Türkiye-İsrail kültürel ilişkileri Tel Aviv’de masaya yatırıldı

24 Ekim Perşembe akşamı Tel Aviv Dan Panorama Otelinde, Friedich Naumann Vakfı (FNF) ile Türk-İsrail Sivil Toplum Forumunun (TICSF) birlikte düzenledikleri ‘İsrail-Türkiye İlişkilerinde Kültürel Diplomasi’ konulu bir etkinlik gerçekleşti.

Yakup BAROKAS Dünya
31 Ekim 2019 Perşembe

Almanya merkezli sivil toplum kuruluşu FNF, 2002 yılından beri İstanbul’da ekonomi, akademi ve politika çevrelerinde çalışmalar sürdürmekte, demokrasi,  bireysel özgürlükler ve liberal değerleri tanıtmaya çalışmakta.

TICSF ise her iki ülkedeki sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek ve teşvik etmek amacı ile kuruldu. Friedich Naumann Vakfının da desteklediği TICSF diyalog ekibi, 2011 yılından beri İstanbul ve Tel Aviv’de düzenlediği bilimsel buluşmalarda iki ülke arasındaki ilişkilerin kırılgan siyasi çıkarlara dayandığı, oysa uzun vadede güçlü bir işbirliği temelinde oluşturulacak ortak sivil faaliyetlerin yönlendireceği bir platforma ihtiyaç olduğu sonucuna vardı.   

TICSF, son olarak 24 Ekim’de Tel Aviv’de gerçekleştirilen semineri de söz konusu çalışmalar kapsamında düzenlendi. Ancak etkinlikte tanıtımın yetersiz kaldığı ve katılımcı sayısının düşük olduğu gözlemlendi.

Zengin bir kokteylden sonra söz alan Friedich Naumann Vakfı Kudüs Ofisi yetkilisi Ulrich Walcker, açılış konuşmasında, kurumun Holokost faciasından sonra İsrail Devleti’nin tüm ülkeler ile iyi ilişkiler içinde bulunması amacıyla kurulduğunu ifade etti. Etkinliğin moderatörlüğünü FNF adına Anne Cohen-Koehler ve TICSF adına Arik Segal üstlendi.

İlk konuşmacı İsrail-Türkiye ilişkilerini yakından tanıyan, uzun yıllar Türkiye’de görev yapmış, eski Ankara Büyükelçisi ve Herzliya IDC öğretim görevlisi Dr. Alon Liel idi. Dr. Liel, 2008 yılından bu yana Türkiye-İsrail ilişkilerinin hiç iyileşmediğini ancak bir “telenovela” tadında bir değerlendirmede bulunacağını belirtikten sonra ‘İstanbullu Gelin’ dizisi üzerinden bazı çıkarımlarda bulundu.

Dr. Liel İsrail’in Arap ülkeleri arasında en iyi ilişki içinde bulunduğu Mısır ile askeri işbirliği yaptığını, güvenlik bilgilerini paylaştığını, İsraillilerin Sisi’yi sevdiğini ancak hiçbir zaman iki ülke halkları arasında bir yakınlaşmanın, kültürel ve ticari işbirliğinin mevcut olmadığını belirtti. Oysa durumun Türkiye açısından tersi olduğunu anlattı.

Ülkeler arası ilişkileri bir ağaca benzeten Liel, Mısır ile temelde sağlıklı münasebetlere rağmen bu ağacın meyve vermediğini oysa Türkiye-İsrail ilişkileri ne denli dibe vursa da ağacın meyve vermeyi sürdürdüğünü ifade etti.

İkinci konuşmacı olarak TICSF üyesi ve Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doçenti Dr. Salih Bıçakcı söz aldı. Bıçakcı, iki ülke arasında kültürel düzeyde yakınlaşmanın sağlanabilmesi yönünde önerilerde bulundu.

Etkinlik, Renin Meseri ve Jacky Zadick’in Türkçe ve Ladino şarkılar sunuldukları bir müzik dinletisi ile sonuçlandı.    

 

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün