partilerle nasıl sağlıklı bir ilişki seti geliştirebilecekleriydi. İsrail sağının kurucu babalarından Menahem Begin için Ben Gurion ve onun temsil ettiği siyaset kokuşmuş, yoz ve oligarşikti. Begin için İsrail devletinin hem siyasal alanda hem de kamusal alanda devletin bu derece etkin olması kabul edilemezdi. GÖKHAN ÇINKARA – www.indyturk.com

Diğer
9 Aralık 2020 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı - Alıntılar

  • “OBAMA, NETANYAHU’YA İLTİFAT EDİYOR, KİTABINDA ONU AÇIKÇA SEVMESE DE “AKILLI, SAĞLAM, SERT VE YETENEKLİ BİR İLETİŞİMCİ” OLARAK NİTELENDİRİYOR AMA YÖNETİMİNE KARŞI BİR KAMPANYA DÜZENLEMEKLE DE SUÇLUYOR

Marwan Bishara, Obama’nın kitabında kendi döneminde ülkesinin İsrail ile gergin ilişkilerinin izini de takip ediyor:

“Obama, Netanyahu’ya iltifat ediyor, kitabında onu açıkça sevmese de “akıllı, sağlam, sert ve yetenekli bir iletişimci” olarak nitelendiriyor ama yönetimine karşı bir kampanya düzenlemekle de suçluyor.

Obama, Filistinlilerin çektiği acıya sempati duyuyor. Ancak söz konusu acıların faili İsrail’i kınamak yerine, ABD’nin güvenliğine “bozulmaz” bağlılığını savunuyor. Ayrıca Filistinlileri, hileli diplomatik zırvalıkları desteklemeyi reddetmekle ve İsrail’den “Yahudi yerleşimleri” ile “barış anlaşması” arasında seçim yapmasını talep etmekle suçluyor. Netanyahu’nun uzlaşmazlığından ve Arapların öfkesinden dolayı Al Jazeera’yı suçlama cüretini bile kendinde buluyor.

Bunların çoğu zaten biliniyor, ancak daha az bilinen şey, Obama’nın İsrail lobisinin nüfuzuna ne kadar kızdığı veya ondan korktuğuydu… Bu da Obama’nın İsrail’e karşı uysal koyun gibi davranmasını açıklıyor.

Kitabında, diğer müttefiklerle olan ilişkilerin aksine, İsrail ile anlaşmazlığın “iç siyasi bedeli” olduğunu iddia ediyor. Ona göre İsrail’in politikasını eleştirenler, “İsrail karşıtı (ve muhtemelen Yahudi karşıtı) olarak etiketlenme riskiyle, bir sonraki seçimde ise iyi finanse edilen bir rakiple karşı karşıya kaldılar”.

Tahmin edilebileceği gibi, bazıları zaten Obama’nın iddiasını “Yahudi karşıtı” olarak nitelendirdi.”

https://fikirturu.com/jeo-politik/obamadan-pragmatizm-dersleri/

 

  • HÜKÜMETLER İSTİHBARATLA ALAKALI KONULARDA GENELDE RESMİ AÇIKLAMALARDAN KAÇINIR. KAYNAKLARDAN BİRİ TEMASLARA DAİR AYRINTI VERMEDEN “TRAFİK DEVAM EDİYOR” DEDİ

Türkiye’nin girişimiyle başlayan normalleşme çabaları kapsamında Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan’ın İsrailli yetkililerle gizli görüşmeler yaptığı bildiriliyor. Kimliklerinin saklı kalması kaydıyla Al-Monitor’a konuşan üç kaynak, son haftalarda gerçekleşen görüşmelerin en az birinde Türkiye’yi Fidan’ın temsil ettiğini doğruladılar. Kaynaklar görüşmelerin nerede yapıldığını açıklamak istemediler.

Hükümetler istihbaratla alakalı konularda genelde resmi açıklamalardan kaçınır. Kaynaklardan biri temaslara dair ayrıntı vermeden “Trafik devam ediyor” dedi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik kanlı saldırıları ve ABD’nin büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı üzerine Türkiye Mayıs 2018’de İsrail büyükelçisine kapıyı göstermişti. O günden bu yana iki ülkenin de diğer tarafta büyükelçisi yok.

Fidan’ın daha önce de İsrailli yetkililerle bazı görüşmeler yaptığı biliniyor. İlk Al-Monitor tarafından duyurulan bu görüşmelerin Suriye ve Libya’daki müşterek güvenlik kaygılarına odaklandığı söylenmişti. Ancak kaynaklara göre son görüşmeler spesifik olarak diplomatik ilişkilerin yeniden büyükelçi seviyesine çıkarılması maksadıyla yapılıyor.

2016’dan bu yana Suriyeli Kürtlere karşı üç askeri harekât gerçekleştiren, Libya’ya asker ve Suriyeli paralı savaşçı gönderen, Ege ve Akdeniz’de Yunanistan’la kafa kafaya gelen Ankara, müstakbel Joe Biden yönetiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kavgacı tutumuna Donald Trump yönetimi kadar müsamaha göstermeyeceği kaygısını yaşıyor. Başlıca endişe, Rusya’dan satın alınan S-400 füzeleriyle ilgili yaptırımlar ve kamu bankası Halkbank’ın İran’ın milyarlarca dolarlık yasadışı “petrol karşılığı altın” ticaretini kolaylaştırması konusunda Biden’ın Trump gibi Türkiye’ye kalkan olmayacağı yönünde.

Amberin Zaman

https://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2020/11/turkey-ties-israel-biden-trump-s400-saudi-arabia-erdogan.html#ixzz6ffIUmpnC

 

  • “EĞER İSRAİL’LE GÖRÜŞMEYE BAŞLADIYSAK DOĞRU BİR ADIM ATMIŞIZ DEMEKTİR. ÇÜNKÜ İSRAİL’LE İLİŞKİ YÜRÜTMEK FİLİSTİN MESELESİNDEN VAZGEÇMEK DEMEK DEĞİL”

Amerikan basınında yer alan Türkiye ve İsrail’in istihbarat yetkilileri düzeyinde görüşmeler yürütüldüğü iddiasını da değerlendiren Prof. Ünal “Eğer İsrail’le görüşmeye başladıysak doğru bir adım atmışız demektir. Çünkü İsrail’le ilişki yürütmek Filistin meselesinden vazgeçmek demek değil. Türkiye’nin yapması gereken şey İsrail’le iki ülke arasında ulusal çıkar temelli bir normalleşme sağlayarak Arap ülkelerinin İsrail’e karşı belirledikleri genel pozisyona destek vermek olmalıdır. Türkiye bunu yaparsa İsrail’i Rum, Yunan tarafından çeker hem de belki zamanla ABD’deki İsrail lobisiyle de ilişkilerini toparlayabilir. Eğer Türkiye atacağı adımlarla bölgesel ilişkilerine yeni bir çekidüzen verirse Biden’ın Türkiye’ye karşı kozlarını azaltır. Örneğin, ABD Türkiye’nin Kıbrıs’ta başlattığı iki devletli çözüm sürecini kabul etmeyecektir ama Türkiye Mısır ve İsrail’i Yunanistan’ın yanından alırsa o zaman ABD’nin de kendisine karşı yapabileceklerini sınırlandırır” dedi.

Elif Sudagezer

https://tr.sputniknews.com/columnists/202012041043344196-turkiyenin-abdye-karsi-elini-guclendirmesi-icin-misir-israil-ve-suriye-ile-iliski-kurmasi-sart/

 

  • AMERİKA’NIN İRAN’A SALDIRMASI İÇİN NASIL KAMUOYU OLUŞTURULMAYA BAŞLADIĞININ ÖRNEĞİ ORTADOĞU UZMANI OLARAK BİLİNEN NEW YORK TİMES YAZARI TOM FRİEDMAN’IN DÜNKÜ KÖŞE YAZISINDA GİZLİ

Amerika’nın İran’a saldırması için nasıl kamuoyu oluşturulmaya başladığının örneği Ortadoğu uzmanı olarak bilinen New York Times yazarı Tom Friedman’ın dünkü köşe yazısında gizli. “Nükleer silahları bir yana bırakın, asıl hedefi isabetli vuran İran üretimi füzelere bakın,” diyor özetle. Bu füzeleri kullanarak Hizbullah her an İsrail’e saldırabilir. “İran’ın nükleer santrali, havalimanları, limanları, güç santralleri, yüksek teknoloji fabrikaları ve askeri üslerinden,” bahsediyor.

En katı İran düşmanları bile İran’ın elinde nükleer silah üretmeye yetecek kadar uranyum olmadığını kabul ediyor. Amerikan istihbaratına göre İran’ın nükleer silah programı 17 sene önce bitti. Son yıllarda uranyum üretimi arttı, ama Donald Trump’ın ABD’yle imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesine tepki bir hamlesiydi bu. İran yönetimi ayrıca Biden döneminde uranyum üretimini eski seviyesine çekeceğinin de taahhüdünü verdi.

Friedman da zaten İsrail’in bile İran’ın nükleer silah kullanacağını düşünmüyor, ama eldeki mevcut silahlarla bile bölgeye tehdit oluşturuyorlar. Bu yorumun karşılığı da İran’ın mutlaka durdurulması gerektiği. Anladığım, yeni yönetim göreve başlarken İran’ın bölgede nasıl bir tehdit oluşturduğuna dair medyada daha fazla haber çıkacak.

İran’ın elinde nükleer silah yoksa nükleer fizikçi Muhsin Fahrizade neden öldürüldü peki?

İsrail yönetimi ve Donald Trump şimdiden Joe Biden’ın elini kolunu bağlamak ve İran’la ilişkileri normalleşmesini engellemek için her şeyi yapıyor. Nükleer anlaşma imzalanırsa İran üzerindeki yaptırımlar hafifleyecek, ülkenin zor durumdaki ekonomisi düzelmeye başlayacak ve doğal olarak da bölgedeki etkisi artacak. İsrail’in sorumlu olduğu her halinden belli olan Fahrizade suikastının amacı da diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasını erkenden engellemekti.

Friedman gibi neo-con’lar için İsrail’in Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan’la barışması Trump’ın en büyük dış politika başarısı. Son aylarda “Ortadoğu’da barış” adıyla pazarlanan bu hamlenin tek amacı İran’a karşı düşman bir cephe oluşturmak. İsrail zaten başından beri nükleer anlaşmaya karşıydı. Nükleer anlaşmayı yeniden imzalamak isteyen Biden şimdi daha kuvvetli bir itiraz cephesi bulabilir.

Oray Eğin

https://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/2887756-amerika-iran-israil

 

  • "NETANYAHU BU SEKTÖRDEKİ EN ANASININ GÖZÜ ADAMDIR. ZEKA SEVİYESİ ÇOK İLERİDE BİR ADAM. VERDİĞİ SÖZLERDE DURMAMAKLA ÜNLENMİŞ BİRİ. 1.5 SENE İÇİNDE ROTASYONA GEÇİP GANTZ’A BAŞBAKANLIĞI DEVRETMESİ GEREKİYOR. GANTZ ADI GİBİ EMİN VE ANLADI Kİ NETANYAHU BU BAŞBAKANLIĞI ONA VERMEZ.”

“Bu suikastı kimin yaptığıyla ilgili henüz resmi bir açıklama yok. İsrail’e mal ediliyor. Herkes öyle diyor. Ama bunun yazılı veya sözlü bir açıklaması yok hiç kimsede. İsrail’e bağlı olabilir. O kadar mükemmel bir suikast. 62 kişinin katıldığı söylenen ve birdenbire hepsinin buhar olmuş bir ekibin organizasyonu. İsrail ve onun istihbarat birimine yakışır bir operasyondu. Onun için İsrail’e mal ediliyor. Bunun sadece İsrail olması da söz konusu olmayabilir. İran çevresinde kim varsa hiçbiriyle iyi ilişkide olmayan bir ülke. Azerbaycan, her taraftaki Türkler, Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve daha birçok ülkeyle ilişkileri kötü. Bütün bu hepsinin birlikteliği olmasa böyle bir operasyonu yapmak çok da kolay değil herhalde. Zannediyorum komşu ülkelere kaçmışlardır, ışınlanmıştır bu suikast ekibi. Şahsi kanaatim, İsrail’de 30 sene yaşadıktan sonra insan olayların içine giriyor, bazı şeyleri başka türlü algılıyorsun. O ekibin içinde bir tane bile Yahudi olduğunu zannetmiyorum. Büyük bir kısmı da yerli işbirlikçileridir. Zaten İsrail’in 70 küsur senedir Arap alemiyle mücadele ederken başarıyı kazanmış olmasının tek sebebi de bütün bu işbirlikçilerin para karşılığı her şeyi satıyor olabilmeleridir, yani İsrail’in şansı bu."

(...) "Netanyahu bu sektördeki en anasının gözü adamdır. Zeka seviyesi çok ileride bir adam. Verdiği sözlerde durmamakla ünlenmiş biri. 1.5 sene içinde rotasyona geçip Gantz’a başbakanlığı devretmesi gerekiyor. Gantz adı gibi emin ve anladı ki Netanyahu bu başbakanlığı ona vermez. Netanyahu’nun o başbakanlığı vermemesi için daha 1 sene var. Netanyahu bugünden yapmayacak bunu. Bu seçimi bir şekilde atlatacak. Kimse istemiyor seçimi. Seçim yapacak durumda da değil. Netanyahu, koronaya hükmedebildiği zaman seçimlere gidecek. Yani koronanın kahramanı olması lazım. Aşılar gelecek. Bu parlamentonun feshi numarasında son dakika golü atıp Gantz’a yeni tekliflerle gidip bir şekilde geciktirecektir bunu. Çünkü hedef bir seçime gidilirse bile Netanyahu’nun kahraman olarak seçime gitmesi lazım. Korona kahramanı olur, İran kahramanı olur. Ama kahraman olarak gitmesi ve bu seçimi ezici çoğunlukla kazanabilecek hale gelmesi lazım. Daha bu halde değiliz. Biraz fazla politik fazla siyasi. Ama burası İsrail, her gün her şey olur. Gün gelir düzelir başka ülkelerde olduğu gibi. 5 ay sonra seçim de olabilir. Olursa ona göre devam ederiz.”

Rafael Sadi (Ceyda Karan röportajı)

https://tr.sputniknews.com/ceyda_karan_eksen/202012021043334376-fahrizade-suikasti-cok-ayakli-stratejik-plan-gibi-gorunuyor-sadece-israil-olmayabilir/

 

  • İRAN’IN İSRAİL’E KARŞI GÜÇ GÖSTERİSİ YAPACAK ÇOK SAYIDA ARACI VAR AMA ORANTISIZ BİR GÜÇ KULLANIMI WASHİNGTON’U İSRAİL’İN YANINDA TAVIR ALMAYA ZORLAYACAKTIR VE BU NETANYAHU’NUN HAYALLERİNİN GERÇEKLEŞMESİNE KADAR SONUÇLAR DOĞURABİLİR

İran’ın kendisine karşı Netanyahu ve Trump ekibi tarafından çok farklı araçlarla yürütülen savaşa karşı yeterince cevap veremediği yönünde yaygın bir algı oluşmuş durumda. Bu da özellikle İsrail’in cesaretini artırıyor. Yani İran yeni saldırılarla karşılaşabilir. Özellikle de Netanyahu’nun hayalinin Trump ayrılmadan önce İran’ın nükleer tesislerinin Amerikan ordusu tarafından vurulması olduğunu hatırlayalım.

Peki, İran neden cevap vermekte zorlanıyor?

Yaptırımlar yüzünden ekonomisi ciddi şekilde zarar gören İran, Biden’ın Amerikan başkanı olmasıyla birlikte nükleer anlaşmaya geri dönüp yaptırımların kalkmasını ümit ediyor. Bu yüzden de Biden’ın Tahran’la yeniden anlaşmasının önünde engel teşkil edebilecek adımlar atmak istemiyor.

Yoksa İran’ın İsrail’e karşı güç gösterisi yapacak çok sayıda aracı var ama orantısız bir güç kullanımı Washington’u İsrail’in yanında tavır almaya zorlayacaktır ve bu Netanyahu’nun hayallerinin gerçekleşmesine kadar sonuçlar doğurabilir. Zira ABD’deki Yahudi lobisinin gücü sadece Trump’a değil, Biden’a bile bu tür adımları attırabilecek düzeyde.

Öte yandan İran’ın elinde, İsrail’e Fahrizade suikastına benzer şekilde cevap verecek araçların olmadığı görülüyor. Yani Tahran, örneğin Hizbullah aracılığıyla ya da doğrudan kendi füzeleriyle İsrail’i vurabilir ama İsrail içerisindeki casusları aracılığıyla Fahrizade suikastına benzer eylemler yapabilecek kapasiteye sahip olmadığı görülüyor.

Kemal İnat

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/prof-dr-kemal-inat/616468.aspx

 

  • İRANLI BİLİM İNSANLARINA YÖNELİK SUİKASTLAR DA AYNI MANTIĞA DAYANDIRILIYOR: “ÖLDÜRÜLMELERİ İSRAİL’İ YAŞATACAK”

Ronen Bergman’ın hâlâ çok satılan “The Secret History of Israel’s Targeted Assassinations” adlı kitabında İsrail’in bu suikastlardan vazgeçmeyeceği açık açık anlatılır. Kitapta, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in bir intihar bombacısının öldürülmesiyle en az 20 İsraillinin yaşamının kurtulduğunu düşündüğü belirtiliyor. İranlı bilim insanlarına yönelik suikastlar da aynı mantığa dayandırılıyor: “öldürülmeleri İsrail’i yaşatacak”.

Bu hemen hemen her İsrailli yetkilinin inandığı bir ilke. Şimdi, 2013’ten beri “sessiz kalan” İsrail’in yeniden suikast kampanyasına başlamasının nedeni, Joe Biden’ın Trump’ın çekildiği İran ile nükleer anlaşmaya yeniden geri döneceğini düşünmesi. Trump döneminde bu suikastlara daha rahat başvuracakken yapmaması da Trump’ın İran’ı köşeye sıkıştırmış olmasıydı. Biden, elbette İran dostu değil ancak Avrupa’nın hemen her ülkesinin desteklediği anlaşmalardan (Paris İklim Anlaşması dahil) çekilmiş olmanın uzun sürdürülebilecek bir politika olmadığını biliyor. Buna rağmen İran’la yeniden anlaşır mı anlaşmaz mı bilinmez ama bilinen İsrail’in işi şansa bırakmayacağı.

Mustafa Kemal Erdemol

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mustafa-k-erdemol/israil-yedi-yil-suskun-kalabildi-1794653

 

  • BENCE TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNDEKİ NORMALLEŞMENİN YENİDEN BAŞLAMASI ZAMANI GELMİŞTİR

Başkentte konuştuğum kaynakların arasında, aslında bu koordineli suikasta İran içindeki İranlıların da destek verdiğini ve bunun Tahran yönetimine bir mesaj olarak algılanması gerektiğini belirtenler de var. Aynı şekilde “Biden görevde olsaydı, İsrail’e böyle bir operasyon için vermezdi” diyenlerde bir hayli fazla. Çünkü Biden’ın İran ile en azından diplomatik olarak yumuşama yoluna gitmek istediğini herkes biliyor.

Biden, Dış İlişkiler Konseyi’ne (CFR) verdiği demeçte, kişisel suikastlara kesinlikle ABD’nin dahil olmaması gerektiğini söylemiş, İranlı General Kasım Süleymani’nin öldürülüş şeklinin yanlış olduğunu belirtmişti. Biden, bu tür suikastların bölgede gerginliği daha çok artıracağını vurgulayıp, Trump’ı eleştirmişti.

Gerçek olan şu ki, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Trump’tan aldığı büyük desteği Biden’da göremeyecek. Zira Biden;

- Filistin sorunu konusunda iki devletli çözümü destekliyor,

- İsrail’in işgal altındaki topraklardaki yerleşim faaliyetlerini durdurması istiyor,

- Gazze’ye daha fazla yardım sağlanması gerektiğini belirtiyor,

- Arap devletlerini İsrail’le, ilişkilerini normalleştirmeye çağırıyor,

- İsrail hükümetinin Batı Şeria’yı ilhak planlarını desteklemediğini söylüyor.

ABD’nin İran politikası için İsrail’i iyi okumamız gerekiyor. Biden’ın, İsrail’in hoşuna gitmeyecek adımlar atması durumu olsa da, ABD-İsrail ilişkisi her alanda “sonsuz ortaklık” içindedir ve Netanyahu yönetimi, bir şekilde Biden ile de iyi geçinecektir.

ABD ile İran arasındaki yumuşama ihtimaliyse Türkiye açısından olumlu olacaktır. Zira Türkiye, bölgede sorun istemiyor. Bence Türkiye-İsrail ilişkilerindeki normalleşmenin yeniden başlaması zamanı gelmiştir. Türkiye’nin İran’a asla güvenmemesi gerektiğini, İran’ın hem Ermenistan hem de PJAK-PKK desteğinin göz önünde alınması gerekmektedir. Net olan, bu karışık denklemde, 2021 itibariyle İran-ABD arasında bir gerilim beklemiyorum.

Ali Çınar

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ali-cinar/biden-doneminde-abd-ile-iran-gerilimi-olmaz-6370953

 

  • İRAN’IN ÖNEMLİ İSİMLERİNİ HEDEF ALAN VE ZAAFLARINI ORTAYA ÇIKARAN BU SALDIRILAR, ABD’NİN İRAN’I YENİ KOŞULLARDA BİR UZLAŞMAYA RAZI ETMESİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR

Peki, İsrail bu suikast ile ocakta ABD’nin başına geçecek olan Biden’a hangi mesajı vermek istiyor olabilir?

 

Bu saldırının İran ile gerilimi tırmandırmayı ve karşılıklı yeni saldırıları kışkırtmayı amaçladığı düşünüldüğünde Biden döneminde İran ile olası bir yumuşama ve anlaşma zeminini tahrip etmeyi hedeflemiş olması akla en yatkın ihtimal olarak görünüyor. İsrail ile başını S. Arabistan ve BAE’nin çektiği körfez ülkelerindeki yönetimlerin ABD’nin İran ile olası bir anlaşmasını bugün de istemedikleri ve bu nedenle de ABD seçimlerinde Trump’ı destekledikleri bir sır değil. Fakat bu durumdan Biden yönetiminin İsrail ve körfez ülkelerine karşı tutum alacağı sonucunu da çıkarmak bir yanılgı olacaktır. Aksine ABD, Biden döneminde de stratejik bir konu olarak gördüğü İsrail’i destekleme politikasını sürdürecektir. Ayrıca İsrail ve BAE’nin başını çektiği körfez ülkeleri arasındaki anlaşma ve iş birliğini de teşvik etmeye devam edecektir. Öte yandan Filistin yönetimi ile ilişkilerde de Trump dönemine göre kısmi bir yumuşama beklentisi olsa da bu yumuşamanın Filistin ve İsrail arasındaki uzlaşma zeminini güçlendirmeyi amaçlayacağını şimdiden söyleyebiliriz.

Şurası açıktır ki Biden, İran ile uzlaşma/anlaşma ihtimalini masada tutarken ne ABD emperyalizminin ve ne de İsrail başta bölgedeki müttefiklerinin İran karşısındaki çıkarlarını savunmaktan vazgeçiyor. Aksine yapılan açıklamalara bakılırsa Biden, İran ile uzlaşarak bölgede ABD ve müttefiklerinin pozisyonunu koruyup güç dengesini lehine çevirmek üzere Çin’i durdurmayı amaçlayan bir strateji izlemeyi amaçlıyor. Bu nedenle dikkatini Asya-Pasifik’e çevirip güçlerini buraya kaydırmayı hedefliyor.

Toparlamak gerekirse Fahrizade suikastı ile Biden yönetimine İran politikası konusunda bir mesaj verilmesi amaçlanmış olması bu suikastın Biden’ın elini güçlendirdiği gerçeğini değiştirmiyor. Çünkü İran’ın önemli isimlerini hedef alan ve zaaflarını ortaya çıkaran bu saldırılar, ABD’nin İran’ı yeni koşullarda bir uzlaşmaya razı etmesini kolaylaştırıyor.

Yusuf Karataş

https://www.evrensel.net/yazi/87654/fahrizade-suikasti-israilin-bidena-mesaji-mi

 

  • BU VAKIFLAR 7 YILDIR SEÇİM YAPAMIYOR; NİYE?

Ağbal, Elvan ve Gül, İstanbul turuna Türkiye'de yerleşik Rum, Ermeni, Yahudi, Süryani  toplulukları temsil eden azınlık vakıflarını ekledi.

Beşiktaş'taki eski Başbakanlık Konutu'nda “2013 yılından beri Azınlık Vakıfları Seçim Yönetmeliği'ni bekliyoruz” diyen dini liderleri dinlediler.

Türkiye'de 161 adet azınlık vakfı bulunuyor. Bunların bir kısmının yöneticileri yaşlandı, bir kısmı vefat etti.

Özellikle İstanbul'da vakıflara ait çok kıymetli binalar, araziler üzerinde milyarlık projeler hayata geçti.

Bu vakıflar 7 yıldır seçim yapamıyor; niye?

Serpil Yılmaz

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/serpil-yilmaz/bakanlar-reform-turunda-20-yilin-temizligine-soyundu-6151237/amp/

 

  • İSRAİL'DE SOL GİTTİKÇE DAHA DEVLETÇİ VE YERLEŞİK-ELİTLERİN SAVUNUCUSU OLACAKKEN, SAĞ İSE SERBEST PİYASACI VE POPÜLİST BİR ÇİZGİYE YERLEŞECEKTİ

İsrail solunun devletin kuruluş döneminde karşılaştığı en önemli meydan okumalar etnik, kültürel ve ideolojik hatlardan geliyordu.

MAPAI için sosyo-ekonomik, güvenlik, dış politika ve devlet-din meselelerinin çözülmesi bu bahsedilen toplumsal yarılma hatlarının yönetilmesi açısından önemliydi.

Arapların, sağcıların, dindarların ve komünistlerin siyasete katılımı nasıl olacaktı sorusu bu açıdan önem kazanıyordu.

Ben Gurion kurucu lider olarak danışmanlarıyla 1949 Seçimleri öncesinde Arapların seçimlere katılmasının tek başlarına mı yoksa Arap ve Yahudi karışık listenin tercih edilebilir olacağı üzerine tartışmalar yürüttü.

Seçimlere katılımın yani oy kullanma hakkının bir gruptan mahrum bırakılması tam ve eşit vatandaşlık rejimine bir tehdit olabilirdi. Şahin danışmanlar ise Arap katılımının minimalize edilmesi gerektiğini söylediler.

Eğer bu mümkün değilse Arap siyaseti parçalanmalıydı. Ben Gurion ise iki tarafın tezlerinden farklı bir yol olarak Arapların siyasi partilerden seçilebileceklerini vurguladı.

Ben Gurion'a devletin sınırları ve karakteri netleşmeden bir ulusun diskriminasyonunun oldukça tahribat verici olacağını düşünüyordu.

Bu sayede 1949 seçimlerinden MAPAI, Arap bölgelerinden yüzde 61,3 oranında oy aldı. İsrail solunun Araplarla kurduğu bu ilişki setleri solun bugün varlığını devam ettirmesinde en önemli dinamiklerden olsa gerektir. 

Neticede Genç İsrail toplumunda toplumsal çeşitlilik ve yoğun ideolojik farklılıklar siyasal alanının yönetilmesini ancak majoriteryen/çoğunlukçu demokrasi ile değil seçim barajının çok düşük olduğu ve nisbi temsil sisteminin esas olduğu sistemle idare edilebileceği kanaatine vardırdı.

İsrail'de solcuların karşılaştıkları diğer büyük bir meydan okuma ise kendilerinin antagonizması (uzlaşamaz zıtlık) olan sağcı aktör ve partilerle nasıl sağlıklı bir ilişki seti geliştirebilecekleriydi.

İsrail sağının kurucu babalarından Menahem Begin için Ben Gurion ve onun temsil ettiği siyaset kokuşmuş, yoz ve oligarşikti.

Begin için İsrail devletinin hem siyasal alanda hem de kamusal alanda devletin bu derece etkin olması kabul edilemezdi.

Devlet, Begin için "gece bekçisi" olmalıydı. Bu açıdan Begin İsrail'de anayasa çalışmalarının somutlaşmasını istiyordu.

Çünkü anayasa ile devletin genişleyen yetkilerine gem vurma imkanı doğacaktı. Bu amaçla Begin ve arkadaşları Herut Partisi'ni kurdular.

Sağcılar, İsrail solunun kamusal ve siyasal alanın her boyutunda hakim güç olmalarının toplumsal gerginliği her geçen gün yinelediklerini düşünüyorlardı.

Ben Gurion ise Begin'in Siyonizmi militarist buluyor ve ideolojik deli gömleği olarak nitelendiriyordu. Ben Gurion bu açıdan kendisinin de kurguladığı siyonist ideolojinin Yahudi ulusunun tarihsel bir gerçekliği olarak ele alıyordu.

Ben Gurion İsrail'de bir sol devrim yapma fikrine bu açıdan karşıydı. İhtiyaç olan ne sağ ne de sol radikalizme savrulmadan merhaleler içerisinden evrimsel bir süreci benimsemekti.

Ben Gurion ve Begin arasındaki gerginlikler İsrail siyasi tarihinde sol ve sağ arasındaki temel çatışma alanlarını belirlemesi açısından kurucu niteliğe sahipti.

İsrail'de sol gittikçe daha devletçi ve yerleşik-elitlerin savunucusu olacakken, sağ ise serbest piyasacı ve popülist bir çizgiye yerleşecekti.

Gökhan Çınkara

https://www.indyturk.com/node/281731/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/i%CC%87srail-solunun-d%C3%BC%C5%9F%C3%BC%C5%9F%C3%BC-toplumsal-d%C3%B6n%C3%BC%C5%9F%C3%BCm-ve-de%C4%9Fi%C5%9Fen-jeopolitik

 

  • “İSRAİL PENCERESİNDEN GAZ HEM ENERJİ ANCAK AYNI ZAMANDA GÜVENLİK SİYASETİNİN VE STRATEJİK ORTAKLAR KURABİLMEK İÇİN ÖNEMLİ BİR ARAÇ HALİNE GELDİ”

“Davos ve Mavi Marmara olaylarının ardından gerileyen İsrail-Türkiye ilişkileri neticesinde İsrail uluslararası ilişkilerin önemli bileşeni olan denge siyaseti uyarınca Yunanistan ve Kıbrıs’a (Rum Yönetimi) yaklaştı. Bir başka deyişle Türkiye kendi elleri ile İsrail’i bu iki ülkenin kollarına itti. Türkiye bununla da yetinmeyerek Sisi’nin Mısır’ı ile kötü ilişkiler içinde olmasından dolayı bu Mısırı da yine Yunanistan ve Kıbrıs’ın kollarına itti.  Doğalgaz kuşkusuz İsrail için Mısır’la ilişkilerini geliştirmek için önemli bir platform veya bahane oluşturdu diyebiliriz.

İsrail penceresinden gaz hem enerji ancak aynı zamanda güvenlik siyasetinin ve stratejik ortaklar kurabilmek için önemli bir araç haline geldi. Bu noktadan hareketle Türkiye’nin eleştirel siyasetini göz önüne alırsak İsrail şu an kolay kolay içine girmiş olduğu bu yeni ittifakı sadece Türkiye ile yakınlaşmak için bozmayacaktır. Bunun yanında İsrail ve Türkiye ilişkilerinin geçmişine bakarak gelecek için iyimser olmamak için bir neden yok.

Pek çok ortak çıkar var. Ülke liderleri reelpolitiği ve ülkelerin mali çıkarlarını kendilerine yegane rehber edinirlerse ilişkilerin yeniden rayına oturmaması için hiçbir sebep yok. Siyasi realizm İsrail-Türkiye ittifakını şart koşar mesele bu vizyonu görüp buna sahip çıkmak. Hepsi bu.”

Hay Eytan Cohen Yanarocak

https://doguakdenizpolitik.com/turkiye-israil-iliskileri-nereye-gidiyor-roportaj/

 

Takılan tweetler

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

@WashInstitute'ün bu sene verdiği Akademik-Devlet Adamı Ödülünü İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin'e verdi.

Rivlin bu ödül konuşmasında İsrail toplumu ve siyaseti ile alakalı önemli gördüğüm açıklamalarda bulundu.

Şimdi size bu bilgiselinde açıklamaları özetleyeceğim.

Washington Institute tarafından her yıl düzenlenen yılın akademik devlet adamı ödül töreni 19 Kasım 2020 tarihinde gerçekleşmiştir.

Söz konusu ödülü alanların arasında Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair, ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ve ABD eski Başkanı Bill Clinton bulunmaktadır.

2020 yılında ise söz konusu ödülü 24 Temmuz 2014 tarihinden itibaren İsrail Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Reuven Rivlin kazanmıştır.

Tamamı : https://twitter.com/gcinkara/status/1334585959694954496

  • Gökhan Çınkara@gcinkara

İsrail '21 Seçimleri'ne giderken yeni bir merkez partinin kurulacağından söz ediliyor.

Liderlik 3 kişi tarafından paylaşılacak:

1-Eski Genelkurmay Başkanı Moshe (Buji) Yaalon

2-Eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot

3-Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai

Ayrıca Dışişleri eski Bakanı Tzipi Livni'nin de katılabileceği söylentiler arasında.

El altından yapılan anketlerde olası bir seçimde 15 sandalye kazanabileceği söyleniyor.

Tamamı : https://twitter.com/gcinkara/status/1335319252593758209

  • Ali Tirali@AliTirali

Şunu tekrar söyleyelim: Türkiye'de herhangi bir mekânda İsrail bayrağı görmek imkânsızdır. Türkiye toplumunun kılcal damarlarına kadar yayılmış antisemitizmin Azerbaycan'da olmaması büyük bir medeniyet belirtisi.

https://twitter.com/AliTirali/status/1333761043164770305

  • halil kendir@halilkendir

Galata, Harup kapı yakınlarında bir köşebaşı apartmanı. Kapısında ay ve yıldız, muhtemeldir ki yapı sahibi Yahudi asıllı bir İstanbulluydu. 20. yüzyıl başlarından olan bu kapı oldukça etkileyici. Sanki ayyıldızın yıldızı aynı zamanda bir Davut Yıldızı / Süleyman Mührü.

https://twitter.com/halilkendir/status/1334586714040504321

  • Vasfi Sel@vasfisel

Petersburg'daki en büyük ve en köklü sinagogu olan Grand Choral Sinagog'u, ziyaretçilere sanal olarak kapılarını açtı. İzleyiciler, sinagogu sanal olarak gezebilecek, dini ritüelleri öğrenebilecek ve parşömenleri görebilecek.

https://sinagoga.jeps.ru/meropriyatiya-sinagogi/den-otkryityix-dverej-v-sinagoge-onlajn-29-noyabrya-2020.html

https://twitter.com/vasfisel/status/1333030334590488583

  • Hasan Erdem@hergezgin

Tokat Orta Mektebi Jimnastik Dersinde

Günümüzdeki Tokat Halk Eğitim Merkezi binasının olduğu yer

Yıl 1931 TOKAT

Yandaki 1905 yılına kadar kullanılan Tokat sinagogu

https://twitter.com/hergezgin/status/1332794980964904961

  • JewishPress.com@JewishPress

A Very Dubai Chanukah

https://twitter.com/JewishPress/status/1335499036749672450

  • ARIS@RabbisAlliance

Yabets sinagogu #Bergama ,#Turkey . Yakın zamanda hükümet ve yerel yetkililer tarafından yeniden inşa edildi ve yenilendi.

 Yahudilerin binlerce yıldır Müslüman ülkelerde barış içinde Yahudi yaşamını sürdürmeleri hoşgörü ve bir arada yaşamadır. @tcbestepe @CemaatVakiflari

@tyahuditoplumu

https://twitter.com/RabbisAlliance/status/1334760851954429952

  • Barbarossa@pagrup

Bugün IsraelHayomHeb gazetesi tam sayfa olarak Doç. Dr. Cihat Yaycı'nın "İsrail Türkiye'nin denizden komşusudur" makalesini yayınlamış.

Ek olarak, gazete İsrail'in en yüksek tirajlı gazetelerinden biriymiş.

https://twitter.com/pagrup/status/1335514071316238344

 

Netten okumalar - Linkler

  • İSRAİLLİ FİLİSTİNLİ, FİLİSTİNLİDİR - BEKİR UVEYDA

https://www.indyturk.com/node/280651/d%C3%BCnyadan-sesler/i%CC%87srailli-filistinli-filistinlidir

  • MATA HARİLER.. MOTOSİKLETLİ KADIN AJANLAR.. İRAN’DA MOSSAD OPERASYONLARI… - FEHMİ KORU

https://fehmikoru.com/mata-hariler-motosikletli-kadin-ajanlar-iranda-mossad-operasyonlari/

  • İSRAİL’İN İFTİHARI: SUİKASTLAR – GİDEON LEVY

https://www.perspektif.online/israilin-iftihari-suikastlar/

  • İRAN’IN SUİKASTA MİSİLLEMEDE BULUNMA OLASILIĞI – İSLAM ÖZKAN

https://www.gazeteduvar.com.tr/iranin-suikasta-misillemede-bulunma-olasiligi-makale-1506085

  • İRAN'I SARSAN SUİKASTTA EKSİK KALAN BİR DÜŞMAN DAHA VAR – RAFAEL SADİ

https://odatv4.com/irani-sarsan-suikastta-eksik-kalan-bir-dusman-daha-var-01122038.html

  • SUİKAST GERÇEKLERİ – GÜNERİ CIVAOĞLU

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/suikast-gercekleri-6368125

  • BİR YAHUDİ DOKTORUN HAREM, SARAY VE İSTANBUL HATIRALARI

https://www.youtube.com/watch?v=JLR5ouktnSE&t=1557s

  • ALMANYA, YAHUDİ İSİMLERİNİN KULLANILDIĞI NAZİ ÖNCESİ ALFABE TABLOSUNA DÖNÜYOR

https://tr.euronews.com/2020/12/04/almanya-yahudi-isimlerinin-kullan-ld-g-nazi-oncesi-alfabe-tablosuna-donuyor

  • ‘ATSIZ PARKI’NDAN GEÇEN YOL NEREYE ÇIKAR? – OHANNES KILIÇDAĞI

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/24951/atsiz-parkindan-gecen-yol-nereye-cikar

  • TÜRK YAHUDİLERİNİN “KULA”SI : KULEDİBİ – MOİS GABAY

https://www.istdergi.com/sehir/mekan/turk-yahudilerinin-kulasi-kuledibi

  • FESHEDİLME HAYALETİ KNESSET'İ KOVALARKEN NETANYAHU'YU YÖNETEN 4 ZORAKİ YOL VAR

https://www.indyturk.com/node/282016/d%C3%BCnya/feshedilme-hayaleti-knesseti-kovalarken-netanyahuyu-y%C3%B6neten-4-zoraki-yol-var

  • BRANDT'IN YAHUDİ ANITI ÖNÜNDE DİZ ÇÖKTÜĞÜ GÜN – CEM DALAMAN

https://www.amerikaninsesi.com/a/almanya-basbakani-brandt-in-yahudi-aniti-onunde-diz-coktugu-gun/5689233.html

  • WİLLY BRANDT VARŞOVA'DA NEDEN DİZ ÇÖKMÜŞTÜ?

https://www.dw.com/tr/willy-brandt-var%C5%9Fovada-neden-diz-%C3%A7%C3%B6km%C3%BC%C5%9Ft%C3%BC/a-55841988

  • ARAP-İSRAİL İLİŞKİLERİNE FUTBOL AÇILIMI – TÜRKER ÖZDİL

https://daktilo1984.com/forum/arap-israil-iliskilerine-futbol-acilimi/

  • EDİRNE’YE YAHUDİ KÜLTÜR EVİ

http://www.edirneyenigun.com/haber/29241/edirneye-yahudi-kultur-evi.html

  • NAZİLER’İN YAHUDİ SANAT ESERİ TACİRLERİNDEN ZORLA SANAT KOLEKSİYONU SATIN ALDIĞINA İLİŞKİN DAVA, ABD YÜKSEK MAHKEMESİ’NDE GÖRÜLMEYE BAŞLIYOR

https://medyascope.tv/2020/12/07/nazilerin-yahudi-sanat-eseri-tacirlerinden-zorla-sanat-koleksiyonu-satin-aldigina-iliskin-dava-abd-yuksek-mahkemesinde-gorulmeye-basliyor/

  • TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE NORMALLEŞME ARAYIŞLARI: AMBERİN ZAMAN İLE SÖYLEŞİ – IŞIN ELİÇİN

https://medyascope.tv/2020/12/07/turkiye-israil-iliskilerinde-normallesme-arayislari-amberin-zaman-ile-soylesi/

  • İSRAİL‘İN İRAN HAMLESİ VE KÖRFEZ - DR. NECMETTİN ACAR

https://www.yenisafak.com/hayat/israilin-iran-hamlesi-ve-korfez-3588346

  • İSRAİL-KÖRFEZ İLİŞKİLERİNDE F-35 ÇIKMAZI VE KATAR’IN F-35 BAŞVURUSU - GÖKHAN BATU, ZEYNEP DURAN

https://orsam.org.tr/tr/israil-korfez-iliskilerinde-f-35-cikmazi-ve-katarin-f-35-basvurusu/

  • DÜNYA TRUMP’IN YAHUDİ DAMADINI KONUŞTU ARTIK BU YAHUDİ GELİN GÜNDEMDE OLACAK – RAFAEL SADİ (ÇEVİRİ)

https://odatv4.com/dunya-trumpin-yahudi-damadini-konustu-artik-bu-yahudi-gelin-gundemde-olacak-08122011.html

  • MEŞUGA'NIN ÇOŞKUSU VE HÜZNÜ - ERHAN SUNAR

https://oggito.com/icerikler/mesuganin-coskusu-ve-huznu/66054

 

Instagram’dan

  • @israelinturkey

#3AralikDunyaEngellilerGunu'nde, İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın @israelmfa ve @israelinun 'in uzun diplomatik çalışmaları sonucunda, geçtiğimiz Pazartesi günü #cprd BM #Engelli Hakları Komitesi'ne seçilen #İsrailli Odelia Fitoussi'yi tebrik ediyoruz.

https://www.instagram.com/p/CIVcxN4A7I-/

 

Bir Makale

  • YAHUDİ ULUS DEVLET YASASI VE İSRAİL’DE ELİTLERİN DÖNÜŞÜMÜ – GÖKHAN ÇINKARA

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/946323

 

Nostalji Köşesi

  • TIRHALALI HACI@TERZİ_İDRİS

Şimdi Tarlabaşı bulvarında tam Ahmet Gümüştekin'in stüdyosunun olduğu yerde,

bir zamanlar Halic'e bakan o hakim noktada, bir musevi olan Sarı Madam'ın çay bahçesi vardı. Çocukken bir kere gitmiştim.

https://twitter.com/terzi_idris/status/1330604676392357889

 

Kırmızı Köşe

  • ÇOCUK KLASİKLERİNİN YAZARI ROALD DAHL’IN AİLESİ, ANTİ-SEMİTİK AÇIKLAMALAR İÇİN ÖZÜR DİLEDİ

“Yahudi karakterinde husumeti kışkırtan bir özellik var, belki de Yahudi olmayanlara karşı bir tür cömertlik eksikliği” dedi ve “Hitler gibi bir pislik bile sebepsiz yere onları seçmedi” dedi.

Dahl ailesi, mirasını, telif haklarını ve ticari markalarını yöneten kuruluşların resmi internet sitesinde ve kendisine adanmış bir müzede yaptığı açıklamada, sözlerinin neden olduğu kalıcı ve anlaşılır zarar olduğunu söyledikleri için özür diledi.

“Bu önyargılı sözler bizim için anlaşılmaz ve tanıdığımız adamla ve Roald Dahl’ın hikayelerinin kalbinde yer alan, nesiller boyunca gençleri olumlu yönde etkileyen değerlerle belirgin bir tezat oluşturuyor” dediler.

https://www.habereguven.com/cocuk-klasiklerinin-yazari-roald-dahlin-ailesi-anti-semitik-aciklamalar-icin-ozur-diledi/

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün