Biden´ın başkanlığında neler beklenebilir?

ABD´de başkanlık seçimlerini kazanan Joe Biden´ın, 20 Ocak´ta koltuğuna oturmasının ardından izleyeceği politikalarla ilgili öngörüler yapılmaya başlandı.

Dünya
11 Kasım 2020 Çarşamba

Antisemitizm: Biden, emekli olmaya hazırlanıyordu. Ancak 2017'de Virgina Eyaletine bağlı Charlottesville'de, neo-Nazilerle beyaz milliyetçilerin düzenlediği ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan gösterinin ardından, Trump'ın iki tarafı da suçlayan ifadeleri karşısında dehşete düşerek kararını değiştirdi. Biden, Demokrat Kongre de dahil olmak üzere, her konuşmasında bağnazlık ve antisemitizmle mücadeleyle ilgili ifadeler kullanıyor.

Biden, Yahudi cemaatine de danışarak antisemitizmle mücadele için "kapsamlı bir yaklaşım" geliştirmek istiyor. Ayrıca, Trump'ın durdurduğu aşırı sağcı yerli teröristleri takip eden bazı programları, yeniden başlatacağını belirtiyor.

Göçmenlik: Holokost sırasında Yahudiler, dünyadaki ülkeler tarafından mülteci olarak kabul edilip edilmeme endişesini yaşadı. Bu yıkıcı bedelin farkında olan birçok Yahudi Amerikalı için göçmenlik politikası duygusal bir yük arz ediyor. Trump, mülteci girişlerini azaltmak ve çocukları sınırda ebeveynlerinden ayırarak izlediği aile ayrılığı politikası da dahil olmak üzere agresif bir göçmen karşıtı gündem izledi. Biden, bu aileleri yeniden birleştirmek ve mülteci kabulünü önemli ölçüde artırmak için bir görev gücü kuracağına söz verdi.

İbrahim Anlaşması: Biden seçim gününden beri birlik mesajı veriyor. Cumhuriyetçilerle karşılıklı nezaketi sağlamak istiyor. Başkan seçildiğinin açıklanmasından sonra verdiği ilk demeçte "Amerika'nın birleşme ve iyileşme zamanıdır"  ifadesini kullandı. Biden'ın iki partinin anlaşmasına olan bağlılığı, Trump'ın aracılık ettiği İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan ve Bahreyn arasındaki normalleşme anlaşmaları olan İbrahim Anlaşmalarında izleyeceği yolu ile Ortadoğu politikasını ortaya serecektir. Biden anlaşmaları desteklediğini belirtmişti. Biden'ın resmi yemin töreni öncesi, Umman ve Fas da dahil olmak üzere, İsrail ile uzun süredir resmi bağları olmayan diğer Arap ülkelerinden de açıklama gelebilir.

Ancak büyük balık buna karşı koyabilir. Suudi Arabistan, BAE'nin Amerika ile yaptığı büyük silah anlaşmasından pay isteyecektir. Trump, İsrail'i Birleşik Arap Emirlikleri'ne planladıkları savaş uçaklarının satışına itiraz etmemeye ikna etmişti.

Yüzyılın Anlaşması: Trump üç yıl boyunca ipuçlarını verdiği İsrailliler-Filistinliler arasında barış için teklifini ocak ayında açıklamıştı. Biden’ın başkanlığıyla er ya da geç masadan kalkacak anlaşmanın maddelerinden biri, Batı Şeria’daki yerleşimlerin kısmi olarak İsrail’in topraklarına katılması olacak. Böyle bir durumda bile, Trump ve Biden’ın duruşlarında pratikte pek bir fark olmayacak: Trump’ın ekibi Binyamin Netanyahu'ya, bölgeyi İsrail topraklarına katmadan önce Filistinlilerin barış planına katılması gerektiğini vurgulamıştı. Böyle bir ihtimal de ufukta görünmüyor.

Biden sürecin son aşamasında iki devletli bir sonuca vurgu yapacak ancak Biden’ın yönetiminde Beyaz Saray’dan barış konusunda büyük bir baskı beklenmiyor. Biden’ın dış politika ekibinde çok sayıda Obama zamanından yetkili yer alacak. Bu yetkililer anlaşmaya varma konusunda daha önce iki kez başarısızlık yaşamıştı. (2010-2011 ve 2013-2014). Biden'In dış politika ekibinin barış anlayışına göre, barışın doğal olması, İsrailliler ve Filistinliler tarafından başlatılması gerekiyor.

Trump’ın onayladıkları: Trump Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyarak ABD Büyükelçiliğini taşıdı. Ayrıca İsrail’in 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda Suriye’den ele geçirdiği Golan Tepeleri üzerinde hak iddia etmesini de kabul etti. Biden, Trump'ın Kudüs'ü başkent olarak tanıma kararının zamansız olduğunu, İsraillilerle Filistinliler arasında bir uzlaşmayı içermediği için eksik olduğunu ancak yine de bu kararı tersine çevirmeyeceğini belirtti. Biden, Golan ile ilgili herhangi bir yorum yapmadı ancak, Suriye’de iç savaş yavaşlamasına karşın ülke hâlâ şiddet ve istikrarsızlıkla sarsılmaya devam ediyor; bu yüzden Biden’dan bu konuda dramatik bir adım beklenmiyor. Biden, Trump’ın Esad rejimine karşı fazla yumuşak başlı olduğunu iddia etti, bu yüzden aynı rejime şeker dağıtacak hali yok.

Filistinliler: Biden, Trump’ın kendi tasarladığı barış planında işbirliğine yanaşmadıkları için diplomatik ilişkileri kestiği Filistinlilerle diplomatik ilişkileri yeniden kuracağını belirtti. Filistin Yönetimi heyetinin Washington’a dönüşünü ve Trump’ın büyükelçiliğin içine entegre ettiği özellikle Filistinlilerle ilgilenen Kudüs konsolosluğunun yeniden ayrı bir birim olarak açılmasını bekleyebiliriz.

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün