İngiltere Başbakanı Theresa May, Pesah vesilesiyle Yahudi cemaatine yönelik yayınladığı mesajında İngiltere’de süregelen antisemit olaylara ve bu konudaki mücadeleye değindi.
May, Pesah Bayramının İngiliz vatandaşlarının ülkenin her bir yanına, her bir kesimine olağanüstü ve kalıcı katkılarda bulunan Yahudi Cemaatini kutlaması için bir fırsat olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında, “Mısır’dan çıkış antisemit zulmünün sonunu getirmedi” dedi. May, sözlerine şöyle devam etti: “Musa Peygamber’in özgürlüğe kavuşturduğu insanların soyundan gelenler tarih boyunca nefret, ayrımcılık ve şiddetle karşı karşıya kalmaya devam etti. Bu durum bugün de, üzülerek söylüyorum, İngiltere’de de görülmeye devam ediyor… Yahudi cemaatlerimizi korumak için güvenliğe yatırım yaparak, eğitim sistemini düzenleyerek ve bize nefretin nelere sebep olabileceğini hatırlatması için Ulusal Holokost Anıtını yaptırarak bu sorunla mücadele etmek için sürekli çalışıyoruz.”
İngiltere’de antisemit olayları takip eden Community Security Trust kuruluşunun açıkladığı son rakamlara göre, Birleşik Krallık’ta antisemit nefret olayları 2017’de rekor düzeye ulaştı. İngiltere, antisemitizmle mücadele için milyonlarca pound tutarında yatırım yaptı. Bu yatırımlar arasında Yahudi kuruluşlarının ve etkinliklerinin korunması için güvenlik, milli eğitim müfredatına Holokost eğitiminin arttırılması ve İngiltere Parlamento Binasının yanında yer alacak ve 2022 senesinde tamamlanacak olan Holokost Anıtı için yapılan yatırımlar yer alıyor.
May konuşmasında ayrıca şunları söyledi: “Pesah’ın hikâyesi bize şunu öğretir: Hata yapanlar belli bir zaman için zafer kazanmış olsalar da tarih daima eninde sonunda haklı olanın zafere ulaştığını gösterir. Bu nedenle, yılın bu özel zamanında, hep birlikte antisemitizme karşı duralım ve sesimizi birlikte duyuralım. Elie Wiesel’in de dediği gibi, ‘Sessiz kalmak zulüm göreni değil, zalimi cesaretlendirir.’”
May’in mesajı, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in hem partisi içinde hem de partisinin çevresinde antisemitizmle mücadele konusundaki başarısızlığının ülkedeki Yahudi cemaatleri tarafından çok sert tepkiyle karşılandığı bir haftanın son gününe denk geldi.
