Yitro - Bu günde

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
27 Ocak 2016 Çarşamba

'Bahodeş aşelişi letset Bene Yisrael meerets mitsrayim bayom aze bau midbar Sinay – Bene Yisrael’in Mısır’dan çıktığı (yılın) üçüncü ayında bu günde Sinay çölüne geldiler.” (Şemot 19/1)

Pasuğu okurken ‘bayom aze – bu günde’ terimi farklı bir çağırışım yapar. Normal şartlar altında o günde demesi gerekirken bu günde ifadesi kullanılmaktadır.

Her şeyden önce Tora bir hikâye kitabı değildir. Yaşamımıza anlam katan, yön veren, aile yaşamımızı düzenleyen, sürekli olarak içinde yenilikler keşfedilmeye açık sonsuz ve canlı bir kaynaktır. Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’vK’L’) Tohahat Hayim adlı kitabında anlatılan hikâye tadındaki bütün sözlerin bizlere mutlaka bir şeyler öğretmeye yönelik olduğunu ve bu şekilde algılanması gerektiğini ifade etmektedir. Pesah Agadası okunurken nasıl ki kişi kendisini o anda Mısır’dan çıkıyormuş gibi hissetmesi gerekiyorsa, kişi her gün kendini Sinay dağında Tora alıyormuş gibi hissetmesi ve bunun bilincinde olması gerekir. En temel duaların başında gelen Şema duasının birinci ve ikinci bölümünde yer alan ‘metsaveha ayom – sana bu güm emretmiş olduğum’ veya ‘metsave ethem ayom – sizlere bu gün emretmekte olduğum’ sözleri okunurken hazanın ‘ayom – bu gün’ sözcüğünde kısa bir ara vermesi gerekir. Bu durum Tora’nın alındığı gün kadar güncel, geçerli ve orijinal olduğunu göstermesi yönünden önem taşır.

Phil Chernofsky’ye göre bu gün zamanın çok üstünde olan Tora için aslında o gün’dür. Yahudiler Sinay Dağında yaşadıkları tecrübeyi ve olağanüstü deneyimi hissetmeye devam ettikleri sürece Tora eğitimi, öğrenimi ve uygulaması her zaman aynı heyecan ve güncellikte devam edecektir.

Bir kişi Erets Yisrael’e gittiği zaman ‘aliya’ yaptığı söylenir. Tora bunu Avraam Mısır ülkesinden geri döndüğü zamanda kullanmıştır: “Vayaal Avram mimitsrayim.” Benzer şekilde Tora okumaya davet edilen bir kişi ‘aliya’ yapar. Buradaki çıkış aslında yücelme anlamında bir çıkıştır. Çünkü Tora’yı okuma, öğrenme ve anlama mitsvasını yapmak üzere hazırdır. Birinci berahada kullandığı ‘Aşer bahar banu mikol aamim – bizi bütün toplumlar arasından seçen’ terimi asıl ayrıcalığı ve neden seçildiğimizi devamında söylemektedir. “Venatan lanu et torato – ve bizlere Tora’yı veren.” Bizi seçen veya seçilen toplum yapan aslında Tora’yı kabul etmemizdir. Tora’yı seçmek sureti ile çok büyük bir sorumluluğu da benimsemiş oluyoruz. İkinci berahada yer alan “aşer natan lanu torato torat emet – bize gerçek Tora’yı veren” cümlesi bizim için asıl ödülü de devamında zikretmektedir. “Vehaye olam nata betohenu – içimize ebedi yaşamı ekti.” Tora öğrenmek ebedi yaşam için de bir kaynaktır. Berahayı bitiren cümle ‘noten aTora’dır. Normal şartlar altında geçmişte verilmiş olan Tora için şimdiki zaman kipini kullanması uygun değildir. Ama yukarıda da belirttiğimiz gibi her gün bizim için Tora’nın tekrar tekrar verildiği gündür. Bu yüzden Tora her zaman günceldir.

Tora okumaya davet edilmek bizi ne kadar yüceltirse ondan uzaklaşmak bizi o kadar düşürür. Erets Yisrael’den gitmek ‘yerida – iniş’ olarak nitelendirilir. “Vayered Avram mitsrayma” diyen pasuk bunu anlatmaya çalışır. Tora öğreniminden, okumaktan, mitsvaları yerine getirmekten imtina etmek, yapmamak, öğrenmemek, istememek bilelim ki mutlak bir düşüştür ve ne yazık ki günümüzde bu düşüşü fazlasıyla hissediyoruz.

Tora’dan önce ve sonra okunan iki berahada toplan kırık kelime vardır. Bu da Moşe Rabenu’nun Sinay Dağına her çıkışında kaldığı kırk gün ile örtüşmektedir.

Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’vK’L’) Teilim’in 68. mizmoru için bir yorumda bulunur. Bu mizmor Tora’yı aldığımız Şavuot Bayramında okunan mizmordur. 68 sayısı aynı zamanda “HAYİM – YAŞAM” sözcüğünün nümerik değeridir.  Yani uzun ve güzel yaşam isteyenler için en emin yol Tora öğreniminden geçer.