Web´den Seçmeler

• Bu üç inanç sahibi insanlar iç içe yaşıyorlardı. Aralarında hiç sorun yoktu. Kadınları beraber hamama giderler, yıkanmaları saatler sürerdi. Yahudi kadınlar saçlarını taramak için paralı yardımcı kadınlar tutarlardı. Tokat elmasını çok yediklerinden daha gür saçlı ve daha güzel kadınlar oldukları söylenir.Yahudi kadınları herkesten hamarat olurlardı. Konuk severlerdi. Yıllar sonra Tokat’ta Yahudiler azaldı. Çoğu İsrail’e taşındı. OSMAN KABLAN – www.tokatgazetesi.com

İzak BARON Diğer
3 Ekim 2018 Çarşamba

Bu Haftanın “Takılanlar”ı

 

  • SURİYE VE İRAN’LA MÜTTEFİK OLAN RUSYA’NIN VARLIĞI BÖLGEDE İSRAİL’İN GÜVENLİĞİ İÇİN ÇOK GEREKLİ

Şimdi İsrail için oyun alanı daralmış durumda. Potansiyeli Rusya’nın verdikleriyle hayli artan bir Suriye var artık. Suriye hava sahasını kolay kolay ihlal edemeyecek oluşu İsrail’in Ortadoğu’daki üstünlüğüne ciddi bir darbedir.

Hizbullah faktörü de unutulmamalı. İsrail saldırılarını iki kez durduran Lübnan Hizbullahı’nın eskisinden çok füzesi bulunuyor. Bu İsrail’i Ortadoğu’da bir maceraya girmekten alıkoyacak bir etken. İran’ı da anımsayalım; eski İran yok artık, dünyada, Avrupa’da dostları olan bir ülkedir İran. AB, nükleer anlaşmayı bozan ABD’yi dinlemeyip İran’la, ABD yaptırımlarına rağmen işbirliğini sürdüreceğini bir kez daha açıkladı dün.

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev, İranlı ve İsrailli meslektaşları Ali Şakkhani ve Eytan Ben Davut ile birlikte, İran’ın askeri tesisine yapılan son İsrail saldırısı sırasında Tahran ve Tel Aviv arasındaki gerilini azaltmak için Soçi’de ayrı ayrı bir araya gelmişti. İsrail bu görüşmelerin kendi gücü yüzünden yapıldığını sanıyorsa aldanıyor. Unutmamalı ki, Rusya, İsrail’e misilleme yapmaması konusunda Şam’a tavsiyede bulunmuştu. Yani Suriye ve İran’la müttefik olan Rusya’nın varlığı bölgede İsrail’in güvenliği için çok gerekli. İsrail’in bunu da pek kavrayamadı görünüyor.

İsrail’in stratejisini değişme zamanı geldi. Çünkü Rusya gibi kendisini zaman zaman koruyup kollayan bir müttefiki ciddi olarak kızdırmış durumda. İlişkilerin düzelmesi zor değilse de zaman alacak gibi görünüyor. Bu süreyi kısaltmak İsrail’in elinde. Artık bölgede dengeleri lehlerine çevirmiş Suriye ve İran gerçekliği karşısında eskisi gibi rahat at oynatamayacağını anlamak zorunda.

MUSTAFA K. ERDEMOL

https://www.birgun.net/haber-detay/israil-icin-oyun-simdilik-bitti-231620.html

 

  • “YILLAR SONRA İLK KEZ BAŞKA BİR DEVLET, İSRAİL’E GÜCÜNÜN SINIRLARINI, İSTEDİĞİ HER ŞEYİ YAPAMAYACAĞINI, OYUNDA YALNIZ OLMADIĞINI, ABD’NİN HER ZAMAN ONU KORUYAMAYACAĞINI VE ZARAR VERMENİN DE BİR SINIRI OLDUĞUNU GÖSTERDİ.”

Moskova ile ilişkileri kurtarmaya ve S-300 transferinden caydırmaya çalışan İsrail, yine de Suriye’de İran’ı önlemeye dönük saldırılarına devam etmekten bahsediyor. İsrail, Suriye’nin elindeki Rus malı S-75, S-200, Buk ve Pantsir hava savunma sistemlerini rahatlıkla aşabiliyordu. 250 km menzili olan S-300, İsrail’i daha dikkatli olmaya, daha fazla planlama yapmaya ve her adımını iki kez düşünmeye zorlayacak. Akdeniz’deki uydu navigasyonlarını da etkileyecek olan sinyal karıştırıcı da İsrail’in işlerini zorlaştıracak. Sistem kurulur da işlerse normal beklenen sonuçlar bunlar.

İleri bir önlem olarak da Rusya, halihazırda Suriye’nin düşmanları tarafından kullanılan hava sahasını kapatılabilir. Rus güçlerine yönelik tehlikeli durumların tekrarlanması halinde kendi sistemlerini de kullanabilir. Bunlar kötümser senaryonun alt metnine girenler.

Beri tarafta işin reel politiği başka bir şey söylüyor. Sonuçta Rusya bu adımı caydırıcı olsun ve İsrail’i frenlesin diye atıyor. Fakat Suriye’nin tüm hava sahasını kapsayacak ölçüde S-300 temin edip etmeyeceği, dahası bunları zamanında operasyonel hale getirip getirmeyeceği konusunda tereddütler mevcut.

İsrailliler de ABD’nin de yardımıyla bu işi tavsatabileceklermiş gibi davranıyor. Kuşkusuz Suriye’de lehte sağlanan gidişatı tersine çevirmesinler diye ABD ve İsrail’i tamamen karşısına almaktan kaçınan Rus siyasetindeki bu yaklaşımın temelde değiştiği söylenemez. Sanki bu tür aymazlıklar tekrarlanmasın, Rusya da yanıt vermek durumunda kalmasın, iki güç karşı karşıya gelmesin anlayışı hakim. Ki Rusya ile İsrail arasındaki askeri koordinasyon sürecek. Yani Rusya kesinlikle bundan böyle Suriye’den uzak dur demiş değil. Bu da İsrail tarafında stratejik dengenin değişmeyeceği yönündeki iyimserliğin nedeni. Elbette bunların hepsi İsrail’in Rusya ile mutabakatının dışına çıkıp çıkmayacağına bağlı.

Bununla birlikte artık İsrail için sağlam bir Rus garantisinden söz edilemez. Rus Savunma Bakanlığı’nın sözünü ettiği İsrail’e yapılan iyiliklerin sayısı azalabilir.

Gerçekten de S-300 tam anlamıyla devreye sokulursa İsrail’in hareket kabiliyeti sınırlanır. Bu olasılık İsraillilerin sinirlerini bozuyor. Yine de İsrail Başbakan Benyamin Netanyahu “İran’a karşı Suriye, Irak, her yerde eyleme geçeceğiz” diyerek hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyor. Eski askeri istihbarat şefi Amos Yadlin, Tel Aviv’de başkanlığını yaptığı Ulusal Güvenlik Etütleri Enstitüsü’nün sitesinde, Zvi Magen ve Vera Michlin-Shapir ile birlikte kaleme aldığı yazıda, Rusya’nın aldığı önlemlerin stratejik dengeyi değiştirmeyeceğini savundu. Hatta İsrail’in yeni durumun üstesinden geleceğini ve F-35’lerle S-300 kalkanını vurabileceklerini kaydetti. Bütün bunlar İsrail’in kolay kolay saldırganlıktan vazgeçmeyeceğinin işaretleri. Ama bu çıkışlar afalladıkları gerçeğini de değiştirmiyor. Tam da Haaretz yazarı Gideon Levy’nin dediği gibi:

“Yıllar sonra ilk kez başka bir devlet, İsrail’e gücünün sınırlarını, istediği her şeyi yapamayacağını, oyunda yalnız olmadığını, ABD’nin her zaman onu koruyamayacağını ve zarar vermenin de bir sınırı olduğunu gösterdi. Lübnan’ın hava sahasında kol geziyor, kendisininmiş gibi; Suriye hava sahasında bombalıyor, orası Gazze hava sahasıymış gibi… Birden biri çıkıp ‘İşte orada dur’ dedi. En azından Suriye’de… Her ülkenin bombardıman jetlerine karşı kendini savunmak için silah edinme hakkı var, Suriye dahil, kimsenin bunu zorla engelleme ruhsatı yok. Bu basit gerçek şimdi İsrail’in kulaklarında acayip çınlıyor.”

FEHİM TAŞTEKİN

https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2018/09/28/sahi-israil-hic-mi-afallamadi/

 

  • MOĞOLLARIN AVRUPA KAPILARINDA BELİRİP VİYANA’YA KADAR DEHŞET SAÇARAK İLERLEMESİNDEN DE, MOĞOL İMPARATORLUĞU’NU YIKIP AVRUPA’YI BU TEHDİTTEN KURTARAN VEBA SALGININDAN DA YAHUDİLER SORUMLUYMUŞ!

Vebanın ne olduğu, nereden geldiği, nasıl yayıldığı Avrupa’da bilinmiyordur. Tanrı’nın gönderdiği bir ceza olduğu tahmin ediliyordur, ama niye, nasıl? Yüzyıl önce Moğol istilasında olduğu gibi, yine suçlular aranmaya başlanır. Ve kolayca bulunur: Yahudiler! Bu sefer öyle uzun boylu teolojik tartışmalar da olmaz. Yahudiler suçludur işte!

Yine Yahudi mahallelerine saldırılır, evler yakılır, Yahudilerin işkence altında suçlarını itiraf etmesi sağlanır. Strasbourg’da 1349’da 2000 Yahudi toplanıp Yahudi mezarlığına götürülür; ya suçu üstlenip Hristiyanlığı kabul edecek ya yakılacaklardır. Altı gün boyunca mezarlıkta ateşler yanar, bin kişiden fazlası yakılır. Yahudilerin şehirde yaşaması yasaklanır. Strasbourg örneği arka arkaya bir dizi şehirde uygulanır. Bir kaynağa göre, 1348 kasım ayı ile 1349 eylülü arasında Köln ile Avusturya arasındaki bölgenin tüm Yahudi nüfusu yakılmıştır.

Yakılan Yahudilerin sayısı Tanrı’yı tatmin edecek düzeye ulaştığı gün bölgede veba yok olmuştur. Yok, şaka, olmamış. Ya gerekli bilgi Tanrı’ya ulaşmamış ya da Tanrı umursamamış. Salgın Batı’ya doğru yayılmaya ve Avrupa’nın demografik, sosyoekonomik ve kültürel tarihini yeniden şekillendirmeye devam etmiş.

Kısacası, Moğolların Avrupa kapılarında belirip Viyana’ya kadar dehşet saçarak ilerlemesinden de, Moğol İmparatorluğu’nu yıkıp Avrupa’yı bu tehditten kurtaran veba salgınından da Yahudiler sorumluymuş!

RONİ MARGULİES

http://t24.com.tr/k24/kitap/cengiz-han,302

 

  • SURİYE SAHASINDA İSRAİL'İN MANEVRA KABİLİYETİNİ KISITLAYACAK BİR RUSYA, AKDENİZ'DEKİ VARLIĞIYLA DA BUNA NET BİR SINIR GETİRECEKTİR. BU NOKTADA TÜRKİYE, ELİNDEKİ KOZLARIN PAZARLIK MALİYETLERİNİ İYİ HESAP ETMELİDİR.

İsrail'in Rusya'yla yaşadığı uçak düşürme hadisesi aslında söz konusu denge değişimine bir işaret olarak yorumlanabilir. Moskova-Tel Aviv hattında başgösterecek gerilimler, İsrail’in bahse konu politikalarının tahdidi açısından stratejik açılımlara zemin hazırlayabilir ve bu durum hem Rusya'yla olan ilişkilerimiz bağlamında hem de Rusların Akdeniz-Suriye stratejisi bağlamında ele alınabilir. Nihayetinde İsrail, bölgedeki istikrarsızlıklardan beslenen bir ulusal güvenlik paradigmasına sahip. Suriye'de taşlar yerine oturtulacaksa İsrail'in de dizginlenmesinde fayda olabilir. Suriye'deki İran ve Hizbullah varlığına, İsrail'in neredeyse Şam'a kadar uzanan güvenli gölge talebini boşa çıkartacak minvalde göz yumulabilir. Ya da sırf bu ihtimal canlı tutularak İsrail politik-askeri bir düzlemde geri adım atmaya zorlanabilir.

Ayrıca Doğu Akdeniz'deki gelişmeler de Ruslar açısından önem taşıyor. Bu bağlamda, Suriye stratejilerinin bir okuması da Akdeniz üzerinden yapılabilir. Doğu Akdeniz'deki tansiyon yüksekliği, diğer büyük güçlerin de bu bölgede varlıklarını tesis etmeye çabalamasıyla netleşmiş durumda. Bugün Türkiye'de de tartışılmakta olan Kuzey Kıbrıs'a askeri bir deniz üssü kurulması ihtimali, Rusların da bu bölgede varlık göstermeye çalışmasıyla bütünleşik hale getirilebilir. Ruslara bu bölgede açılacak alanla, şayet İsrail çevrelenecek bir tehditse, yukarıdaki olaylar dizgesiyle birlikte bu gerçekleştirilebilir. Suriye sahasında İsrail'in manevra kabiliyetini kısıtlayacak bir Rusya, Akdeniz'deki varlığıyla da buna net bir sınır getirecektir. Bu noktada Türkiye, elindeki kozların pazarlık maliyetlerini iyi hesap etmelidir. Filistin sorunu özelinde de ileri mevziler kazanabilmenin yolu, ya ulusal gücünüzle ya da bir diğer gücün desteğiyle yeni bir denge kurmaktan geçiyor. Rusya bu aşamada ideal adaylardan biri olarak görünüyor.

CEYHUN ÇİÇEKÇİ

http://www.omedyam.com/mobil/israil-rusya-iliskileri-ve-turkiye-icin-imkanlar-111202/

 

  • İSRAİL’İN SURİYE HAVA SAHASININ UÇAKLARI İÇİN “DAHA TEHLİKELİ” HALE GELMESİNDEN ENDİŞE DUYDUĞU, İSRAİL’İN BUNDAN BÖYLE SURİYE İÇİNDE YERLEŞMİŞ İRAN VE HİZBULLAH HEDEFLERİNE HAVADAN SALDIRMASININ ÇOK DAHA GÜÇLEŞEBİLECEĞİ ENDİŞESİNİ TAŞIDIĞI ANLAŞILMAKTADIR.

Geçen hafta bölgedeki Riyad-Tahran çekişmesini etkileyebilecek bir olay da Suriye’de yaşanmıştır. İsrail savaş uçaklarının Lazkiye bölgesinde bir Suriye askeri hedefine karşı düzenledikleri saldırı sırasında, Suriye hava savunma sisteminin açtığı ateşle bir Rus askeri uçağı düşmüş, uçakta bulunan 15 kadar Rus hayatını kaybetmiştir. 17 Eylül tarihinde meydana gelen olay sırasında düşen İl-20 tipi uçağın Lazkiye civarında, Akdeniz üzerinde, elektronik bilgi toplama faaliyetinde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Rusya Savunma Bakanlığı olaydan İl-20 uçağını “kalkan” olarak kullandığı ve uçağı Suriye hava savunma sisteminin hedefi haline getirerek, düşmesine sebep olduğu gerekçesiyle İsrail’i suçlamıştır. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Putin olayı talihsiz bir tesadüf olarak nitelendirse de, Rusya Savunma Bakanlığı’nın İl-20 uçağının düşmesinden İsrail savaş uçaklarının havada yaptığı manevraları sorumlu görmeye devam ettiği görülmektedir.

İsrail’in yaptığı “üzüntü” açıklamaları ve İsrail Hava Kuvvetleri Komutanının Moskova’ya gitmesi olayın Rusya ile İsrail arasında hemen bir “çatışma” haline dönmesini önlediyse de, Rusya kısa bir süre içinde Suriye’ye yeni füze sistemleri vereceğini açıklamıştır. Rusya’nın Suriye’nin elindeki S-200 füzelerini S-300 füzeleriyle takviye edecek olması Suriye hava savunma sistemini büyük ölçüde modernleştirecek ve çok daha etkili hale getirecektir.

Basında İsrail’in Suriye hava sahasının uçakları için “daha tehlikeli” hale gelmesinden endişe duyduğu, İsrail’in bundan böyle Suriye içinde yerleşmiş İran ve Hizbullah hedeflerine havadan saldırmasının çok daha güçleşebileceği endişesini taşıdığı anlaşılmaktadır. ABD ve İsrail, Rusya’nın Suriye’ye S-300 füzeleri vermesini tehlikeli bir gelişme olarak niteleyerek, Moskova’dan kararını gözden geçirmesini istemişlerdir.

OĞUZ ÇELİKKOL

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/oguz-celikkol/iran-suudi-arabistan-catismasi-40969117

 

  • RUSLAR, NE İSRAİL KONUSUNDA İRAN’IN, NE DE İRAN KONUSUNDA İSRAİL’İN POLİTİKASINI TAKİP EDİYOR

İsrail, bölgede İran’la bağlantısı olan her şeyi yok etmek istiyor ve Suriye’de kesinlikle İran’ı istemiyor. Ancak Ruslar, ne İsrail konusunda İran’ın, ne de İran konusunda İsrail’in politikasını takip ediyor. İsrail Başbakanı Netanyahu, yılda en az sekiz kez Rusya’ya resmi ziyarette bulunuyor! Geçen Mayıs ayında Netanyahu Moskova’ya gitti ve Rus lider Putin’le 10 saat birlikte vakit geçirdi! Netanyahu İsrail’e döndükten sonra İran, Golan Tepeleri’ne füze attı. Akabinde 28 İsrail uçağı, Suriye’deki bütün İran mevkilerini bombaladı. Ve Rusya’dan İsrail’e hiçbir kınama gelmedi. Dolayısıyla bu çok karışık bir oyun. Çünkü Rusya birbirinden tamamen farklı gündemleri olan tüm bu ülkeler arasında bir hakem gibi.

İPEK YEZDANİ

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ipek-yezdani/suriyede-hangi-ulke-ne-istiyor-40973791

 

  • TOKAT YAHUDİLERİ ZENGİN, DİNLERİNE BAĞLI, KADINLARI, KÜLTÜRLÜ VE YERLERE KADAR UZUN ELBİSELER GİYERLERDİ 

Yahudiler sokağındaki tarihi evlerin restore edilmesine sevindiğimi yazdım. Bir takipçim "Halit sokağı" diye düzeltmiş. Ben de yorumumu düzelttim. Yanlışlık yoktu. Sokağın adı değişmiş ben ve sorduğum yaşlı adam bunu bilmiyorduk.

Bilmiyorum demek olmaz. İnsanın hiç bilmediği tek şey, neleri bilmediğini bilmemesidir.

Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine Tanıklık etmiş Sulu sokak, aynı zamanda şehrin merkezinde yer alıyor. Ermeni, Rum ve Yahudilerin yaşadığı bu bölgeden günümüze sadece sokağın adı kalmıştır. Vaktiyle o sokakta  sinagog ve kilise yan yanaydı. Camilerle bir arada bulunuyordu. Tokat Yahudileri zengin, dinlerine bağlı, kadınları, kültürlü ve yerlere kadar uzun elbiseler giyerlerdi.  Osmanlı imparatorluğunda olduğu için Yahudilerde, haremlik ve selamlık vardı. Tüm mahalle Yahudi Mahallesi ve sokağı olarak anılırdı. Aynı sokakta camilerde bunların yakınındaydı. Ancak 1940'lı yıllarda varlık vergisi nedeniyle sinagog ve kiliseler yıkılmıştır.

Bu üç inanç sahibi insanlar iç içe yaşıyorlardı. Aralarında hiç sorun yoktu. Kadınları beraber hamama giderler, yıkanmaları saatler sürerdi. Yahudi kadınlar saçlarını taramak için paralı yardımcı kadınlar tutarlardı. Tokat elmasını çok yediklerinden daha gür saçlı ve daha güzel kadınlar oldukları söylenir.

Yahudi kadınları herkesten hamarat olurlardı. Konuk severlerdi. Yıllar sonra Tokat’ta Yahudiler azaldı. Çoğu İsrail’e taşındı. Tokat Yahudileri gibi tüm İspanyadan kovulan Yahudiler ve onların torunları Sultan II. Beyazıt’ın iyiliklerini hiç unutmazlar.

Osman Kablan

http://www.tokatgazetesi.com/hll_haber_detay.php?id=41675#.W7MI2Nczbcs

 

Netten okumalar

 

  • İSRAİL SURİYE’YE 'SALDIRMA HÜRRİYETİNİ' KAYBETMEKTEN KORKUYOR - ESAT FIRAT

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/israil-suriye-ye-saldirma-hurriyetini-kaybetmekten-korkuyor/1263157

 

  • NETANYAHU'NUN HEM ZİHİNLERE HEM GÖZLERE HİTAP ETME YOLLARI

https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201809271035409147-netanyahu-nun-hem-zihinlere-hem-gozlere-hitap-etme-yollari/

 

  • 82 İSİM, SURİYE LÜTFEN BİZİ UNUTMA – ALBERT BERK TOLEDO

http://www.avlaremoz.com/2018/09/30/82-isim-suriye-lutfen-bizi-unutma-albert-berk-toledo/

 

  • IRAK YAHUDİLERİ TARİHİNDEN SAYFALAR - HALİD KIŞTİNİ

https://turkish.aawsat.com/2018/09/article55438752/irak-yahudileri-tarihinden-sayfalar

 

  • YAHUDİ GENÇLER AİLE YADİGÂRLARINI ANLATIYOR - VARTAN ESTUKYAN

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/21323/yahudi-gencler-aile-yadigrlarini-anlatiyor

 

  • 1915 VE HOLOKOST TARTIŞMASI

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/21324/1915-ve-holokost-tartismasi

 

  • BEYOĞLU'NUN SİMGELERİNDENDİ: KAPANIYOR – RIFAT DOĞAN

https://www.artigercek.com/haberler/beyoglu-nun-simgelerindendi-kapaniyor?t=1537767755

 

  • BİR IRKÇININ BEYNİ NASIL İŞLİYOR? IRKÇILIK HEPİMİZİN BEYNİNDE VAR MI? -  BURAK ORTAHAMAMCİLAR 

https://tr.euronews.com/2018/09/30/bir-irkcinin-beyni-nasil-isliyor-irkcilik-hepimizin-beyninde-var-mi?

 

  • AĞLAMA DUVARI'NDA YAHUDİLERİN SUKOT BAYRAMI

https://tr.euronews.com/2018/09/26/aglama-duvarinda-yahudilerin-sukot-bayrami

 

  • IRKÇILIĞA VE HOŞGÖRÜSÜZLÜĞE KARŞI AVRUPA KOMİSYONU (ECRI) - ANTİSEMİTİZMLE MÜCADELE

https://rm.coe.int/9nolu-ecri-genel-politika-tavsiye-karar-antisemitizmle-mucadele/16808da19a

 

Takılan tweetler

 

A Y K I R I @hassaskonu 28 Eyl

Daha fazla

Türkçe, Yunanca, Ladino (Yahudi İspanyolcası), Yiddish (Yahudi Almancası), İtalyanca, Arapça ve Ermenice 500'den fazla şarkı kaydetti Roza Eskenazi. Rembetiko denilen Ön Asya müziğinin kraliçesi sayılır. Roza Eskenazi | Tsakitsiz (İzmir'in Kavakları)

https://twitter.com/hassaskonu/status/1045721818412257280

 

Enver Arcak‏ @ankyranos 29 Eyl

Daha fazla

Hermana, 90 ülkeden 950 filmin arasından finale kalan belgesellerden biri oldu 20-27 Ekim tarihlerinde festival boyu gösterimleri olacak.

https://twitter.com/ankyranos/status/1046120764041236480

 

Mecra‏ @Mecra 27 Eyl

Daha fazla

TARİHTEN KARELER Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat, Kudüs'ü ziyareti sırasında, 20 Kasım 1977. Bu ziyaretle İsrail'i resmen tanımanın adımını da atan Sedat'ın, görüşmeler sırasında taktığı "gamalı haç" desenli kravat, tartışma konusu olmuştur.

https://twitter.com/Mecra/status/1045215509879422976

 

Turkish Embassy TA‏ @TelAvivBE 23 Eyl

Daha fazla

Wishing all Jewish people a joyful #Sukkot

Siz de yorumunuzu yapın

Tüm Yorumları Görün