Bir yeme-içme rehberi: ´Unutulmaz Hayatların Reçeteleri´

İstanbul ve bu şehrin mutfağını oluşturan kültürel lezzetleri ilgi ile izlediğim için bir kitap ilgimi çekti. Meri Çevik Simyonidis, geçtiğimiz haftalarda İstanbul´un lezzet duraklarını içeren kitaplarına bir yenisini ekledi.

Elda SASUN Toplum
23 Aralık 2020 Çarşamba

Bu şehri İstanbul’umuz yüzyıllar boyunca ticari ve kültürel bir kent olarak, Akdeniz ile Karadeniz’in birleştiği İpek ve Baharat Yollarının buluştuğu bir kavşak noktasıydı. Tarih içinde hem Bizans hem de Osmanlı İmparatorluklarının başkenti olan İstanbul’un kültürü, kentte yaşayan değişik etnik topluluklarının kültür ve gelenekleriyle zengin bir mozaik oluşturdu. Yeme içme alışkanlıklarına da yansıyan kültürel iletişim, kendine özgü bir İstanbul mutfağı yarattı. Bu topraklarda binlerce yıl beraber yaşayan Rumlar, Ermeniler, Levantenler, Yahudiler, Kürtler, Aleviler, Çerkezler, Süryaniler, Gürcüler, Akdenizliler, Karadenizliler, Kapadokyalılar ve daha nice kültürlerin her birileri kendi tatlarını ekleyerek İstanbul mutfağını oluşturdu.

‘Unutulmaz Hayatların Reçeteleri’ kitabı bir yeme-içme ve işletme rehberi. Müziğin hiç dinmediği meyhanelerde, yıllardır ayakta kalmayı başarmış mekânların asırlık öyküleri ile dolu bir kitap. Meri Çevik Simyonidis, kitabının önsözünde “Burada en iyi mezelerin sırlarını bulacak, ara sıcaktan ana yemeğe her lokmada farklı tatlara kapı aralayacaksınız” demiş. Kitabını tanıtırken de, “İstanbul’un bir asırlık tarihine kendi lezzetleriyle damgasını vurmuş pastane, meze ustaları, meyhane ve pastane işletmecileri, marka yaratıcıları, gece hayatı ve taverna kültürünün ustaları ile yaptığım onca röportaj ve farklı hayat hikâyelerinin kitabı. Bu değerli usta ve işletmecilerin özel tavsiyeleri, tarif ve reçetelerini, ipuçlarını, doğru bir işletmeci olmanın püf noktalarını, yeme içme adabını, tecrübelerinden oluşan bilgileri ve kendi şahsi bakış açılarını, ortaya çıkarıp günümüz insanının dikkatine sunmam gerekir deyip bir kılavuz, her anlamda bir Gastronomik Danışman kitabı yazdım. Kitapta sadece yemek reçeteleri yok. Günümüzde maalesef artık çok zor bulunan belki de unutulmuş olan insanlık, dürüstlük, sevgi, saygı, iş ahlakı, hak, vicdan, vatan, aile, samimiyet, inanç, usta çırak ilişkileri, sanat, zanaat, iş aşkı gibi çok önemli erdemlerin de ince ayarlı, detaylı, dikkatle uygulanılması gereken tarif ve reçeteleri var bu kitapta... Bu insanların her birinin hayatlarındaki başarılarını, yarattıkları markaların büyüklüğünü, lezzetlerindeki vazgeçilmezliğini, İstanbulluların damaklarında bırakmış oldukları izlerin derinliğine bakacak olursak bu çalışmadaki her bilginin, her tavsiye, her tarifin anlamı ve değeri daha bir artacak” diyor.

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün