İsrail’in İş Kültürü

İsrail Devleti hakkında çok şey yazılmıştır; tarihsel kökenleri, coğrafi sınırları, yerel gelenekleri, siyaset, din ve savunma ilkeleri... Ancak bu ülkenin ticari kültürü hakkında pek az yazılı çalışma vardır. Uluslararası firmalar ile ilişkideki çok sayıdaki İsrail firmalarına rağmen, şimdiye dek İsrail’in ticari kültürünün farklılığı nedeniyle; dünyanın geri kalan kısmında oluşan zihniyet boşluklarının ve irtibatın nasıl ikmal edilebildiği hep meçhul kaldı. İsrailliler ile çalışan değişik kültürlerden gelen kişiler ile yapılan görüşmeler sayesinde elde edilen deneyimler, bu konuya açıklık getiriyor.

Yusuf BESALEL Perspektif
14 Mart 2018 Çarşamba

Silicon Vadisinde çalışan bir adam şöyle sormuştu: “Neden İsrail halkı ile çalışmak bu kadar zor? Üç - dört İsrailli tanıyorum. Biri çok zekiydi, diğer ikisi son derece iyi pazarlamacıydılar fakat bunlarla çalışmak son derece zordu. Neden? Başkaları da aynı deneyimleri de yaşamışlar mıdır?” Lâkin kültürel anlayış, kültürler arası ilişkileri de güçlendirir ve güvenilir iş ilişkilerinin temelini atar. Araştırmalar, sürekli olarak İsraillilerin tabiat itibarı ile zeki ve girişimci olduklarını, uzun vadeli planlama yapmadıklarını, daima sınırların dışında düşündüklerini ve uluslararası iş platformlarında da bunun böyle bilindiğini ortaya koyar. Dahası, İsrailliler birçok kültürel çevrece agresif, kaba ve itici olarak algılanır. Bu kültürel grupların genellikle tek bir birey tarafından temsil edildiğini de unutmamak gerekir. Aynı kültürel grubun değişik bir bireyinin daha değişik düşünebileceği de unutulmamalıdır. Ancak araştırmanın yazarı İsrailli işadamları hakkındaki intibaları gene de şöyle özetlemiş:

υ Gayrı resmî

υ Direkt

υ Risk alan

υ Hırslı

υ Girişimci

υ Sesli

υ Önceden hazırlanmayan.

ALTYAPI

İsrail’deki iş kültürünü anlamak için kuşkusuz bu ülkenin kaynaklarını, değerlerini, normlarını ve inançlarını anlamak gerekir: 1948’de İsrail kendini bir devlet olarak deklare etti; açık bir şekilde bu ülkenin hem demokratik, hem Yahudi olacağını ve birçok ülkeden gelecek göçmenler için bir ‘harmanlama potası’ olacağını belirtti. İlk göçmenler Doğu Avrupa’dan geldi; sonrakiler Kuzey Afrika ve Asya’dan geldi. Daha sonra göçmenler Sovyetler Birliği ve Habeşistan’dan ulaştılar. 2014’te Merkezi İstatistik Bürosunun saptamalarına göre İsrail’in 8,18 milyonluk bir nüfusu vardı. Bunun yüzde 75’i Yahudi idi ve bunun da yüzde 50’si laik kesimdendi. Geriye kalanların çeşitli dini eğilimleri bulunmakta; örneğin gelenekçi, milli-dinsel ve ultra-Ortodoks. İsrailli Araplar, o dönemde toplam nüfusun yüzde 20,7’sini oluşturmaktaydı. Diğer etnik grupların toplamı yüzde 3,7 idi. Yeni muhacirler gelmeyi sürdürmekteydi.

İsrail, kısa bir sürede birçok alanda hızlı gelişmeler gösterdi: Örneğin ileri teknoloji, ziraat, eğitim, vs. Bunu düşman komşularla çevrili olduğu halde başarabildi. Aynı nedenden ötürü güçlü bir ordu idame ettirmek zorunluluğunda olan İsrail’de, erkekler gibi kadınlar da askere alınmakta, askeri personelin zamanla siyasi ve iş hayatı alanlarına katıldığı gözlenebilmekte. Daha önceden orduda önemli görevler görmüş bazı İsrailli iş adamları arasında şu isimler sayılabilir:

Yoav Galant: Tümgeneral rütbesi ile ordudan emekli oldu. Önce Namax Oil and Gas Corporation’un CEO’su, daha sonra 2015’te 34. İsrail hükümetinde Bayındırlık Bakanı oldu.

Eliezer Marom: İsrail Deniz Kuvvetlerinde amiral yardımcısı olan Marom, İsrail Havaalanları Başkanlığının yönetim kurulu başkanı olmuştur.

Eli Glickman: Bahriyede albay olan Glickman, daha sonra Israel Electric Corporation’ın CEO’su oldu.

Keza ‘Birim 8200’ olarak adlandırılan ve İsrail Ordusu İstihbarat Teşkilatının bir birimi olan bu örgüt, ulusal ve dünya çapında olmak kaydıyla ileri teknoloji alanına katılan sayısız yönetici yetiştirdi. Bu örgüt, birçok işletme üniversitesinden fazla, teknoloji sektöründe milyoner yöneticinin oluşmasını sağladı: Check Point, Pay Pal Israel, Gilat Statellite Networks, Ernst and Young’un CEO’ları gibi… Bu isimlerin kişilik yapılanmasında İsrail Savunma Kuvvetlerinin norm değerleri yer almış ve sivil alana yansımıştır:

υ Karşıtlık içeren durumlarda (savaş veya iş hayatı) cesaret

υ Hazırlıksız olarak karar verebilme yeteneği

υ Kişinin âmirine (komutanı veya yöneticisi) itimat

υ Sorumluluk alabilme yeteneği

υ Grup tesanütü: “Bir kişi herkes için ve herkes bir kişi için.”

Araştırmacının kanaati, orduda yüksek rütbelere gelmiş kişilerin iş hayatına geçtiklerinde daha da başarılı oldukları şeklindedir. Öte yandan Rebecca Schiff adlı sivil-askeri münasebetler hakkındaki bir araştırmacı, İsrail’in şu alanlarda bir ayırım olmadığı biricik bir ülke olduğunu savunmakta:

1- Sivil ve askeri yaşam

2- Din ve devlet

3- Özel ve kamusal

Bu ‘biriciklik’ niteliği başka faktörlerden de kaynaklanır: Yahudi nüfusu çoğunluktadır, Yahudi dini bayramlarını kapsayan bir takvim söz konusudur, resmi tatil günü Şabat’tır (cumartesi). İsrail kültürü Yahudi kimliğinden soyutlanabilir değildir.

Keza İsrail genç ve çok küçük bir ülke (New Jersey eyaleti kadar) olmakla beraber, İsrailliler birçok alanda uluslararası başarı sahibi oldu. Yaptıkları icatların tüm dünyada belirgin değişiklikler meydana getirdiği bir abartı değildir. Örnek verecek olursak…

Akıllı Sulayıcı: Bir ziraî sulama borusudur ve suyu küçük fıskiyelerle toprağa salar. Bu icadın geliştirilmesi sulama ve gübreleme yöntemlerinde global bir devrim yaratarak ziraata dünya çapında bir vurgu sağladı. İsrailli mühendis Simcha Blass ve oğlu Yeşayau tarafından geliştirildi ve şirketleri Netazim tarafından pazarlanmakta…

Flaş Drive: Bilgisayara raptedilen bu hard drive’lar, flaş hâfıza kullanır ve bilgisayar bu USB aparatı arasında dosya transferi sağlar. Dov Moran tarafından kurulmuş ve bir İsrail şirketi olan M-Systems tarafından icat edilmiş olup 1,3 milyar dolara 2006 yılında SanDisk’e devredildi. İsrail’de bu aparat ‘Disk-on-Key’ olarak tanınıyor.

ICQ: Mirabilis’in kurucusu Yair Goldfinger ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş ve anında elektronik mesaj gönderilmesini sağlayan bir sistem. Bu konudaki başarı, 1998’de Mirabilis’in AOL tarafından o zamanın en yüksek satış değeri olan 407 milyon dolara satılmasını sağlamıştı.

Waze: GPS uygulamalı bir sosyal navigasyon sistemi. Akıllı cep telefonlarında kullanılması amacıyla Ehud Shabtai ve arkadaşları tarafından geliştirildi. 2014 yılında Waze, Google tarafından 1milyar doların üzerinde bir bedelle alındı.

‘Kiraz’ Domatesler: Günümüzde tüketilen bu tür küçük domatesler, ilk kez İsrail’de Prof. Nachum Keidar ve Prof. Chaim Rabinovitch tarafından İbrani Üniversitesinin Ziraat Fakültesinde HaZera şirketiyle geliştirildi. Bu domatesler sağlıklı bir atıştırmalık olarak ün saldı.

Bu ve benzeri icatlar, İsrail tarafından geliştirildi ve uluslararası piyasada güçlü bir konum sağladı; bu nedenle İsrailliler ile güçlü iş ilişkileri arzu edilir oldu. Bu durumda İsrail iş hayatı kültürü ve İsrailli işadamları ile başarılı bir şekilde çalışabilmek için nelere dikkat edilmesi hakkında araştırmacı yazar, yazının başında zikrettiği ilkeler ile ilgili ayrıntılara şu şekilde girer:

GAYRI RESMÎLİK

İsrail iş yaşamı kültüründe gayrı resmilik çeşitli şekillerde ifade edilebilir. Örneğin, işyerinde basit bir giyinme şekli, değişik yönetim düzeylerindeki çalışanların eşitlik içeresinde kanaatlerini ifade edebilmeleri, şahsî sualler sorabilme ve takma isimler kullanabilme şeklindeki samimiyet…

Öykü: İsrailli bir şirkette çalışan bir kadın ve erkek, New York’taki global bir firmanın bir davetine gitmişler. Erkek çalışan toplantıya kot pantolonla gidince saygısızlıktan ayıplanmış. Lakin gece kıyafetiyle giden kadın onu açık düşünceli ve samimî bir kültürden gelmiş olmasıyla savunmaya çalışmışsa da, başarılı olamamış. Birçok ülkede iş hayatında resmi giyinmek ve saygı performans ölçütü olmak ile birlikte; İsrail’de bu pek böyle değildir. Şahıslar sıcak bir iklimde, rahat kıyafetler ile çalışmaya alışmıştır. Performans ölçütüne gelince… O da kişinin işteki başarısıyla orantılıdır!

İsrail’de gayrı resmî olmak aynı zamanda kişilerin birbirlerine nasıl davrandıkları ile de ilgilidir. Örneğin ilk tanışma toplantılarında veya iş görüşmelerinde İsrailliler size kolaylıkla şahsî hayatınızla ilgili, evli olup olmadığınız hususunda veya çocuklarınızla alâkalı sorular sorabilir; hatta size takma isminizle hitap edebilirler. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun dahi takma bir ismi vardır: Bibi. Bu tür isimler bir yakınlaşma hissi, hatta arkadaşlık doğurur. Küçük İsrail’de bu olumlu bir davranıştır ve hemen herkes birbirini tanır.

Geert Hoftsede, karşılıklı kültürel ilişkiler konusunda yaptığı bir araştırmada, kültürel etkenlerin yönetimsel tarzlar üzerindeki vurgusunu inceledi. Hoftsede, 70’li yıllarda çeşitli ülkelerde IBM’in farklı departmanlarında çalışan 72 bin kişiyle anket yoluyla bir araştırma yaptı. Çalışanlar arasında iş tatmini hakkında yaptığı araştırmada; uluslararası bir şirket olmakla beraber yönetimsel tarzın güçlü bir şekilde yerel kültürün etkisinde olduğunu saptadı ve standart bir tarz olamayacağı kanısına vardı. Organizasyon ve idare etmenin verimliliği, kuşkusuz yerel kültüre olduğu kadar hiyerarşik güç farkının da kale alınmasıyla ilişkilidir. Ancak İsrail’de işyerlerinde göreceli olarak hiyerarşide bir eşitlilik teneffüs edilir. Örneğin Alman disiplini ile yetişmiş kadın bir ekonomik danışman, İsrail’deki çalışanları üst makamlardaki yöneticilerine karşı ‘saygısız’ bulmuştur. Gerçekten de İsrail’de çalışanlar, yöneticilerine karşı fikirlerini serbestçe ve güvenle anlatır. Keza sıkı bir hiyerarşik düzenin olduğu Çin’den gelen bir genç adam da, çalışanların yöneticilerine adlarıyla hitap etmesini büyük bir hayretle ifade etmiştir…

Devam edecek