Tarihimizin izlerinde İtalya’yı keşfettik!

6-9 Kasım tarihlerinde bayram tatilini fırsat bilen gençlerimiz Tuna Alkan öncülüğünde Liderlik grubunun organize ettiği “İtalya Yahudi Kültürü” turuna katıldılar. Liderlik grubu tarafından iki senedir süregelen projenin bu ayağında Barcelona, Madrid ve Prag’dan sonra sıra Roma ve Floransa’nın keşfindeydi.

Mois GABAY Toplum
16 Kasım 2011 Çarşamba

Roma’ya varış günü ilk olarak yapılan şehir turunda gençler Colosseum, İspanyol Merdivenleri, Trevi Aşk Çeşmesi, Vatikan Cumhuriyeti ve San Pietro Katedrali, Roma Forumu, Via Del Corso gibi Roma’nın en ünlü mekânlarını tanıma fırsatı buldular. Varış gününün akşamı ise Roma Cemaati gençleri tarafından organize edilen tanışma yemeği ve ardından parti organizasyonuna katıldılar. Özel bir mekânda gerçekleşen yemek ve ardından müzik eşliğinde Roma’ya yolculuğun tüm yorgunluğunu üzerlerinden attılar.

İtalya turunun serbest gününde ise katılımcıların çoğu kendi imkânları ile Floransa’yı keşfettiler. Hızlı tren ile bir buçuk saatte varılan İtalya’nın açık hava müzesi olan bu güzel şehir sadece Yahudi kültürü ile değil İtalyan Rönesanssının doğum yeri olduğunu gösteren birbirinden ilginç yapıları ile de herkesi büyüledi. Bir tarafta Medici ailesinin yaptırdığı görkemli yapılar diğer taraftan da Michelangelo ve Leonardo Da Vinci’nin yetiştiği bu şehir her adımda bir sanat eseriyle dopdolu… İtalya Sinagogları da iç dekorasyon ve dış görünüşleri ile bu görkem ve estetik anlayıştan payını almış olduğunu gözlemlendi. Floransa gezisinde grubun bir kısmı tarihi mekânlarda daha uzun vakit geçirirken,  bir bölümü de “segway” kiralayarak Floransa sokaklarında özgürce dolaştı. Floransa turunun diğer bir renkli yanı ise aralıklı olarak yenen enfes dondurmalar ve içilen tipik İtalyan kahveleriydi.

Roma turunun “Yahudi Kültürü” gezisi bölümünde ise öncelikle Roma Yahudi Müzesi rehber eşliğinde gezildi. 700 m2 lik bir alanda içerisinde Büyük Roma Sinagogu’nu da barındıran müzede Roma Yahudilerinin 2000 yılı aşan tarihinden farklı kesitler ilgi toplandı. Müzenin tekstil bölümünde ise Roma Sinagogları’nın Rönesans’tan beri süregelen Parohet,talletler gibi 800 ayrı parçasına yer verilmiş.  Müzenin Sefarad Sinagogu ve Büyük Sinagog bölümlerinin sadece rehber eşliğinde gezilebilmesi, bunun yanında müze içerisinde hiç bir fotoğraf çekimine izin verilmemesi ise bir anlamda İtalya Cemaati’nin halen kendini çok rahat hissetmediğinin bir göstergesiydi. Bunun yanında müzenin “Şoa” bölümünde ise İtalya cemaatinden fiş karşılığı bir gecede toplanan kilolarca altın, Naziler’in şehre girip bir gecede bini aşkın İtalyan Yahudi’sini evlerinden alıp toplama kamplarına götürmesinin belgeleri gösterildi. Müzenin diğer bölümlerinde ise 1967 yılında Bingazi ve Trablusgarp’tan göçmen olarak gelen Libya Yahudilerinin Roma Cemaatine katkısı ve Getto dönemi yaşam tarzına ait sunumlar bulunmaktaydı. Müze gezisinin sonunda rehberimizin Zafer Takı’nın bir köşesinde yer alan “2. Beth-Amikdaş’ın yıkılışı ve Yahudilerin sürgünü” rölyefini anlatırken Roma Yahudilerinin Zafer Takı’nın altından ta ki İsrail Devleti kurulana kadar geçmemesi ve 1948 yılında ilk kez İsrail bayrakları ile bir kutlama ile geçmelerini aktardı. Bu yıldan sonra her sene İsrail’in kuruluş yıldönümünde İsrail bayrakları ile toplanan cemaat üyelerinin kutlama yaptığını anlatan rehber bunun bir anlamda Roma Cemaati’nin özgürlüğünün bir simgesi olduğunu da belirtti.  

Müze gezisinin ardından gençler Le Cinque Scole Derneği’nin düzenlediği “Roma Yahudi Kültürü ve Gettosu”  turuna katıldılar. Bu tur esnasında 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin götürüldüğü sokaklar, getto döneminden evvel Yahudilerin çalıştığı balıkpazarı caddesi,1885–1908 yılları arasında yıkılan gettodan kalan yapılar ve Via DellaReginella Caddesi halen gettonun tek ayakta kalan caddesi olarak gezildi. Gezi esnasında o dönemde Roma’da yaşayan 11 ayrı Yahudi cemaati olmasına rağmen tek bir sinagog izni verilmesinden dolayı bu konuya cemaatlerin tek sinagog içine farklı bölümler inşa ederek kültürlerini koruma çözümünü öğrenmemiz bir anlamda nerede olunursa olunsun çaresizliğe çözüm üreten bir toplumun özelliğini bize göstermekteydi. Turun devamında ise 5scole bölgesinde 11 sinagogdan tek ayakta kalan bina ziyaret edildi.

Roma Yahudi kültürü turu, sinagogda topluca çekilen bir anı fotoğrafı ile sona erdi.  

Farklı ülkelerdeki dindaşlarının hayatlarını öğrenmenin, Yahudilik tarihini yerinde öğrenmenin bir hak olduğunu düşünen Liderlik grubu eğitim ile eğlencenin doğru bir şekilde sentez edilmesi ile cemaat faaliyetlerine gençlerin her zaman katılım sağlayacağını bu tur ile bir kez daha bize gösterdiler. Tura katılan gençler ise tek başlarına cemaat desteği olmadan bu kadar kapsamlı bir gezi yapamayacaklarının bilincinde bir yandan Yahudi kültürü gezilerini ilgiyle takip ederlerken diğer taraftan ise birbirini daha evvel tanımamış birçok gencimiz tanışma ve kaynaşma imkânı buldular. Turun son günü gençler yeni gruplar kurarken bir yandan da “bir sonraki durağımız neresi” sorusunu sormaktaydılar.  Siz de liderlik grubunun faaliyetlerini takip etmeye devam edin, projelerimiz devam ettikçe mesafeler kısalıyor ve hayallerimizin peşinde ilerlemeye devam ediyoruz.