Executive Summary for Summer Economy*

ABD seçimleri yaklaşıyor. Gözler Akdeniz’de iken ilk mutlu haber Karadeniz’den geldi. Merkez faizi sabit tuttu. Parite yine gitti geldi. Yaz aylarında sıcak geçen ekonomi gündemine dair kısa bir özet.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
26 Ağustos 2020 Çarşamba

Nereden başlasak, nasıl anlatsak? Gündem o kadar yoğun, o kadar hızlı değişiyor ki. Bayram sonrasında kendi Navtex’imi ilan edip Ege’ye yaz çalışmalarımı yapmaya, araştırmaya geldim. Çökertme’den çıkıp Bitez Yalısı’nı geçip, burası da Aspat diyerek, karşımda Kos Adası başladım gündemi okumaya. TV’de yorum yapmak için yazın sıcağında ders ve gündem çalışmak gerekiyor. Bodrum’un Akvaryum Koyu aşağıda gel diyor ama sıcakta gömleği giyip Skype ile ekrana çıkmak zorundayız. Online tez jürisi, e-postaları kontrol derken, işte beyaz yakalının tatili böyle bir şey. Bu habere konu olan satırlar tatilde çalışan klavyenin eseri. Buyurun size dijital ekonominin nimeti 7/24.

Doğal gazın bulunması önemli bir olay. Sosyal medyadaki eleştirileri anlamak mümkün değil. Türkiye kendi karasularında veya bir dönem hâkimi olduğu Akdeniz’de kendi gemileri ile kendi başına arama yapıyor, ekonomik değer buluyor. Bundan daha kıymetli bir haber olabilir mi? Dünyada kaç ülke kendisi araştırma yapıp tek başına doğal gaz, petrol gibi yer altı kaynağını yukarıya çıkartabiliyor. Tabii, kendi karasularımızda bu imkânı bize sağlayan Denizcilik ve Kabotaj Bayramının mimarlarını unutmamak lazım. Ayrıca, Norveç Varlık Fonunu örnek gösterenlerin kaçı Baltıklara gidip denizin üzerindeki o kuyuları görmüş acaba? Lahey’de sahile inip dönme dolaptan Kuzey Denizindeki platformlara bakıp etkilenmemek mümkün mü? Türkiye Varlık Fonuna girecek doğal varlık bulmak için düşünmek ve niyet etmek bile kıymetli. ABD’lerinde Başkan Arktik Denizinde (Alaska) doğal gaz ve petrol aramaları için geçen hafta emir verdi. Hatta Ay’a tekrar gidiş için de NASA’ya. Keşke mümkün olsa da Birleşik Arap Emirlikleri, Lüksemburg gibi uzay madenciliği için de kendi gemilerimiz olsa da Navtex’imizi ilan edip oralarda da arama yapabilsek. Buradan seslenmiş olalım. Türkiye’nin kara, deniz ve hava ordularının yanına uzay kuvvetleri çok yakışır. 

TCMB doğru bir kararla politika faizini arttırmayarak sıkılaştırma politikası ile likidite yönetimi enstrümanları ile faizleri kontrollü bir şekilde istediği patikaya yönlendirmiş durumda. Eylül sonrasında gelişmelere göre faizi kullanabilir. İthalattaki canlanmanın ve talep artışının farkında. Nitekim özet toplantı metninde durumun gayet farkında ve kontrol altında olduğunu görmek isteyen gözlere özetlemiş. Ama piyasa mutsuz. Beklentisi gerçekleşmedi. Hazır parite ihracat ve döviz geliri açısından lehine işliyorken, paritenin ters dönüşü ile maliyeti ve enflasyonu daha çok etkileyebilecek dolar kuru artışı için faiz silahını bu kadar erken çektirmek isteyen piyasa aslında neyi hedefliyor, bu soru daha kritik? Teşvikli tüketici kredileri ile banka bilançolarında artan faizler ile daha fazla zarar oluşması borsa endeksine ve uzun zamandır hareketsiz olan banka hisselerine nasıl yansır? Zorunlu karşılık, açık piyasa işlem limitleri, BİST repo piyasası önlemleri, piyasa yapıcı bankaların limitleri gibi önlemler gayet yeterli şu anda. Kaldı ki ÜFE ve TÜFE arasındaki makas çok az ve pandemi döneminde bekletilen talepler ile konut ve otomobil satışlarının da enflasyonist etkisi artık geçtiğine göre kurda belli bir patika ile kurun enflasyona (dolayısı ile faize) etkisi gayet yönetilebilir durumda. Ayrıca kuru hareketlendiren etkeni de iyi tespit etmek lazım. 220 milyar dolara ulaşan yurtiçi yerleşiklerin döviz talebidir aslında kuru öncelikle etkileyen. Enflasyona ve küresel belirsizliklere karşı altın, dolar tercihi yapan yatırımcıların reel faizler düşük kaldı söylemindeki sarmal, kendim ettim kendim buldum şarkısının nakaratı gibi. 

ABD’de Trump liderlik, iş kabulleri, ülkenin gidişatı, hayat kalitesi, dünyadan ABD’nin görünümü, ekonomik iyimserlik gibi alt endekslerde hızla toparlamaya başlamıştı. Nitekim altının onsu ve parite bundan dolayı düzeltme hareketlerine başlamıştı. Sonra sallanan eyaletlerden biri olan Winconsin’de Jacob Blake olayı patlak verdi. George Floyd hareketinin hemen öncesinde mayıs ayında Biden ve Trump anketlerde yüzde 43 ile eşitlerdi. En son yüzde 48-41 olmuşlardı ve Trump yüzde 1 artmıştı. Tüketici kredileri artar, perakende ve ekonomi canlanır ve bunlar borsa endekslerindeki toparlanmaya ayak uydurur, eylül ve ekim alt anketleri ile Trump toparlarsa Kasım seçimleri sonucu değişebilir. Şu anda Demokratlar tüm güçleri ile her kanaldan son tur şanslarını deniyor. 

 

*Yaz Ekonomisinin Yönetici Özeti

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün