Scouting

Yine, yeni, yeniden Süper Ligimiz başladı. Ancak bu sene diğer senelerden biraz farklı.

Rıfat KARAKÖY Spor
26 Ağustos 2015 Çarşamba

Yine, yeni, yeniden Süper Ligimiz başladı. Ancak bu sene diğer senelerden biraz farklı. Kulüplerimiz ilk defa ilk 11’lerinin tümünü yabancı futbolculardan oluşturma hakkına sahip. Bu seçenek transfer döneminde kulüplere çok daha fazla seçenek sundu. Yabancı sınırının hemen hemen kalktığı bir ortamda bana göre scouting departmanları kulüpler için oldukça önemli departmanlar haline geldi

Bu transfer döneminde ligimize dünya çapında tanınmış birçok futbol siması ayak bastı. Samuel Etoo, Robin Van Persie, Podolski, Nani, Mario Gomez gibi isimler kulüplere katılan yıldız adaylarından bazılarıydı.

Bu isimleri ligimizde çıplak gözle izlemek elbette çok büyük bir şans biz futbol âşıkları için. Mesela bu hafta Van Persie’nin Rizespor’a attığı golü izlemek büyük bir haz. Bunun gibi bir sürü futbol güzelliği izleyeceğimiz de şüphesiz bu sezon.

Ancak bu transferlerden sonra aklıma gelen ilk soru şu oldu: Acaba kulüplerimizin scout departmanları ne iş yapıyor?

Mesela Fenerbahçe’nin scout ekibi bütün kış, yazın başlayan transfer dönemi için Van Persie, Nani, Kjaer gibi isimleri mi izlemiş? Volkan Şen’i mi keşfetmişler?

Yabancı sınırının hemen hemen kalktığı bir ortamda bana göre scouting departmanları kulüpler için oldukça önemli departmanlar haline geldi. Bu departmanlarin görevi; teknik ekibe düzenli olarak izledikleri oyuncular hakkında rapor vermek, oyuncunun sırf saha içi değil saha dışındaki hayatını da araştırıp takıma, ülkeye katkı sağlayıp sağlayamayacağını kestirmek. Genç yaştaki oyuncuları keşfetmek ve bu oyuncuların hem takım oyununa katkısından hem de oyuncunun başka kulübe transferinden kulübe maksimum kazanç elde ettirmek olmalıdır.

Bu tanımı yapıp ardından örnek olarak Fenerbahçe’nin transferlerine baktığımda Van Persie’nin, Nani’nin, Kjaer’in pek de keşfe ihtiyaçları olmadığını söyleyebiliriz. Fenerbahçe’den sonra hepsinin daha alt klasman liglere gideceği de bir gerçek. Haliyle Fenerbahçe scout departmanının bu makama yeni bir tanım verdiği düşüncesi aklıma gelmeye başladı.

Scouting’i doğru yapan takım: GALATASARAY

Bu işi doğru yapan ya da en azından yapmaya çalışan scouting departmanlarından birisi Galatasaray’ın scouting ekibi. Emre Utkucan önderliğinde Galatasaray’a bir arşiv oluşturan bu ekibin amacı kulübe kendine ait bir futbolcu görüntü ve rapor arşivi oluşturup, kendilerinden sonraki ekiplerin de bu arşivden yararlanmasını sağlamak.

Yapılan transferler başarılıdır ya da değildir tartışılır ama Carole gibi Alex Telles gibi, Bruma gibi keşfedilmemiş genç yetenekleri bulup, bunları da takıma aldırabilmek, teknik ekibi ikna edebilmek bunlar bir scout ekibinin yapması gerekendir bana göre.

Bir tarafta altın madenini o madenin değerini verip satın almak var, diğer tarafta maden keşfedip madenden altın çıkartmaya çalışmak. Altını alıp getirmek de çok değerli ama diğer taraftan kendi altınını çıkartmak çok daha büyük bir haz. Porto gibi hem başarı hem de keşfettikleri oyuncuların satışından gelen parayla dönen bir kulüp haline gelebilmek için Galatasaray’ın izlediği yolun çok daha dogru bir yol olduğuna inanıyorum.

Yabancı sınırı kuralının Türkiye’de oturması birkaç sezon alacak gibi… Bu sezonlar içerisinde gerçek scouting departmanlarının tüm takımlarımızda kurulacağına ve bu ekiplerin oldukça önem kazanacağı fikrine inanıyorum.

Etiketler: