Natalie Portman ile antisemitizm ve Holokost üzerine…

38 yaşındaki İsrail doğumlu Portman, söyleşiyi kaleme alan Justine Picardie ile Holokost’u konuşurken, “Büyük-büyükanne ve babalarım kamplarda öldürüldü; büyükbabamın küçük kardeşi savaş zamanı Polonya’da vurularak öldürüldü” dedi.

Picardie’ye göre, Avrupa’nın karanlık geçmişiyle yüzleştiğimizde, birçok Yahudi gibi Portman’ın da aile tarihinde II. Dünya Savaşı öncesinde nefret ve göçler yaşandı. Picardie, “Antisemitizmin ve ‘ötekine’ duyulan her türlü nefretin günümüzde tekrar yükselişe geçtiğini görmek akıl almaz bir durum” yorumunu yaparken Portman aynı fikirde değildi. Portman, “Bunun sebebi yanlış inanışlarımızdan kaynaklanıyor... Hayat bir roman değil” şeklinde konuştu. Portman’a göre insanlık gelişmiyor ve hayatımızda her zaman günahlarımızdan arınma diye bir şey yok. Portman, “Buna inanmak istiyorsunuz, tabii, ama hayat daha çok bir şiddetler döngüsü... Tabi ki hayatta olağanüstü huzurlu olduğumuz zamanlarımız da var ve bu da insanlığın bir gelişme kaydettiğine inanmamıza sebep oluyor” şeklinde ekledi.

Portman, 2010 yılından beri ‘Miss Dior’ parfümünün yüzü olarak reklamlarda yer alıyor. Ancak, Christian Dior markasının elit parfümünün reklam yüzü daha öncesinde kız kardeşi Catherine Dior’du. Dior ve Portman arasında hayranlık verici ve şaşırtıcı bir ortak nokta var.

1917’de dünyaya gelen Catherine, II. Dünya Savaşı sırasındaki Fransız Direnişinin kurucusuna aşık olur ve Fransa’daki bir Polonya istihbarat grubuna katılarak Naziler hakkında bilgi toplamaya yardımcı olur. 1944 yılında tutuklanır, işkence görür ve Ravensbruck’ta kadınlar toplama kampına gönderilir. Bir sene sonra serbest bırakılır ve Fransa’ya dönüp tüm dünyaya teslimat yapabildiği bir çiçekçilik işi açar.

Portman, Catherine’nin cesaretinin kendisini hayran bıraktığını belirtti. Portman, “Catherine muazzam bir idealist, cesur ve bağımsız bir kadındı... Ve Christian Dior da onun bu özelliklerinden ilham alıyordu. Ben de kendi hayatımda bu özellikleri örnek alıyorum” şeklinde konuştu.