‘Antisemitizme Karşı Ulusal İstişare’ adıyla düzenlenen toplantıda New York’ta bir araya gelen elli sekiz Yahudi grup ve liderleri, ABD, Avrupa ve dünyanın geri kalanında yükselmeye devam eden antisemit saldırılar hakkında görüşlerini paylaştı.
Amerikalı Ana Yahudi Organizasyonları Başkanları Konferansı tarafından organize edilen ve Yahudi liderlerin yoğun katılım gösterdikleri toplantıya, New York Yahudi Federasyonu’nun (UJA) Manhattan’daki ofisi ev sahipliği yaptı.
Geçtiğimiz yıl içerisinde Pittsburgh’deki Hayat Ağacı Sinagoguna ve Güney Kaliforniya Poway’daki Habad Merkezine, can kayıplarının da yaşandığı, silahlı saldırılar düzenlenmişti.
Başkanlar Konferansı Başkan Yardımcısı Malcolm Hoenlein toplantıdaki konuşmasında, demokrasinin antisemitizme bir çare olmadığını belirterek, “ABD’nin de, kendini her yerde gösteren ve sürekli tekrar eden bu kansere karşı bir bağışıklığı olmadığı ispat olmuştur. Masumiyet ve inkâr çağının sonuna geldik. Her nerede olursa olsun artık bu konuyla ilgili güç birliğine gitmemiz gerekmektedir” dedi.
Konuşmasında antisemitizme karşı verilen savaşın ilk zorluklarından birinin, dünya genelinde aşırı uçlara sürüklenmiş politik ortamlarda, antisemitizmin politik yelpazenin herhangi bir tarafına özel olmamasının ve bu yüzden antisemitizmi tanımanın gittikçe zorlaşması olduğunu söyleyen UJA Başkanı Eric Goldstein, antisemitizmin her türünün tehlikeli olduğuna ve antisemitizmi politikayla birleştirmenin bu kötülükle savaşma yetisine zarar verdiğine işaret etti.
Toplantıya katılan liderlerden Marcus da antisemitizm ve bağnazlığa karşı verilen ortak savaşta tüm farklılıkların bir kenara kaldırılması gerektiğini ve tam bir işbirliği yapmanın hayati önem taşıdığını belirtti.
Amerikan Yahudi Komitesi Başkanı David Harris ise, geçtiğimiz yıl içinde ABD’de Yahudilere karşı gerçekleşen en şiddetli saldırıların beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı milliyetçiler tarafından düzenlendiğini, Avrupa’da ise bu durumun tam tersine olduğunu belirtti. Harris, “ Pittsburgh, Poway ve Charlottesville’deki saldırıların aksine, Avrupa’da saldırı sonucu hayatını kaybeden her Yahudi, aşırı sağcı bir cihat yanlısı tarafından öldürüldü. Ne var ki bu konuya Avrupa’daki sol kesim değinmeye yanaşmıyor” diye konuştu. Son yaşanan bazı olayların Avrupa’da antisemitizmin tekrardan kanıksanmaya başlandığını gösterdiğini belirten Harris, geçtiğimiz ay Alman hükümetinin antisemitizme karşı yeni yetkilendirdiği Felix Klein’ın, Alman Yahudilerini Almanya’da sokakta takke ile gezmeden önce iki kere düşünmeye davet eden konuşmasını örnek gösterdi. Harris ayrıca, iki yıl önce Fransa’da bir cihat yanlısı tarafından öldürülen soykırım kurtulanı Sarah Halimi’nin davasında, suçu işlediği sırada uyuşturucu etkisi altında olduğu için cinayetten sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle katilin davasının düşürüldüğünü de hatırlattı.
Bunlar göz önüne alındığında politik açıdan Avrupa’daki durumun da parlak olmadığını söyleyen Harris sözlerini, “Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler’in elinde bir oyuncak olmaya ve Yahudi nüfusun çoğunluk olduğu tek ülkeye karşı takınılan düşmanca tavra alet olmaya devam etmektedir” diyerek sonlandırdı.
