Türk Musevi Cemaati’nde başarıya yürüyenler

Mois GABAY Toplum
27 Nisan 2011 Çarşamba

Size göre başarı nedir? Kimimiz bu sorunun cevabını iyi bir kariyer, kimimiz yeni bir ev veya araba, kimimiz ise uzun süren bir ilişki olarak verebilir. Başarı kavramı göreceliğini korumakla beraber her geçen gün bu gazeteden cemaatimizin sayısı artan başarılı gençlerini okumaya devam ediyoruz. Kimi yarattığı bir yemek veya tatil sitesi girişimciliğiyle,  kimisi ise tasarladığı şapka veya takılar ile başarı basamaklarını hızla tırmanıyor. Ancak kimilerimiz bu basamakları tırmanırken doğru zamanda doğru kişilerle iletişim kurmada bu kadar şanslı olamıyor. İçimizdeki birçok yetenek birilerinin onlara başarının resmini çizmelerini bekliyor. O zaman gelin biz onlara bu şansı yaratalım.

Türk Musevi Cemaati tarafından 35 yaş altındaki genç yeteneklerimize, girişimcilerimize yönelik her yıl farklı kategorilerde konusunda uzman jürilerden oluşan ödüllü bir yarışma tertiplendiğini düşünün. Bu yarışmaya katılımcılar kendi başarı hikâyelerini gösterecekleri performansları ile hazırlansın. Sene içerisindeki elemelerden sonra yılsonunda düzenlenecek bir geceyle o senenin başarı hikâyeleri ve ödülleri sahiplerini bulsun. Yarışmada dereceye girenlere sponsorların desteği ile yurtdışında uzmanlık eğitimi, belli bir maddi destek ve doğru kişilerle tanışma olanağı sağlansın. Her sene başarı adı verilen bu uzun yolculukta yarınlarımızı temsil edecek yüzlerimizi hep beraber seçelim.

Son yıllarda etrafımızda kural bozan, aklımızı alan yepyeni projelere tanıklık ediyoruz. Buna en yakın örneklerden biri Dostluk Tiyatro Grubu’nun her sene çıtayı biraz daha yükselttiği tiyatro oyunlarını gösterebiliriz. 2006 yılında “Moiz” oyunlarına alternatif olarak hem gençlerin hem de ana kadronun iştiraki ile kurulan grup cemaatimizde izleyici, salon ve teknolojik imkanlar olarak bir ilk olan Masada müzikali, ardından Kazablan ve bu sene de “Bu Balık Başka Balık” adlı bir oyunla karşımızdalar. Bu seneki oyun da yaratıcı sahne tasarımı, oyunculuk, dans ve güçlü sesleri ile ayakta alkışı hak ediyor. Masada müzikalinin bir provasında dönemin başkanı “Kimse bu oyun sonunda Hollywood yıldızı olmayı beklemesin.” demişti. Ancak seneler geçtikçe ortaya çıkan tablo oyunculukları, sesleri ve dansları ile cemaatimizin yeni yıldızlarının oluştuğunu gösteriyor. Kimbilir, belki de yarının Yasmin Levyleri, Nedim Sabanları o sahnede keşfedilmeyi bekliyor. Diğer bir örnek ise Karmiel Dans Grubu, her sene yurtdışında ülkemizi en iyi şekilde temsil eden bu grubun sizce artık hedeflerini daha da büyütmesinin zamanı gelmedi mi? Peki ya İzzet Bana’nın Estreyikas d’Estambol’u ve senelerdir bizi kahkahalara boğan “Moiz” oyunları? Neden bu projelerimiz daha geniş kitlelerle buluşmasın? Derneklerimizde keşfettiğimiz genç yeteneklerimize başarının yolunu açmak bizim elimizde; yeter ki onların doğru yolda ilerlemelerine katkıda bulunalım.

Başarıdan söz etmişken yazılarımın Ertuğrul Özkök gibi duayenlerce referans alındığımı görmek Şalom’da başlayan maceramda gelecek için umut veriyor. Ama bana göre başarı her şeye rağmen gönlünce eğlenmek, gülmek ve şarkı söylemektir. Bu arada asıl başarım geç de olsa öfkemi kontrol edip herkesi karşılıksız sevebilmeyi öğrenmek… Peki, size göre başarı nedir? Hayatta yapmaktan zevk aldığınız şeyleri bir kez daha düşünün ve gelin beraber başarıya yürüyelim…