“Ayla’yı izlerken durmadan ağladım”

Askerliği sırasında gönüllü olarak Kore’ye giden Jozef Behar ile, 63 yıl önceye uzanan bir yolculuk yaptık.

Zehra ÇENGİL Toplum
10 Ekim 2018 Çarşamba

Zehra Çengil Küçük

 

Savaşın ardından sefalet içindeki Kore’yi yapılandırmak için gönderilen ‘İstihkâm Bölüğü’nün başında olan Behar, bir yıl kaldığı Kore’yi, o dönemin zorluklarını ve ‘Ayla’ filmini izlediğinde hissettiklerini anlattı.

Kore’de savaşın bitiminden tam iki yıl sonra, gönüllü olarak o topraklara gidiyor Jozef Behar... 25 günlük bir gemi yolculuğunun ardından, askerliğini teğmen rütbesiyle Kore’de tamamlıyor. Savaşın ardından sefalet içinde kalan Kore’yi düzenlemek için gönderilen ‘İstihkâm Bölüğü’nün başında. Patlayıcı uzmanı olarak savaştan arda kalan mayınları çıkarıyorlar, yeni yollar binalar inşa ediyorlar...

Behar, şu an 83 yaşında... Üzerinden 63 yıl geçse de, bazı duyguları da anıları kadar taze. Geçtiğimiz gün televizyonda yayınlanan ve Kore Savaşı’nda bir Türk askeri tarafından evlat edinilen ‘Ayla’nın filmini izleyen Jozef Behar “Ayla’yı ikinci kez izliyorum. Durmadan ağladım. Duygulandım ve gözlerimden yaşlar aktı. Kore halkı o zaman sefalet içindeydi, yaşam savaşı veriyorlardı. Bugünkü hallerine çok çalışmayla geldiler” diyor.

 

Kore Savaşı’ndan iki yıl sonra, 1955’te İstihkâm Bölüğü olarak Kore’ye gittiniz. Nasıl bir süreç oldu?

1955 benim duhul tarihim. Ankara’ya gidip orada bir imtihana tabi tutulduk.  Bütün yedek subay namzetlerinin alınan puana göre sınıfları belli oluyordu. Benimki istihkâm bölüğü oldu. Ne olduğunu bile bilmiyordum. Okuduğum okul şu anda Kâğıthane Belediye binasıdır. Gönüllü olarak kuraya katıldım. 600 kişiydik, iki takım kumandanı gidecekti, ben evde hastaydım. Benim yerime başkası kurayı çekti. Aslında okul 6 aydı, Kore çıktığı için ben 3 ay okudum. Sonra İzmir’de 1,5 ay eğitim gördük ve Seferihisar’a gittik.  Bütün Kore tugayları, Amerikan gemileriyle giderdi.

“ANNEM KORE’YE GİDECEĞİMİ DUYUNCA HASTA OLDU”

Aileniz Kore’ye gitmenize nasıl tepki verdi?

Ben ilk doğan evlattım. Kore kurasına katıldığımı bilmiyorlardı. Sınıf kıdemlisi eve geldi, ben yatıyordum hastaydım. Sonra bu haberi alınca iyileştim, zevkten dört köşe oldum ama annem babam hastalandı. Savaş bitmesine rağmen yine de panik oldular.  Saint Benoit’yı ‘54 yılında bitirdim. Bitirir bitirmez askerliğe çağırıldım ve hemen yoklamam yapıldı. Herkes gönüllü gidiyordu, hatta Yeşilçam oyuncularından Süleyman Turan da vardı bunların arasında. O tercümandı.

Kore Savaşı’nda yaşanan gerçek bir hikâye geçtiğimiz yıl filme aktarıldı dramatik hikâyesiyle... İzleme fırsatınız oldu mu Ayla’yı?

Ayla’yı iki kez izledim. Hatta dün akşam yeniden yayınlandı, durmadan ağladım. Eşim Klara sinemada izlemişti, bana “Mutlaka görmen lazım” dedi.  Duygulandım ve gözlerimden yaşlar aktı.

“İZZET KERİBAR İLE DÖNEM ARKADAŞIYDIK”

İstihkâm Bölüğü olarak neler yapıyordunuz?

Köprüler, yollar yapmak, mayın kaldırmak gibi görevlerimiz vardı. Ben patlayıcı madde uzmanıydım. Tugayda harpten kalma bombalar vardı patlamamış, biz iki asteğmendik ve kavga ederdik. Kaçmak için değil de gitmek ve görevimizi yapmak için. Haluk Erdil’di ismi, bir daha da bulamadım kendisini. Yahudi olarak yedi kişiydik. Ben takım kumandanı, diğerleri tercümandı. Fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar ile de aynı dönemdeydik, o da tercümanlık yapmıştı.

TÜRKİYE’YE DÖNERKEN GEMİDE 10 KİLO VERDİM

Ne kadar kaldınız Kore’de?

Tam bir sene kaldık, Amerikan gemileriyle 25 gün gidiş, 25 gün dönüş sürüyordu. Bir hafta da Japonya yaptık. 5500 kişi gittik, iki gemi olarak. Dönüşte 25 günde 10 kilo verdim. 77 kilo bindim, 67 kiloya düştüm. Yaz musonları çok feciydi. Hint Okyanusu’ndan geçerken 3 bin kişilik geminin burnu denize girip çıkıyordu. 5-6 santim kalınlığında biz bulut kalktı zannederdik,  kocaman balıklar çıkardı.

Seferihisar’dan gemiye bindiniz, limandan ayrılıp Kore için yola çıktığınızda nasıl bir duygu vardı içinizde?

Meçhule gidiyorduk, ne olacağını hiçbirimiz bilmiyorduk. Bizim gemi 2500 kişiydi, Tayland’dan da bir bölük aldık ve Kore’ye götürdük. Ben 3. Takım kumandanı oldum, 40 asker benim emrimdeydi. Eğitim yapar, inşaatlara gider, su ikmali gerçekleştirirdik. Sıhhiye bölüğü yandı, onun inşaatını da biz yaptık.  Kendi barakam vardı Kore’de. Etrafımızda hep birkaç kişinin yaşadığı köyler vardı, doğru dürüst bir yaşam yoktu orada. Sefalet içindeydiler, yaşam savaşı veriyorlardı. Bugünkü hallerine çok çalışmayla geldiler.

Ailenizle nasıl irtibat kuruyordunuz?

Mektuplaşıyorduk, telefon falan yoktu o zaman. Annem - babam mektup yollarlardı. Ben onları alırdım, tembelliğim tutar cevap yazmazdım. Sonra değişik tarihlerle 3-4 mektup yazar aynı gün gönderirdim. Yarım elma gönül alma yapardım.

“MEMLEKETE VE AİLEME KAVUŞMA ZEVKİNİ TATTIM”

Bir yıl Türkiye’den uzak kaldınız, en çok neyi özlediniz?

Memleketi özlersin, yaşadığın yeri özlersin. Bir yıl az zaman değil. Geri döndüğümde memlekete ve aileme kavuşma zevkini tattım. Evlat sahibi olduktan sonra da onların hislerini daha iyi anladım.

O kadar uzun bir zaman geçtikten sonra ülkeye döndünüz ve ne iş yaptınız?

Okul bittikten sonra Sirkeci’de bir ecza deposuna girmiştim, askerlikten sonra da aynı yere girdim. İki sene çalıştıktan sonra kendi işimde ihracat yapmaya devam ediyorum. Tek başıma çalışıyorum. En büyük kârım sağlığım, dinçliğimi de buna borçluyum. Çalışmasam herhalde bitmiştim.

Ailenin kıymetini gençlik yıllarınızda kavradığınızdan olsa gerek, 57 yıldır evliliğiniz devam ediyor. Uzun bir evliliğin sırrı nedir sizce?

Anlayış, iki tarafın birbirine yardımcı olması.  Sevilmek istersen seveceksin, hürmet görmek istersen hürmet göstereceksin. Bu prensipleri bilmedikten sonra çirkinleşir her şey. Şimdilerde zihniyet ve hayat görüşü değişti. İnsanlar fedakârlık yapmaktan kaçınıyor. ‘Hep bana’ ile hiçbir şey yürümez. Biz eşim Klara ile aynı şeyleri düşünüyoruz. İlk günden ruh eşi olmadık, zamanla oluyor. Demir çiğnemek gerekiyor. Hâlâ birbirimizde kabul etmediğimiz şeyler oluyor ama idare etmenin gerekliliğini biliyoruz. Affedip, tatlı tarafından bakmak en güzeli. Evliliği ayakta tutan budur.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün