Terör, sporun yakasında

Dil, din, etnik köken ayırt etmeksizin insanları birleştirme gücüne sahip ve kalabalıkları aynı yerde toplayabilen spor, çoğu kez terör örgütlerinin tercih ettiği bir eylem sahası oluyor.

Vedat LEVENT Spor
20 Ocak 2016 Çarşamba

İşte, ulusal ve uluslararası spor etkinliklerini kana bulayan, akıllardan hiç çıkmayacak terör saldırıları.


Terörün nefesini ensemizde hissettiğimiz bugünlerde, Fransa Milli Futbol Takımı’nın, başkent Paris’teki Stade de France’da Almanya’yı ağırladığı dostluk maçı sırasında sahanın yakınlarında gerçekleşen bombalı saldırılar, tarihte daha evvel spor organizasyonlarına ve sporculara karşı yapılmış terörist faaliyetleri tekrar hatırlamamıza sebep oldu.

Spor yazarı Attila Gökçe, ‘terör’ ile ‘spor’ kelimelerinin aynı cümlede geçmesinin, ilk kez Meksika’nın düzenlediği 1968 Olimpiyatları ve 1970 FIFA Dünya Kupası’nda gündeme geldiğini ancak bu organizasyonların korkulanın aksine herhangi bir eyleme sahne olmadığını hatırlatıyor. Gökçe şöyle diyor: 1972 Münih Olimpiyatları’ndaki hadiseden sonra zamanla spor ile terör arasındaki mesafe oldukça kısaldı. Sporseverler masum topluluklar. Ayrıca spor, evrensel bir eğlence, keyifli vakit geçirme aracı. Sonuçta terörün en önemli amaçlarından biri propagandasını dayatmaktır. Bu tarz bir kitleyi hiç beklemediği anda tedirgin ettikleri zaman, propagandalarını yürütmüş oluyorlar.”

 

1972 MÜNİH, ALMANYA: Kara Eylül

Filistinli Kara Eylül örgütünün, 1972 Münih Olimpiyatları’nı kana bulayan eylemi, teröre alet edilen ilk ve en bilinen spor etkinliği olarak tarihteki yerini aldı. İsrailli sporcu ve antrenörleri 16 saat boyunca rehin alan örgüt üyeleri, milli takım kafilesinden on bir kişiyi, bir de Alman polisi öldürdü. Dünya olayları canlı yayında korku içinde izlerken ABC muhabiri Jim McKay sessizliği yırtarak yayın esnasında şu cümleyi kuracaktı: “Babam, insanoğlunun en büyük ümitlerini ve en kötü korkularını çok nadir fark ettiğini söylerdi. Sanıyorum şimdi bunların hepsi bir anda ortadan kayboldu.” Modern Olimpiyat Oyunları tarihinde ilk defa organizasyon askıya alındı ve Olimpik Stadyum’da 80 bin izleyicinin ve 3000 atletin katıldığı bir anma töreni düzenlendi.  

 

2002 KARAÇİ, PAKİSTAN: İntihar bombacısı kriketçileri hedef aldı
2002’nin mayıs ayında Pakistan’ın Karaçi kentinde meydana gelen eylem, on dört kişinin ölümüyle sonuçlandı. Pakistan ile Yeni Zelanda milli kriket takımlarının karşılaşması öncesinde, Yeni Zelandalı oyuncuların kaldığı Sheraton Otelinin dışında üstündeki düzeneği patlatan intihar bombacısı, Fransız donanmasından on bir asker, Pakistanlı iki kişi ve Pakistan takımının fizyoterapistinin ölümüne sebep oldu. Yeni Zelanda takımı olayın hemen ardından korku içerisinde ülkelerine döndü.

 

2009 LAHOR, PAKİSTAN: Sri Lanka kriket takımına ateş açıldı. 8 ölü 6 yaralı

4 Mart 2009’da Sri Lanka kriket takımını taşıyan otobüs ve güvenlik konvoyu on iki silahlı terörist tarafından Lahor’daki Kaddafi Stadyumu yakınlarında saldırıya uğradı. Sri Lanka takımı, Pakistan takımıyla ikinci hazırlık karşılaşmalarını oynamak üzere stadyuma doğru gidiyorlardı. Sri Lanka’nın altı oyuncusu yaralanırken altı güvenlik görevlisi ve sokaktan geçen iki vatandaş saldırıda hayatını kaybetti. Saldırıyı cihatçı Lashkar-e-Jhangvi örgütü üstlendi. Pakistan’da ziyaretçi takımların güvenliği zaten büyük bir sorundu. 2002’de Yeni Zelanda takımına karşı yapılan Karaçi saldırısından sonra hiçbir takım Pakistan’da maç yapmak istemiyordu. Avustralya takımı, güvenlik sebebiyle Pakistan’a gitmeyeceğini açıklamıştı. Sri Lanka takımı, 2008’de Mumbai’de gerçekleşen terör saldırıları sebebiyle turnuvadan çekilen Hindistan takımının yerine oyunlara dahil olmuştu. Sri Lankalıları ikna etmek için Pakistanlılar “devlet başkanlarına uygulanan güvenlik protokolünün” sağlanacağına dair söz vermişlerdi.

 

1996 ATLANTA, ABD: Atlanta’nın acısı

27 Temmuz 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda, akşam saatlerinde düzenlenen bir konser sırasında önceden yerleştirilen bomba patladı. Saldırı sonucu, aralarında TRT kameramanı Melih Uzunyol’un da bulunduğu iki kişi yaşamını yitirdi, yüzden fazla kişi de yaralandı. Olay yerinde bulunan Uzunyol’un ölüm sebebinin, kalp krizi olduğu açıklandı. Bombayı yerleştiren ABD Ordusu’ndan emekli patlayıcı uzmanı Eric Rudolph, “Olimpiyatların küresel sosyalizmin değerlerini yücelttiği” gerekçesiyle böyle bir eylem gerçekleştirdiğini ve asıl amacının Washington hükümetini “istek üzerine kürtajı” yasakladığı için dünyaya rezil etmek olduğunu itiraf etti. Başkan Clinton olayı kınadı. Oyunlar planlandığı gibi devam etti. Rudolph ise ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Halen Colorado’da hapiste bulunuyor.

 

1994 BOGOTA, KOLOMBİYA: Futbol asla sadece futbol değildir

Futbolun en çok bilinen klişelerinden biri efsanevi teknik direktör Bill Shankley’in şu sözüdür: “Emin olun futbol, ölüm ile yaşam kadar ciddi bir konudur.” Maalesef Kolombiyalı milli futbolcu Andres Escobar için bu kehanet gerçeğe dönüştü. 1994 Dünya Kupası esnasında Kolombiya’nın ev sahibi ABD’ye 2-1 yenildiği maçta Escobar yanlışlıkla kendi kalesine gol atıp takımının elenmesine sebep olmuştu. Ülkesine döndüğü hafta vurularak öldürüldü. Uzun süre kendi kalesine gol attığı için cezalandırıldığı düşünülse de işin ardında uyuşturucu kartellerinin bahislerde kaybettiği milyonlar olduğu sonradan ortaya çıktı.

 

2002 MADRİD, İSPANYA: Madrid’de kaos

2002 yılında Bask ayrılıkçı örgütü ETA Santiago Bernabeu Stadının çok yakınında bombalı bir araç patlattı. Bomba, UEFA Şampiyonlar Ligi 2001-2002 sezonunda Real Madrid ile Barcelona arasında oynanacak yarı final karşılaşmasından birkaç saat önce patladı. On yedi kişinin yaralandığı saldırıdan sonra Bask Vatanı ve Özgürlük (ETA) örgütüyle bağlantılı Batasuna Partisi’nden on bir kişi tutuklandı. Olayın İspanyol elitlerinin desteklediği Real Madrid’e karşı mı yapıldığı hiç bilinemedi. Madrid o sezon Şampiyonlar Ligi kupasını aldı. ETA örgütü ise, 2011’de silah bıraktı.

 

2008 COLOMBO, SRİ LANKA: Tamil katliamı

2008 yılında Tamil Kaplanı bir intihar bombacısı Sri Lanka’nın yeni yılını kutlamak için düzenlenen maratonun hemen öncesinde kendini patlattı. On iki kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.

 

2006 BAĞDAT, IRAK: Spora topyekûn darbe

50 kadar silahlı saldırgan, 2006’da Irak’ın başkenti Bağdat’taki bir konferans sonrası Irak Olimpiyat Komitesi Başkanı Ahmed el-Hadjiya’nın aralarında bulunduğu 30 kişiyi kaçırdı. Aynı yıl içinde, Ürdün’deki bir turnuvaya giden Irak Tekvando Milli Takımı’ndan on beş sporcu ve antrenör kaçırıldı. Olaydan dokuz gün sonraysa Iraklı bir tenis antrenörü öldürüldü.

2008 DAKAR, SENEGAL: Dakar Rallisi tehdide boyun eğdi

Dakar rallisi, El-Kaide’den gelen tehditler sonrası 30 yıllık tarihinde ilk kez iptal edildi. Senegal’in başkenti Dakar’da tamamlandığı için adı verilen ‘rally raid’ yarışı, 2009’dan itibaren Güney Amerika topraklarında yapılmaya başlandı.


2013 BOSTON, ABD: Boston Maratonu kana bulandı
Boston Maratonu’nun 15 Nisan 2013’te koşulan 117’ncisi, erkeklerde Lelisa Desisa, kadınlarda ise Rita Jeptoo’nun zaferlerinin yaklaşık üç saat ardından sonra meydana gelen saldırıda kana bulandı.
ABD’nin Massachusetts eyaletinin Boston kentinde, 23 bin kişinin katılımıyla düzenlenen maratonun bitiş çizgisi yakınlarında on saniye arayla patlayan iki bomba, üç kişinin ölümüne, 260’tan fazla kişinin de yaralanmasına neden oldu.
Saldırının ardından düzenlenen operasyonlarda, şüpheli Tamerlan Tsarnaev öldürüldü, kardeşi Cohar Tsarnaev ise ağır yaralı olarak yakalandı.