Ela Weissberger 1944 yılında Çek Cumhuriyetinde bulunan Nazi toplama kampı Theresienstadt veya bilinen adı ile Terezin’de opera sahnesine çıkmış, çocuklar için yazılmış Brundibar’ı seslendirmişti.
Nazi kampında çocuk operası sergilenmesi o yıllarda uluslararası Kızıl Haç kurumuna yapılan Alman propagandasının bir parçası idi. Naziler, uzun bir süre dünya kamuoyuna, kamplarda Yahudilere her tür sosyal imkanı tanıdıklarını belirtmiş, yaşanan katliamı gizlemişti. Kızıl Haç görevlileri kamplara geldiğinde subaylar çocuklara şarkılar söyletiyor, opera performansları yaptırıyordu. Kamplarda sahte sıcak suyu olan banyolar ve ısıtma kazanları bile vardı.
Holokost Kurtulanı Weissberger, 11 yaşında Prag’da yaşadığı evden alınarak Terezin Kampına gönderildi. Weissberger, 55 defa diğer çocuklar ile birlikte Brundibar oyunundaki kedi rolünü kampta oynadı. Ela’nın kediyi oynadığı son gecenin ardından tüm oyun arkadaşları Auschwitz’e gönderildi ve orada katledildi.
Ela, savaştan sonra kamplardaki trajedi ile özdeşleşen oyunun yapılan her performansına gitti ve geçtiğimiz yılın mart ayında 87 yaşında ölene kadar yaşadıklarını seyirci ile paylaştı.
Ela’nın ve Brundibar çocuk operasının savaşın karanlığındaki yolculuğu yıllar sonra, 1991 yılında yapılan ‘Kelebeğin Yolculuğu’ adlı belgeselle dünyaya anlatıldı.
Hans Krasa tarafından yazılan Brundibar Operası, hasta anneleri için süt almak için para kazanmak isteyen iki kardeşin, bir köpek, bir kedi, bir kuş ve arkadaşlarının yardımı ile Brundibar adlı canavarı nasıl alt ettiklerini anlatıyor.