Web´den Seçmeler

• Türkiye ile İsrail’in ilişkilerini de bir şekilde normalleşmesinde yarar var. Politikalarını eleştirsek de İsrail Türkiye açısından önemli bir ülke. Ticari açıdan da önemli, Washington’daki ağırlığı yüzünden de, Filistin’e yardım etmek, çözüm sürecine katkıda bulunmak istememiz halinde de. Umudum seçimlerden Netanyahu’nun mağlup çıkması, ama aksi de olsa seçimlerden, yeni kurulacak koalisyondan fırsat yaratmakta fayda olabilir… MENSUR AKGÜN - Karar

İzak BARON Diğer
10 Nisan 2019 Çarşamba
  • HAMAS ŞU ANDA NİHAİ BİR ÇÖZÜM, BARIŞ ANLAŞMASI DERDİNDE DEĞİL

Gelelim Filistin meselesine... Trump Kudüs’ü başkent ilan ettiğinden beri Gazze zaten sürekli hareketli. Son Golan kararı sonrasında Gazze ve İsrail arasında yeniden yükselen tansiyonla ve geçen cumartesi Filistinlilerin Gazze sınırında düzenledikleri “Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü”nün 1. yıl dönümü gösterileriyle birlikte, ortalık yine darmaduman.

Ancak bir yandan da ilginç şeyler oluyor. Netanyahu, tansiyonu düşürmek için Hamas’a yönelik bazı adımlar atıyor. Önce Gazze’ye ticari ürün girişi yapılabilen tek sınır kapısını açtı. Sonra da Filistinli balıkçılara yönelik ablukayı esnetti. Peki ama neden?

Nedeni şu: Gazze’ye hakim olan Hamas ile Batı Şeria’yı kontrol eden Mahmud Abbas yönetimindeki El Fetih (Filistin Ulusal Yönetimi) arasındaki bölünmüşlüğü iyice körüklemeye çalışıyor. “Netanyahu Gazze’ye yardım ederek, Katar’dan buraya torbalarla nakit para geçmesine izin vererek Hamas’ın müttefiki oluyor. Böylece Hamas’ı yerinde tutarak, Filistinliler arasındaki bölünmeyi kalıcı hale getiriyor” diyor, İsrail’in en çok tanınan gazetecilerinden Arad Nir.

Kaldı ki Netanyahu’nun Hamas’a, El Fetih’e verdiği gibi büyük tavizler vermesi de gerekmiyor. Çünkü Hamas şu anda nihai bir çözüm, barış anlaşması derdinde değil.

Telefonda görüştüğüm Arad Nir, tüm bunların bir sonraki adım olan Batı Şeria’yı (en azından bir bölümünü) ilhak etme ve Abbas’ı tamamen izole etme planının bir parçası olduğunu vurguluyor. 9 Nisan sonrasında bu hamlenin duyurulmasının an meselesi olduğu görüşünde.

Peki, sonra ne olur? Trump-Netanyahu ikilisinin Kudüs ve Golan kararlarının arkasında ne Batı ne de Arap dünyası durdu. Sahada siyasi bir karşılığı da olmadı. Sıradaki hamleler için de bu geçerli olacaktır. Ancak olan Filistinlilere ve bu dava üzerinden geriken ikili ilişkilere oluyor.

VERDA ÖZER

Tamamı için: http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/verda-ozer/israil-e-dikkat--2852505/

 

  • İŞGAL-İLHAK GİBİ GİRİŞİMLER BUGÜN “ZAFER” GİBİ ALGILANSA DA YARIN BUMERANG ETKİSİ YARATABİLECEKTİR

Puslu olmayan bir havada Golan Tepeleri’nden Şam’ın ışıkları görülebiliyor, aralarındaki kuş uçuşu mesafe 50 kilometre. 400 kilometrekarelik bölüm BM kontrolündeki tampon bölge. İsrail’in kararından sonra BM askerleri burada göreve devam edecek. İsrail’in suyunun büyük bölümünün sağlandığı bu bölgede aynı zamanda tarım da yapılmakta. Ancak askerî hedefler dışındaki gerekçeler, Golan’ın işgali açısından tali gerekçelerdir. İsrail bölgedeki işgali birtakım tarihsel gerekçelerle desteklemeye çalışıyor. 

Arap ayaklanmaları sonrası bölgede giderek artan karmaşa, cepheleşme, Suriye ve Yemen’deki iç savaş İsrail’in rahat hareket etmesini sağladı. İsrail’in bir blok olarak varsaydığı, ancak hiçbir zaman öyle olmadığını bildiği Arap dünyası artık Arap-İsrail meselesi, Filistin sorunu gibi başlıklardan yönetimler ve liderlikler nezdinde “kurtulmak” istiyor. Arap yönetimleri yıllardır sıkıştıkları noktada Arap sokaklarını, Filistin ve işgal sorunuyla oyaladılar. Filistin meselesi onlar için artık bir “yük”. Trump yönetimi de bunun farkında. Öte yandan İsrail sorunu kamuoyları açısından hâlâ nazik bir sorun. ABD ve üstü örtük biçimde İsrail ile birlikte hareket eden Suudi Arabistan, Mısır, BAE gibi monarşik ve darbeci yapıların kitleleri nasıl hoş tutabileceklerini göreceğiz.

Golan’ın devamı gelecek gibi. Atılacak üçüncü adımla İsrail yönetimi Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin bulunduğu işgal topraklarının ilhakını masaya getirecek. Özellikle Batı Şeria’da C bölgesi olarak bilinen ve tamamen İsrail kontrolü altında olan topraklarla ve Gazze’de göstermelik bir Filistin yönetimiyle yetinilmesi ya da Gazze’nin Mısır’a devri gündeme getirilecek. Batı Şeria’nın ilhakı karşılığında Filistinlilere Ürdün’den toprak verilmesi planlanacak. Tıpkı, İsrail devletinin kurucularının hayal ettikleri gibi.

Ancak, hayat, her zaman masa başından imzalanan kararlara uygun şekilde devam etmiyor. Kudüs, Golan ve gelecekteki muhtemel kararlar için de bu geçerli. İşgal-ilhak gibi girişimler bugün “zafer” gibi algılansa da yarın bumerang etkisi yaratabilecektir. Bölgeye barış ilhakla değil işgalin sona ermesiyle gelir. Tabii barış isteyen varsa…

METE ÇUBUKÇU

Tamamı için: http://www.birikimdergisi.com/haftalik/9423/golan-tepeleri-ve-otesi#.XKpHzdIzbIU

 

  • POLİTİKALARINI ELEŞTİRSEK DE İSRAİL TÜRKİYE AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ÜLKE. TİCARİ AÇIDAN DA ÖNEMLİ, WASHİNGTON’DAKİ AĞIRLIĞI YÜZÜNDEN DE, FİLİSTİN’E YARDIM ETMEK, ÇÖZÜM SÜRECİNE KATKIDA BULUNMAK İSTEMEMİZ HALİNDE DE

Ayrıca Arap ülkeleri de Netanyahu’nun gücünün pekişmesine yardımcı oldu. Ceyhun Çiçekçi’nin Dış Politika Dergisi’nin son sayısında yazdığı gibi Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi geçtiğimiz Kasım Kudüs’e başkent olarak tanındığını gösterecek bir ziyaret gerçekleştirdi, İsrail Spor Bakanı Miri Regev judo şampiyonası için Ekim ayında gittiği BAE’de İsrail milli marşını dinledi, yine Ekim’de Umman arabuluculuk gerekçesiyle Netanyahu’yu ağırladı.

Suudiler ise İran’dan duydukları endişe yüzünden İsrail’le işbirliğini derinleştirdiler. Mısır, Ürdün gibi ülkeler zaten yıllardır İsrail yanlısı denebilecek politikalar izlediler. Netanyahu da pek çok İsrailli tarafından ülkesini bölgesindeki izole edilmişliğinden kurtaran, ama aynı zamanda da sert tepkiler vererek güvenliğini pekiştiren bir lider olarak görüldü.

Yine de Salı akşamını, seçimin hatta koalisyon çabalarının ne şekilde sonuçlanacağını beklemekte yarar var. İsrail seçmeni bir sürpriz yapabilir, siyaset sahnesine yeni koalisyonlar çıkabilir. Netanyahu tarafından kurulacak yeni hükümet bile iki devletli çözüm konusunda daha farklı bir tavır sergileyebilir.

Ancak unutmamak gerekir ki iktidara kim gelirse gelsin geçmişe dönmek zor, barış süreci yeniden başlatılsa dahi var olan koşullar dikkate alınarak başlatılacak. Zamanında İşçi Parti’nin kabul etmediği, edemediği, bu yüzden gerçekleşmesini ertelediği, taksitlendirdiği barışın şimdi kabul edilebilmesi imkansıza yakın. Mülteciler, Kudüs, toprak tavizleri ne yazık ki yeni koşullara uyumlu bir şekilde konuşulacak.

ABD’de hiç olmadığı kadar İsrail yanlısı bir yönetim var. Suudi Arabistan’ın inisiyatifiyle kabul edilen Arap Barış planı artık kimsenin gündeminde değil. Bir yandan İran korkusu, diğer yandan Arap Baharı metaforuyla özetlenen siyasi sismik sarsıntının yarattığı şok dalgaları Filistin sorununu arka plana itti. Türkiye’nin çabası olmasaydı İKÖ bile Kudüs’ün statüsü sorununu cılız birkaç açıklamayla geçiştirebilirdi.

Diğer yandan Türkiye ile İsrail’in ilişkilerini de bir şekilde normalleşmesinde yarar var. Politikalarını eleştirsek de İsrail Türkiye açısından önemli bir ülke. Ticari açıdan da önemli, Washington’daki ağırlığı yüzünden de, Filistin’e yardım etmek, çözüm sürecine katkıda bulunmak istememiz halinde de. Umudum seçimlerden Netanyahu’nun mağlup çıkması, ama aksi de olsa seçimlerden, yeni kurulacak koalisyondan fırsat yaratmakta fayda olabilir…

MENSUR AKGÜN

Tamamı için: https://www.karar.com/yazarlar/mensur-akgun/israil-secime-giderken-9781#

 

  • 9 NİSAN SEÇİMLERİNİN SONUÇLARI İSRAİL-FİLİSTİN ANLAŞMAZLIĞI AÇISINDAN CİDDİ DEĞİŞİKLİK YARATMAYACAK GİBİ

İsrail demokrasi ile yönetilen bir ülke ama emekli generallerin politikada sık sık boy gösterdiği de bir ülke. Yitzhak Rabin, Ehud Barak, Ariel Şaron asker kökenli başbakanlardı. Şimdi 9 Nisan seçimlerinde Netanyahu’nun esas rakibi de emekli General Benny Gantz. Gantz, İsrail Genel Kurmay Başkanı idi ve şimdi Mavi ve Beyaz Partisi lideri olarak Netanyahu’yu iktidardan indirebilecek kişi olarak görülüyor. İşin ilginç yanı seçim kampanyasında Gantz da milliyetçi söylemelere ağırlık veriyor. Sadece Yahudi ve Siyonist partilerle hükümet kuracağını söylüyor. Yani Araplara ve Siyonism karşıtlarına yer yok. Bu durumda parlamento da çoğunluk sağlaması mümkün olur mu? Göreceğiz. İsrail’de hükümet kurmak için 120 sandalyeli parlamentoda 61’e ulaşmak gerek. Şu anda muhalefet partilerini bir araya getiren tek şey Netanyahu’ya karşı olmak. Netanyahu sonuçta başbakan olamazsa muhalefet kendi arasında koalisyon kurabilecek mi?

İsrail seçim sisteminde bir partinin parlamentoya girebilmesi için yüzde 3.25 oranında oy alması gerekiyor. Bu çerçevede çok sayıda küçük parti parlamentoya giriyor. Hükümet kurabilmek için bu partilerin bazıları ile işbirliği yapmak gerek. Kimin başbakan olacağı bu tür işbirliklerine bağlı. Küçük dinci-sağcı partiler soldaki küçük partilere göre daha çok sandalye kazanırsa Netanyahu’nun yeniden başbakan olma olasılığı artar.

Kuşkusuz İsrail’in en önemli sorunu Filistinlilerle bir anlaşmaya varılıp varılmayacağı sorunudur. Ancak bu konuda ne Netanyahu, ne de Gantz kalıcı bir çözüm vizyonu ortaya koyuyorlar. Netanyahu, zamanın İsrail’in lehine çalıştığına inanarak statükonun devamı, Yahudi yerleşimlerinin artması lehinde çaba harcıyor. Böylece iki devletli çözüm perspektifini ortadan kaldırmış oluyor. Peki, İsrail ilelebet şimdiki statükoyu sürdürebilir mi? Tek devlet olacaksa Filistinlilerin statüsü ne olacak? Gantz ve partisinin de bu konularda net bir vizyonu yok. Bu nedenle 9 Nisan seçimlerinin sonuçları İsrail-Filistin anlaşmazlığı açısından ciddi değişiklik yaratmayacak gibi.

İSMAİL KEMAL

Tamamı için: https://www.kibrisgazetesi.com/yazarlar/dr-ismail-kemal/netanyahunun-kaderi/7856

 

  • NE OLURSA OLSUN KOLTUĞUNU KAPTIRMAK İSTEMEYEN NETANYAHU GEÇEN SEÇİMLERDE DE “ARAPLAR SANDIĞA GİDİYOR” DİYEREK SAĞ VE MİLLİYETÇİ SEÇMENİN OY KULLANMASINI SAĞLAMIŞTI

Bu seçimler daha çok bir Netanyahu referandumu gibi de algılanabilir. Vaatlerden çok Netanyahu’nun geleceği oylanıyor. Çünkü Netanyahu kazansa bile kafasındaki soruşturma kara bulutundan kurtulma şansı olmayacak. Koalisyon kurma yetkisini devlet başkanı genelde en çok oyu alan partiye verir ama bu şart değil. Küçük partiler bu anlamda hükümetlerin kurulmasında önemi rol oynuyor. Ancak onlar için de asıl sorun bunca parti varken seçim barajını aşabilmek.

Devlet Başkanı Reuven Rivlin hükümet kurma iznini Gantz’a verse koalisyonu nasıl kurabileceği zor bir matematik sorusu. Aşırı sağcıları elimine edince geriye Arap ağırlıklı partiler kalır ancak bu konuda genel bir tabu var. Rivlin görevi Netanyahu’ya verse koalisyonu aşırı sağ ve ultra-ortodoks partilerle kuracak. Ancak hakkında soruşturma yürütülecek bir kişiyle veya bir yıla varmadan düşebilecek bir hükümetle kim beraber anılmak ister? Temel yasaya (Madde 18) göre Knesset Netanyahu’nun istifasını isteyebilir ya da yerine başka birini önerebilir. Ancak çoğunluk oyu aranacağından bu seçenekler pek de olası değil.

Seçime günler kala Netanyahu ile Gantz arasında sertleşen söylemlere Türkiye de karıştı. Gantz, Netanyahu’nun kazanması halinde İsrail’in demokrasiden uzaklaşacağını ve hakkında soruşturma yapılmasını engellemek için Netanyahu’nun mahkeme, polis ve medyayı kontrolü altına alacağını iddia etti. Bu gelişmeleri İsrail’in Türkiyeleşmesi olarak adlandırdı.

Kendini kapana kısılmış hisseden Netanyahu için ise kazanabilmek için her şey mübah. Irkçı Otzma Yehudit partisiyle görüşen Netanyahu, seçime üç gün kala da Golan tepesinde İsrail’in egemenliğini kabul eden ABD’den aldıkları gazla Batı Şeria’nın da ilhakını savunan aşırı sağcıları kendi tarafında tutmak için bunun mümkün olduğunu ima etti. Ne olursa olsun koltuğunu kaptırmak istemeyen Netanyahu geçen seçimlerde de “Araplar sandığa gidiyor” diyerek sağ ve milliyetçi seçmenin oy kullanmasını sağlamıştı.

İsrail’deki seçim tartışmaları seçim sonuçları açıklandıktan sonra da uzun süre kamuoyunu meşgul edeceğe benzer. Seçim süresince pek konuşulmayan bir konu daha var, o da Filistinliler ve barış meselesi. Seçim sonrasına ertelenen Trump’ın ‘Yüzyılın Anlaşması’ bu konuyu yeni kurulacak hükümetin önüne bir tokat gibi getireceğinden emin olabilirsiniz.

KAREL VALANSİ

Tamamı için: https://t24.com.tr/yazarlar/karel-valansi/israil-de-secim-mevsimi,22176

 

  • İSRAİL’DE YERLEŞİMLERİN İLHAKINA KAMUOYU DESTEĞİ YÜKSEK. SORU, TÜM YERLEŞİMLERİN Mİ YOKSA ANA YERLEŞİM BLOKLARININ (MAALE ADUMİM, ETSİON, ARİEL) İLHAKININ MI HEDEFLENDİĞİ

ABD’nin, İsrail’e verdiği uluslararası hukuk ve meşruiyet açısından hiçbir değer taşımayan bu açık çekle, kendi kurucusu olduğu uluslararası sistemin altını oyduğunu fark etmeyecek kadar basireti kapanmış. Zira İsrail-Filistin dosyasını elinde tutan başdanışmanı, İsrail’e gönderdiği büyükelçisi, özel temsilcisi başta olmak üzere tüm takımı, sadece gözü kapalı İsrail taraftarlıklarıyla bilinmiyorlar; aynı zamanda yerleşimlerin ilhakını savunan çizgideler ve hatta yerleşimlerin finansmanını yürüten ekip içerisindeler.

İsrail’de yerleşimlerin ilhakına kamuoyu desteği yüksek. Soru, tüm yerleşimlerin mi yoksa ana yerleşim bloklarının (Maale Adumim, Etsion, Ariel) ilhakının mı hedeflendiği. Netanyahu, bu vaadi Amerika’nın açık çeki ve yaklaşan seçimler sebebiyle verdi. Günü kurtarma adına öncelikli hedefi, üzerinde yoğunlaşan yolsuzluk suçlamalarını (hakkında 3 ayrı dava var) bertaraf etmek olduğundan ilhak vaadinin içeriğini pek düşünmüşe benzemiyor. Eğer tekrar seçilirse ki Trump’ın seçim hediyeleriyle eli oldukça güçlendi, kendisini bekleyen yolsuzluk soruşturmalarını savuşturmak ya da kendisine yargı dokunulmazlığı tanıyacak yasayı geçirebilmek için İsrail-Filistin ve tüm bölgeyi ateşe attığını hiç önemsemeyerek ilhak gayrimeşruluğuna/provokasyonuna başvurma niyetinde.

UFUK ULUTAŞ

Tamamı için: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/ufuk-ulutas/netanyahunun-secim-vaatleri/haber-897071

 

  • SİYASETÇİLERDE PRAGMATİZMİN IŞIĞINDA DEĞİŞİMLER DE OLABİLİR. FAKAT BİR DEĞİŞİME ŞU AN İNANMIYORUM.

Netanyahu ve Erdoğan iktidarda olduğu müddetçe, iki ülkenin birbirine elçi ataması bile kolay olmayacaktır. Ancak bu bir siyaset, aynı formülün tutmayacağını görürüz. Ancak siyasetçilerde pragmatizmin ışığında değişimler de olabilir. Fakat bir değişime şu an inanmıyorum. Çünkü liderlerin sert çıkışları devam edecektir. Ancak daha kötüye gitmeyeceğini ummak istiyorum.

“İki Devletli Çözüm” isteksizce de olsa Netanyahu’nun retoriğinde de var. Gerek Amerika gerek bugünkü İsrail karşıtı Avrupa’nın gözünde iyi görünmek için söylüyorlar. Ancak mümkün olmadığını da görüyorlar. Muhalefetin bunu söylemesi mümkün ancak tango iki kişilik bir danstır. Karşı taraf istekli değil. Hamas, değil “iki devletli çözümü”, İsrail’i bile tanımıyor. Batı Şeria’daki yönetim İsrail’i tanıyor, ancak onların içyapıları “İsrail ile masaya oturalım” şeklinden çok İsrail’in yaptıkları üzerinden politikalar üretmek ve yapıcı değiller. İki devletli çözümü geçtim, görüşmeler mümkün değil. İzak Rabin ve Arafat arasındaki görüşmeler başlamıştı ancak Arafat son anda anlamadığım bir şekilde vazgeçmişti. O dönemden bu döneme hiç ilerlemedi. Netanyahu ise hiç istekli değil, ancak Filistin tarafı da hiç istekli değil. Batı Şeria’da Filistin Ulusal yönetimi lideri Abbas’ın da zayıf olması, İsrail’i de görüşmeler konusunda isteksizliğe itmektedir.

İVO MOLİNAS (RÖPORTAJ:BATUR KILIÇ)

Tamamı için: https://millidusunce.com/misak/salom-gazetesi-basyazari-ivo-molinas-ile-israil-secimleri-uzerine/

 

  • MİLLİYETÇİLİK YARIŞINDA HABİRE EL YÜKSELTMEK SIRF NETANYAHU’YA ÖZGÜ BİR HASTALIK DEĞİL. İSRAİL’İN GENEL HAVASI BÖYLE

Gelgelelim, milliyetçilik yarışında habire el yükseltmek sırf Netanyahu’ya özgü bir hastalık değil. İsrail’in genel havası böyle. Zira hemen bütün adaylar hamaset yarışlarında. Benny Gantz’ın seçim posterlerinde, kaç Filistinli militanı öldürttüğü ve 2014 Gazze çarpışmalarından yıkım sahneleri geniş yer tutuyor. Sağ seçmeni Netanyahu’dan çekip almak uğruna, Gantz da İran ve Filistin konusunda şahin kesiliyor. “İki devlet” çözümünü ağzına almıyor ve Batı Şeria’daki işgal bölgesinden tek taraflı çekilmeyi reddediyor. Tersine, oradaki yasadışı Yahudi yerleşimlerini ordunun koruması altına almayı öneriyor. Yair Lapid de geçmişte savunduğu “iki devlet” formülünü şimdilerde ağzuna almıyor. Mavi-Beyaz ittifakı seçimlerden sonra hükümet kurabilecekse bu uğurda İsrail’in Arap partilerinin desteğine muhtaç kalabilir. Ama Lapid söz konusu Arap partileriyle ittifakı şimdiden kesinlikle reddediyor (ki bu da insana ister istemez, CHP’nin “yan cebime koy” tarzı Kürt politikasını hatırlatıyor). İşçi Partisi’nin (ancak sürpriz yapabilir diye bakılan) adayı Avi Gabbay bile, 2017’de liderlik konumuna yükseldiğinden bu yana, gene hep aynı sağ seçmen faktörü yüzünden Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin boşaltılması tasavvurunu kesinlikle reddediyor ve solu (Netanyahu’dan ödünç aldığı bir ifadeyle) “Yahudi olmanın anlamını unutmak”la suçluyor. Ancak şimdi, bu seçim kampanyası sırasında, şahinlik gösterilerini biraz hafifletip, “askerden arındırılmış bir Filistin devleti” formülüyle birlikte Batı Şeria için üç adımdan oluşacak bir “ayrışma planı”nı da gündeme getiriyor.

Siyasî yelpazenin öbür ucunda, Yeni Sağ partisinin ortak kurucuları (eski eğitim bakanı) Naftali Bennett ile (eski adalet bakanı) Ayelet Shaked’in tutumları ise kolay kolay telâffuz edilebilir gibi değil. Bunlar şahinlerin şahini. Bennett Netanyahu’yu Gazze’den İsrail topraklarına yapılan roket saldırılarına yeterince sert karşılık vermemekle suçluyor. Yeni Sağ kazandığı takdirde Hamas’ı “havadan ezme”yi, grubun liderlerini “hedef gözeten suikastler” ile (aynen böyle) birer birer öldürmeyi ve Gazze’yi “kalıcı biçimde silâhsızlandırmayı” öngörüyor. Shaked ise daha adalet bakanlığı döneminde İsrail’in Yüksek Mahkeme’sinden şikâyetçiydi. Fazla liberal buluyor, sürekli daha muhafazakâr yargıçlar tâyin ediyor ve hükümet kararlarına müdahalesini önlemenin zorunlu olduğundan söz ediyordu. Şimdi, Yeni Sağ kazandığı takdirde, Yüksek Mahkeme’nin iptal ettiği yasaları parlamentonun yeniden ve bu sefer geri döndürülmez biçimde geçirme yetkisine sahip olmasını savunuyor. Zehut partisinin lideri ve adayı Moshe Feiglin ise ultra-liberal ve ultra-milliyetçi görüşlerin benzersiz bir karışımı. Bir yandan, son derece laissez-faire’ci. Marihuanayı yasallaştırmak, bakanlık sayısını azaltmak, devlet okullarını kaldırıp özel okulların öğrenim ücretine mahsuben “vesika” dağıtmak, evliliklerin Hahambaşılık nezdinde kaydettirilmesine son vermek, insanların (eşcinsleri dahil) istedikleriyle evlenmelerini serbest bırakmak, hattâ zorunlu askerliği de ilga etmekten yana. Öte yandan, Oslo Anlaşmalarının feshini, Batı Şeria’nın ilhakını, İsrail hükümetinin Doğu Kudüs’e taşınmasını... ve Haremü’l-Şerif’e (yani Kubbetü’s-Sahra ve Mescid-Aksa’nın yanıbaşına) bir sinagog yapılmasını savunuyor.

HALİL BERKTAY

Tamamı için: http://www.serbestiyet.com/yazarlar/halil-berktay/srail-secimleri-netanyahunun-beka-mucadelesi-848833

 

Netten okumalar

 

  • DÜNYANIN ORTA YERİNDE 769 YALNIZ İNSAN - NİLÜFER TÜRKOĞLU

https://www.birgun.net/haber-detay/dunyanin-orta-yerinde-769-yalniz-insan.html

 

  • İSRAİL'DEKİ AMERİKALI YAHUDİLER KİME OY VERECEK?

https://www.amerikaninsesi.com/a/trump-etkisi-amerikali-yahudiler-israil-deki-secimlerde-nasil-oy-kullanacak/4864835.html

 

  • IRKÇILIĞA TEŞVİKLE SUÇLANAN "YAHUDİ GÜCÜ PARTİSİ" İSRAİL'DE İKTİDAR ORTAĞI OLABİLİR Mİ?

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47826747

 

  • İSRAİL SEÇİMLERİ: NETANYAHU'NUN SİYASİ KARİYERİ BİTECEK Mİ?

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47851648

 

  • ESKİ BEYOĞLU’NUN ÜNLÜ İSMİ MODACI VİTALİ HAKKO HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER

https://listelist.com/vitali-hakko/

 

  • YAHUDİ MUHACİRLER-58- ERALP ADANIR

http://www.yeniduzen.com/yahudi-muhacirler-58-07-nisan-2019-13840yy.htm

 

  • TÜRK YAHUDİ BASINI'NDA ÖNCÜ YEDİ GAZETECİ YAŞAMLARI VE ESERLERİ - NAİM A GÜLERYÜZ     

https://www.academia.edu/38721081/T%C3%BCrk_Yahudi_Bas%C4%B1n%C4%B1nda_%C3%96nc%C3%BC_Yedi_Gazeteci_Ya%C5%9Famlar%C4%B1_ve_Eserleri?auto=download

 

  • ORTA DOĞU’DA ANTİSEMİTİZM VE KÖKENLERİ – MERT SÖYLER

https://yenisayfaonline.com/2019/04/01/orta-dog%CC%86uda-antisemitizm-ve-ko%CC%88kenleri/

 

  • RUS TROLLER GÖREVDE: 9 NİSAN İSRAİL SEÇİMLERİ – BATUR KILIÇ

https://millidusunce.com/misak/rus-troller-gorevde-9-nisan-israil-secimleri/

 

  • TRUMP'IN 'İSRAİLLİ' MUAMELESİ YAPTIĞI ABD'Lİ YAHUDİLERDEN SERT TEPKİ

https://tr.sputniknews.com/abd/201904081038668712-trump-in-israilli-muamelesi-yaptigi-abdli-yahudilerden-sert-tepki/

 

Takılan tweetler

 

MeriMÖ‏ @meriamapanda 31 Mar

Daha fazla

“Genocide is a process. The Holocaust did not start with the gas chambers. It started with hate speech.”

İnanılmaz etkiledi bu söz beni. Gerçekten de Holokost gaz odalarında değil, nefret söylemleriyle başladı. Etnisite, din ya da dünya görüşü temelinde ayrımcılık yapılmamalı.

 

https://twitter.com/meriamapanda/status/1112256431057760257

 

Geçmişin İzleri @Ali_ismail06 3 Nis

Daha fazla

Avusturya ve Macaristan ordusunun Yahudi askerleri, 1. Dünya Savaşı'nın doğu cephesinde Hanuka'yı kutluyorlar.1916 (Hanuka, "Işık Bayramı" ya da "Yeniden Adanma Bayramı" olarak da anılır.) #history

 

https://twitter.com/Ali_ismail06/status/1113434696543809536

 

Emin Çapa‏ @ecapa_aklinizi 4 Nis

Daha fazla

İsrail Ay aracı #Beresheet Dünya yörüngesinden çıkıp, Ay yörüngesine girdi. 11 Nisan'da Ay'a inebilirse, bunu başaran tarihteki 4. güç olacak.

 

https://twitter.com/ecapa_aklinizi/status/1113892833289801728

 

Sephrenia‏ @Sephrenia14 3 Nis

Daha fazla

Aydın'da tren istasyonunda çalışan, babası trajik bir şekilde vurulup ölünce yetim kaldı. Bu olaydan sonra annesi ile İzmir'e Musevi Mahallesine, Mezarlıkbaşı semtine yerleştiler.Dört kardeşi daha olan bu çocuğun annesi ikinci kez evlenirken, geçim sıkıntısından dolayı onu "Nido De Guerfanos" Sefarad yetimhanesine bıraktı. Dört yaşına değin yetimhanede kaldı, daha sonra Musevi ilkokulunu bitirdi.

 

https://twitter.com/Sephrenia14/status/1113421423530397696

 

Işıl Acehan‏ @IsilAcehan 3 Nis

Daha fazla

Bak bak... Yahudilermiş seçimi karıştıran. Okuduğu bir gazete yazısıyla da dış müdahale çağrısı olduğunu düşünüyor. İşte bahsettiğim de tam bu duruma gelmiş genç insanlar. Yahudilere ve yabancılara karşı beslenen ve büyütülen bu nefreti çok tehlikeli buluyorum.

 

https://twitter.com/IsilAcehan/status/1113450626787303425

 

Melike Karaosmanoğlu‏ @DritaEsadi2 3 Nis

Daha fazla

Belgradlı Yahudi aile (Mandil ailesi) ikinci dünya savaşı sırasında Kosovalı Arnavut ailenin (Veseli ailesi) evinde saklanmış. Savaş bittiğinde hep birlikte bir hatıra fotoğrafı çektirmişler..

 

https://twitter.com/DritaEsadi2/status/1113381102360715264

 

Tasvir Sanatları‏ @tasvirsanatlari 6 Nis

Daha fazla

Ankara Yahudi Mahallesi’nin öne çıkan geleneksel konutlarına örnekler: Sinagog’un karşısında bulunan Araf Konutu No:3, Hayim Albukrek Konutu’ No:5 Birlik Sokak  Evliya Çelebi, “Seyahatname”sinde Ankara’yı “Kentin Yahudileri çoktur. Sade Yahudileri 12 mahalledir” diye anlatır.

 

https://twitter.com/tasvirsanatlari/status/1114784782225956864

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün