TSAV: Mucizeleri küçültmek

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
25 Mart 2015 Çarşamba

Vayikra kitabının başlangıcında okunan aynı ismi taşıyan peraşa kurban konusunda detaylı bilgiler verir. Bu hafta okuduğumuz Tsav peraşası da bu bilgilere devam eder görünümdedir. Bu hafta okunan peraşada da yine kurban türleri sıralanmakta ve nasıl uygulanacağı öğrenilmektedir. Bu kurban türlerinden bir tanesi ‘ola’ kurbanıdır. Ola kurbanı her gün iki kez sunulan bir kurban türüdür. Bu kurban sabah ve öğleden sonra arz edilmektedir. Günümüzde bu kurban Bet Amikdaş olmadığından yerini Şahrit ve Minha adını verdiğimiz dualara bırakmıştır.

Mizbeah sürekli faaliyette olan bir yerdir. Üzerinde hiçbir zaman sönmeyen ateş vardır ve devamlı olarak yanmaya devam etmektedir. Bu bir mucizedir ama Sefer Ahinuh’un öğretisine göre bu kapalı olan bir mucizedir. Çünkü Kohenler her sabah Mizbeah’ın ateşini canlandırmak için odun atmakla görevlendirilmişlerdir. Her ne kadar bu atılan odunlar bu kadar güçlü ve devamlı bir ateşi yakmaya muktedir olmasalar da bu işlem gerçekleştirilmektedir.

Bu olay Tanrı’nın mucizelere ilişkin görüşünü ve dünyayı nasıl idare ettiğini göstermesi yönünden önem taşımaktadır. Bu söylediğimizi örnekleme yaparak kanıtlamaya çalışalım:

Nuh tufanı öncesinde inşa edilen gemi üç futbol sahası büyüklüğünde devasa bir gemidir. Ancak bu kadar büyük bir gemi bile bu kadar çok hayvan türünü barındırabilecek yeterlilikte değildir. Onların bir arada barınması kesinlikle bir mucize sonucu olmuştur. Ancak Tanrı gemi inşası ile mucizeyi minimalize etmiştir.

Kızıldeniz geçişi açık bir mucize gibi görünür ama burada da mucizeyi kapalı hale getiren bir adım vardır. Bir gece önce devamlı olarak esen doğu rüzgârı denizin yarılması için önemli bir gerekliliği sağlamıştır. Elbette sadece esen rüzgâr ile bu kadar büyük bir ayrılmanın bu denli uzun sürmesi mümkün değildir ama mucize biraz daha kapalı konuma getirilmiştir.

Yaşamın kendisi bir mucizedir. Ağaçların köklerinden yukarıya su çıkması bir mucizedir. Görüp görebileceğimiz her şey bir mucizedir ve Tanrı’nın bir hediyesidir. Ancak Tanrı sadece mucizelere güvenmememiz için bunları kapalı konuma getirmektedir.

Tsav – emret. Mucize dahi olsa bir çaba göstermeleri için emret diyen peraşamız sanki o günlere değil günümüzde yaşayan bizlere seslenmektedir.   

Bu hafta Şabat Agadol. Pesah öncesinin Şabat günü. Büyük mucizeleri yaşamış bir halk olarak inancımızı ve güvenimizi bu gün her zamandan daha fazla korumak zorundayız. Sahip olduklarımızı aktarmak ve Pesah Seder sofrasını asla terk etmeyecek çocuklar yetiştirmek mecburiyetinde olduğumuzu asla akıldan çıkarmamak gelecek nesle yapılabilecek en büyük iyiliklerden biridir.