İstanbul mimarisinde Alexandre Vallaury

İstanbul’un batılılaşma yolundaki gelişimi 1857 yılında Beyoğlu Belediyesinin kurulmasıyla başladı. Osmanlı Devleti bu tarihten sonra, şehir, belediye gibi kavramların varlığını keşfetti. İstanbul’da bugün şehirde fark yaratan sivil yapıların büyük çoğunluğu 1880 yılından sonra inşa edildi. Bu yapıların mimarlarından biri de Alexandre Vallaury’dir. İstanbul’da mimarın 20 civarında yapısı vardır.

Perspektif
11 Mart 2020 Çarşamba

Turan Akıncı

Vallaury’nin dedesi Edouard Vallaury 1806 yılında Fransa’dan İstanbul’a Fransız Büyükelçisi’nin aşçısı olarak gelmişti. Edouard Vallaury İstanbul’da kalmış önce Beyoğlu Balık Pazarı civarındaki Hristaki Pasajında ‘Cafe Vallaury’ isminde bir pastane açmıştı. Daha sonra ailece İstiklal Caddesi üzerinde bir lokanta açtılar.

 İstanbul sosyal yaşamının önemli mekânlarından biri olan Lebon Pastanesi kurucusu Lebon Efendi Vallaury’nin yanında çırak olarak çalışmaya başlamıştı. Daha sonra onun kızıyla evlenmiş, kendi adını verdiği pastanesini kurmuştu.

Alexander Vallaury, 2 Nisan 1850’de doğdu. Çocukluk ve gençlik yıllarına ait bir bilgi ve belge ne yazık ki mevcut değil. Orta öğrenimini Saint Joseph’te yaptığı tahmin edilmekte. Yükseköğretimini dönemin en iyi mimarlık eğitimi veren Paris’teki Ecoles des Beaux-Arts’da tamamladı. Hocası Mimar Coquart Le Bas’ın atölyesinde yetişti.

Alexander Vallaury İstanbul’a döndükten sonra ismini önce sanat sergilerinde duyurdu. 1879-1880 yıllarında kurulduğu sanılan Elifba Sanat Kulübünün 1880 Eylül’ünde açılan ilk sergisine katılarak mimari projelerini sergiledi. Bu sergiye İstanbul’da yaşayan yerli ve yabancı sanatçılar arasından Osman Hamdi Bey, Prenses Nazlı Hanım, Kirkor Köçeoğlu, Bogos Şaşiyan, Bayan Serviçen, Fransız Elçisi Tissot, ünlü suluboya ressamı Preziosi, Farnetti, Karuana ve Bn. Walker’in yanı sıra Alexander Vallaury de katıldı. Elifba Kulübünün 8 Nisan 1881 günü Tepebaşı Belediye Bahçesinde açılan ikinci sergisine de Alexander Vallaury’nin katıldığı bilinmekte. Bu dönemde resim sergilerinde mimarların rölöve çizimlerini, projelerini ve maketlerini sergiledikleri bilinmekte.

Bu sergiler sırasında Osman Hamdi Bey ve Alexander Vallaury arasında dostluk başladığı sanılmakta. Vallaury, çalışmalarında Müze-i Hümayun ve Sanayi-i Nefise Müdürü Osman Hamdi Bey’den büyük destek aldı. Yapılan ilk müze binasının projesi Osman Hamdi Bey tarafından Vallaury’e verildi. Bu yakınlık ve işbirliği her ikisinin de Paris’te aynı okuldan mezun olmalarındandı.

Abdülmecit Efendi Köşkü

 

Mimarlık dönemi

Vallaury 1882’den itibaren ilk eserlerini vermeye başladı. İlk binası o dönem Sanayi Nefise Mektebi olarak adlandırılan Güzel Sanatlar Akademisiydi. Bu yapı Topkapı Sarayı bahçesi olan Gülhane Parkında yer alır. Vallaury yeni açılan okulda mimari proje hocalığı görevini de üstlendi. Akademi 3 Mart 1883 tarihinde öğretime başladı. Okulun mimarlık bölümü için Paris’teki Ecole des Beaux-Arts’ın müfredatına benzer bir yönetmelik hazırlandı.

İlk on yılık dönemi  1883 -1893

1883 yılından itibaren Vallaury’nin en verimli dönemi başlamış, bu sürede yaptığı projeler mimarlık yaşamının en güzel yapıları olmuştur. İlk on sene içinde Sanayi-i Nefise Mektebi (1882), İstiklal Caddesinde Cercle d’Orient (1884), Eminönü’nde Hidayet Camii (1887), Paris Uluslararası Fuarı için Türk Tütün Pavyonu (1889), İstanbul Arkeoloji Müzesi (1891), Karaköy Bankalar Caddesinde Osmanlı Bankası Genel Müdürlüğü (1892), Meşrutiyet Caddesinde Pera Palas Oteli (1893) gibi yapıları inşa etti.

 

İstanbul Erkek Lisesi

İkinci on yıllık dönemi 1893 – 1903

Tarabya’da Tokatlıyan Oteli, Büyükada Rum Yetimhanesi (1890), Tepebaşı Meşrutiyet Caddesi üzerinde Union Françoise (1896), yine aynı caddede Decugis Evi (1895) ve Cağaloğlu Düyun-u Umumiye (1897) binasını inşa etti. Düyun-u Umumiye Binası bugünkü İstanbul Erkek Lisesi olup çok büyük bir projedir. 1896 yılında Fransız Legion d’Honneur nişanı ile ödüllendirildi. Ayrıca Fransız Hükümeti beş ayrı nişan daha vermişti.

Alexander Vallaury bu dönemde Pera’da ki Fransız entelektüelleri ile de çeşitli etkinliklere katıldı. İstanbul’da 1762 yılında doğan Fransız şair Andre Chenier’in anısına Galata’da ki Saint Pierre Han’ın duvarına 1898 yılında yazıt koydu. Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılında yapımına başlanan Haydarpaşa Limanı temel atma töreninde günün anısına inşaatı daha önce tamamlanmış olan dalgakıranın üstüne Alexander Vallaury’nin tasarımı olan bir kolon kondu. Kolonun deniz tarafına bir arma, kara yönüne de tuğra ve kitabe işlenmiştir.

1900-1904 yılları arasında Alexander Vallaury’nin yaptığı yapıların bir bölümü Osmanlı Saray çevresi ve üst yönetimi için olan konutlardı. Bunlar arasında İstinye’de Ahmet Afif Paşa Yalısı (1901), Bağlarbaşı’nda Abdülmecit Efendi Köşkü (1901), Erenköy’de Rıdvan Paşa Köşkü ve Çengelköy’de Şehzade Vahdettin Efendi Köşkü sayılabilir. Bu yıllarda gerçekleştirdiği diğer yapılar arasında Haydarpaşa Tıbbiye Mektebi (1903) ve İstinye Osman Reis Camii (1903) vardır.

Alexander Vallaury’nin 1902 yılında Haliç’in iki yakasında Galata ve Unkapanı Köprüleri arasında kalan rıhtım çalışmaları ile ilgili bir komisyonda görev aldığı biliniyor. Mimar, 2 Mart 1883 tarihinde başladığı Sanayi-i Nefise Mektebindeki görevinden 10 Ağustos 1908 tarihinde istifa ederek ayrıldı. Alexander Vallaury’den sonra mimarlık bölümünün başına getirilen Guilio Mongeri onun kurduğu eğitim sistemini aynen sürdürdü.

Son dönemi 1909-1921

Sanayi-i Nefise Mektebindeki görevinden ayrıldıktan ve Abide-i Hürriyet yarışmasından sonra Alexander Vallaury’nin nasıl bir hayat sürdüğü konusunda elimizde pek fazla bir bilgi yok. Bulunabilen tek belge Beyoğlu St. Antoine Kilisesi kayıtlarında eşi Constantia’nın 3 Kasım 1917 tarihinde 65 yaşında ölümüne ilişkin kayıttır.  Alexander Vallaury, 2 Mayıs  1921’de 71 yaşında İstanbul’da öldü. Feriköy Latin Katolik Mezarlığındaki aile mezarına defnedildiği düşünülüyor.

Vallaury’nin eserlerinde Osmanlı kültürü ile batının değerlerini birleştirdiği görülür. Yaşadığı dönemde Osmanlı’nın önde gelen entelektüellerinden biri oldu. 1914 yılında başlayan ve uzun süren I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’da yeni bir eser inşa edilmedi. İstanbul’da birçok esere imza atmış, değerli öğrencilerin de yetişmesine vesile olan bu büyük isim ne yazık ki bilinmezlikler içerisinde yitip gitti.

 

İstanbul’daki eserleri

1882 SANAYİ-İ NEFİSE MEKTEBİ / GÜLHANE

Topkapı Sarayının Gülhane Bahçesi içinde inşa edilmiş olan bina bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesi içinde kalmakta olup Eski Şark Eserleri Bölümü olarak kullanılmakta.

1884 CERCLE D’ORİENT / BEYOĞLU

Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Büyük Kulüp binası bugün restore edilmiştir. İçerisinde Emek Sineması ve Rüya Sineması gibi bölümleri bulunan yapı bugün çok değişti.

1887 HİDAYET CAMİİ / EMİNÖNÜ

Eminönü Yalıköşkü Caddesi üzerinde bulunan cami iki katlıdır ve İstanbul Ticaret Odasının yanındadır. Klasik cami mimarisi dışında bir yapıdır.

1890 PRİNKİPO FRANSIZ OTELİ / BÜYÜKADA

İnşaatı on yıl süren bu yapı otel olarak inşa edilmiş olup daha sonra padişah tarafından kullanımına izin verilmemiştir. Bina daha sonra Fener Ortodoks Patrikhanesi tarafından satın alınmış ve Rum Ortodoks Yetimhanesi olarak kullanılmıştır. Yapı tamamen ahşap olup Avrupa’nın en büyük ahşap yapısıdır. Uzun yıllardır boş ve bakımsız olarak durmaktadır.

1891 MÜZEİ-İ HÜMAYUN / GÜLHANE

Topkapı Sarayı Gülhane Bahçesi içinde yer alan bu yapı bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmakta.

1892 OSMANLI BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ / KARAKÖY

Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde inşa edilmiş olan yapının yarısı TC Merkez Bankası, diğer yarısı ise Salt Kültür Merkezi tarafından kullanılıyor.

1893 PERA PALAS / BEYOĞLU

Tepebaşı Meşrutiyet Caddesi üzerindeki yapı, İstanbul’da otel olarak inşa edilmiş ilk yapıdır. Yapıldığı günden bu yana otel olarak kullanılmaktadır.

1895 DECUGİS EVİ / BEYOĞLU

Tepebaşı Meşrutiyet Caddesi üzerinde bulunan yapı Fransız işadamı Decugis için konut olarak inşa edilmiştir. Yapı bugün otel olarak kullanılmakta. Binanın köşesinde birinci kat döşemesi seviyesinde taşa kazınmış “A.Vallaury Arte” yazısı görülüyor.

1896 UNION FRANCOISE BİNASI / BEYOĞLU

Tepebaşı Meşrutiyet Caddesi üzerinde inşa edilmiş bir Fransız Kültür Merkezi. Yapı bugün bir reklam ajansı olarak kullanılıyor.

1897 DÜYUN-U UMUMİYE BİNASI / CAĞALOĞLU

Cağaloğlu Türkocağı Caddesi üzerinde Osmanlı Borçlar İdaresi için inşa edilmiş olan bu yapı bugün İstanbul Erkek Lisesi olarak kullanılmakta. Mimarın yaptığı en önemli eserdir.

1901 HALİFE ABDÜLMECİT EFENDİ KÖŞKÜ / BAĞLARBAŞI

Üsküdar Bağlarbaşı’nda büyük bir koru içerisindeki yapı bir bankanın sosyal tesisi olarak kullanılmakta. Türk evi mimarisinin en önemli örneğidir.

1901 AHMET AFİF PAŞA YALISI / İSTİNYE

İstinye ile Yeniköy arasında bulunan bu yalı bir banka tarafından satın alınmış olup gayet bakımlıdır. Yalı ölçeği için çok büyük bir yapıdır.

1902 HAZERAN HAN / KARAKÖY

Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde ticari bir han olarak inşa edilmiş olan yapı yine aynı amaç doğrultusunda kullanılmakta.

1903 MEKTEB-İ TIBBIYEYİ ŞAHANE / HAYDARPAŞA

Osmanlı Tıp Fakültesi olarak inşa edilen bu yapı, daha sonra Haydarpaşa Lisesi olarak kullanılmıştı. Yapı Marmara Üniversitesi olarak hizmet veriyor.

1903 OSMAN REİS MESCİDİ / İSTİNYE

Yeniköy İstinye Caddesi üzerinde Ahmet Afif Paşa Yalısı yanında inşa edilmiş klasik bir Osmanlı mescididir.

RIDVAN PAŞA KÖŞKÜ / ERENKÖY

Eski İstanbul Belediye Başkanı Rıdvan Paşa için inşa edilmiş olup yapım tarihi bilinmiyor. Erenköy Kız Lisesi bahçesinde terk edilmiş durumdadır. Yapı harap vaziyettedir.

OSMANLI BANKASI EMİNÖNÜ ŞUBESİ

Yapım tarihi bilinmeyen bu yapı Yeni Camii Hünkâr Kasrının yanındadır. Halen banka şubesi olarak kullanılıyor.

ÖMER ABED HAN / KARAKÖY

Yapım tarihi bilinmeyen bu han Kadıköy vapur iskelesi yakınında bulunmaktadır. İçi oldukça aydınlık ve büyük bir ticari han olarak inşa edilmiştir. Yapının ilk katın bitimindeki mermer levha üzerine kazınmış “A. Vallaury” ile altta “Architecte” sözcükleri vardır.

BANK DE CHANGE / KARAKÖY

Karaköy Bankalar Caddesi üzerinde cadde ve Komando Merdivenlerine cepheli olarak banka binası olarak inşa edildi. Bugün yine banka şubesi olarak hizmet vermekte.

 

 

 

 

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün