Vaethanan – Şabat Nahamu : GERÇEK BİR LİDER

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
6 Ağustos 2014 Çarşamba

Moşe şimdiye kadar deneyimlemediği bir girişimde bulunmaktadır. Farklı 515 Tefila yapmak suretiyle Tanrı’nın onu affetmesini ve Erets Yisrael’e girme iznini vermesini beklemektedir. Moşe bunu yaparken bazı kanıtlardan hareket eder. Öncelikle Tefila’sı sıklıkla kabul edilen bir kişidir. Altın buzağı sonrasında, meragelim günahında, Korah olayında daha birçok olayda Tanrı’nın verilmiş kararları olmasına rağmen Moşe Tefila ile bunu değiştirebilmiş ve toplumun yok olmasını engellemiştir. O halde affedilmek ve Erets Yisrael’e girebilmek için Tefila iyi bir yöntemdir. Moşe, Tefila için zaman da belirlemiştir. Altın buzağı olayında Moşe Tanrı’nın kızgınlık anında değil daha sonra Tefila yapmış ve Tefila’sı kabul görmüştür. O halde şimdi Tefila için uygun zamandır çünkü ortada kızgınlık yaratacak bir şey yoktur. Dahası Tanrı Erets Yisrael için Moşe’ye izin vermeyecek olsa Sihon ve Og savaşlarından onu muzaffer olarak çıkarmazdı. Moşe bu savaşlardan muzaffer çıkmasını da Tanrı’nın isteğinin bu yönde olduğu şekilde yorumlar.

Sifri adlı kaynakta anlatılan bir öykü yukarıdaki düşüncelerinde Moşe’nin düştüğü yanılgıyı ortaya serer: bir prens babasını son derece kızdırdıktan sonra babası tarafından saraydan kovulur ve bir daha asla saraya dönmemesi konusunda uyarılır. Prens babasının bu kararını fazla ciddiye almaz. Bir süre sonra saraya dönmeye karar verir. Yavaşça giriş kapısından geçer. Kimse onu durdurmayınca cesaretlenir ve ikinci kapıya oradan da iç avluya yönelir. Hala onu kimse durdurmamıştır. Artık içeride babasının onu beklediğinden ve affettiğinden emindir. İçeriye girmek üzere iken babasının sert sesini duyar. “Yeter dur artık. Sana saraya asla dönmemeni söylemiştim.”

Moşe’nin bütün Tefilaları ne yazık ki Tanrı tarafından kabul edilmez. Moşe Erets Yisrael’e girme isteğinin aslında manevi olduğunu söyler. Erets Yisrael’de yapılabilecek mitsvaları yapmak peşindedir. Tanrı Moşe’yi bu mitsvaları ‘yapmış’ olarak kabul edeceğini belirtir. Moşe defalarca girişimde bulunsa da sonuç değişmez. Moşe bu kez de on üç merhamet özelliğini söyler. Ancak buradan da sonuç çıkmaz.

Toplumu için kendi isteklerinden kolayca vaz geçen, Tanrı’nın onu büyük bir toplum yapma teklifine bakmayan Moşe nasıl oluyor da kendisi için bu kadar çok şey istemektedir? Yoksa toplum artık Moşe için önemli değil midir? Bu sorunun cevabını Midraş Tanhuma verir: Tanrı iki büyük yemin ettiğini ve sadece birini iptal edebileceğini Moşe’ye bildirir. Birinci yemin Moşe’nin çölde öleceğidir. İkinci yemin ise Bene Yisrael’in yok edileceğidir. Tanrı tercihi Moşe’ye bırakır. Moşe gerçek büyük bir lider ve halkını çok seven bir peygamber olarak tarihi bir cümle kullanır. “Moşe gibi bin tane ölsün de Bene Yisrael’den hiç kimse kaybolmasın.”