Catenaccio vs Total Futbol

İki farklı felsefe, iki farklı futbol anlayışı… Defansa dayalı bir oyun mu, yoksa hücuma dayalı bir futbol mu?

Rıfat KARAKÖY Spor
24 Şubat 2016 Çarşamba

'Catenaccio.’ Bu terim futbolu takip etmeyenler ya da yüzeysel olarak takip eden kişilere yabancı gelebilir. Catenaccio bir futbol felsefesidir. İtalyanca bir sözcüktür. Anlamı ise ‘asma kilit’. İsminden de anlayacağımız gibi bu felsefe tamamen rakibe futbol oynatmamak, rakibin skor üretmesini engellemek üzere ortaya çıkmış bir futbol akımı. Taktiğe ismini veren kişi ise aldığı 1-0 sonuçlarla ünlenen Helenio Herrera.

Herrera defansif futbolu savunan bir teknik adamdı. Orta sahayı defansif özelliği ağır basan üç oyuncudan kuruyordu. 5-3-2'nin değişik varyasyonlarını deniyordu. Çakılı stoperler, hücuma çıkmayan bekler, üç defansif orta sahanın önünde hücumcu bir orta saha ve uzun boylu iri bir forvet ile ünlenen Catenaccio felsefesi ile Herrera İnter Milan ile iki Şampiyon Kulüpler Kupası, iki Kıtalararası Kupa, üç Serie A şampiyonluğu ve bir İtalya Kupası kazandı. İnter'in Jose Mourinho ile kazandığı Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu da yine aynı Catenaccio felsefesi ile İnter'in müzesine gitmişti.

Herrera İnter'den sonra Barcelona'ya gitti ve günümüzde Tiki-Takası ile ünlü Barcelona'ya Catenaccio felsefesini yerleştirmeye çalıştı. Ne var ki Barcelona kimyası ile Catenaccio birbirini pek sevmedi. Herrera her gittiği takımda kendisine yöneltilen eleştirilere de Jose Mourinho ukalalığında bir cevap verdi: "Bana kazanmam için para ödüyorlar, iyi futbol oynatmam için değil."

‘Total Futbol’ ise takımın toplu hücum edip toplu savunma yapmasını savunan bir anlayış. Hücum daha ön planda. Total Futbol'un mucidi olarak da Rinus Michels gösteriliyor. Michels'in takımları sahaya 4-3-3 ya da 4-3-1-2 varyasyonları ile dizilmiş. Johan Cruyff'ın da hocası olan Rinus Michels altı sezon boyunca Johan Cruyff'ın da kadroda bulunduğu Ajax ile dört lig şampiyonluğu, üç Hollanda Kupası, bir İntertoto Kupası ve bir Şampiyon Kulüpler Kupası kazandı.

1970-71 sezonunda Total Futbol iyice ünlendi ve Rinus Michels Barcelona tarafından transfer edildi. Barcelona'ya bu sistemin adapte edilmesi ise birkaç sezon almış tabi. Johan Cruyff'ı da Barcelona'ya getiren Rinus Michels 73-74 sezonunda Barcelona'ya 14 yıl aradan sonra ilk şampiyonluğunu kazandırdı. Michels ve Cruyff ikilisinin Total Futbol felsefesinin etkileri günümüz Barcelona takımlarında hâlâ devam etmekte.

Bir tarafta İtalyanlar ile ünlenen defansif Catenaccio, diğer tarafta Hollandalılar ile hayat bulan hücumcu Total Futbol. Her ikisi de dönem dönem çalışmış ve başarılar elde etmiş felsefeler olmuş.

Bunları anlatmama sebep olan isimler ise Vitor Pereira ve Ersun Yanal. Fenerbahçe Ersun Yanal döneminde 34 maç oynadı, 74 gol atıp 33 gol yiyerek en yakın rakibine dokuz puan fark atıp şampiyon oldu. Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'sinin maçları oldukça keyif veren hücum ağırlıklı futbolun oynandığı gollü geçen maçlardı. Vitor Pereira'nın Fenerbahçe'si ise Catenaccio'da görülen üç defansif orta saha olmasa bile sadece defansif özelliği ağır basan iki futbolcu -Mehmet Topal ve Josef- orta sahasıyla mücadele ediyor. Rakipler bu orta sahayı geçmekte, pozisyon bulmakta oldukça güçlük çekiyorlar. Sezonun ilk yarısında 17 maçta yenilen 13 gol Pereira'nın ilk hedefinin defans olduğunu bizlere gösteriyor. Ayrıca Fenerbahçe'nin başına geldiği ilk zamanlarda Gökhan Gönül ve Caner'in yaptığı "Hocamız hücuma daha az katılmamızı istiyor" açıklamaları da Pereira'nın Catenaccio felsefesine yakın bir teknik adam olduğunu gösteriyor. Fenerbahçe Avrupa'da Aykut Kocaman'ın yine Vitor Pereira benzeri Catenaccio'ya yakın felsefesi ile yarı final oynamıştı. Bakalım Vitor Pereira ile de bu başarı bu sezon tekrar edilip Catenaccio türevi felsefelerin hâlâ çalıştığı ispatlanabilecek mi?