NOAH: Tsadikler ve hasidler

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı 0 yorum
22 Ekim 2014 Çarşamba

“Bunlar Noah’ın soyudur. Noah dürüst biriydi, kendi neslinde kusursuzdu. Noah Tanrı ile birlikte yürürdü.” (Bereşit 6/9) Bu cümleye baktığımızda Tora Noah’ın dürüstlüğünü ve kusursuzluğunu övmektedir. Bereşit 6/5’e baktığımızda da bu övgüyü teyit eden bir cümle ile karşılaşırız. “Noah Tanrı’nın gözünde beğeni bulmuştu.” Bu iki cümle Noah hakkında olumlu bir tablo çizerken nedense Rabiler birçok yerde Noah hakkında söylenen olumlu sözleri olumsuz anlayabilmek için neredeyse çaba gösterirler. Aslında bu davranışın bir nedeni mutlaka vardır ve bunu anlamaya çalışacağız.

Hakkında olumlu olmayan açıklamalarda genellikle Noah,  Avraam ile karşılaştırılır. Bilindiği gibi bazı bilgeler Noah’ın kendi neslindeki dürüstlüğünün daha iyi bir nesilde daha da iyi olacağını ifade ederken bazı bilgeler ise Noah’ın daha iyi bir nesilde parlamasının mümkün olmadığını söylemektedir. Aslında Noah ile Avraam’ı karşılaştıran en güzel midraşlardan biri Bereşit Raba’da yer almaktadır. Midraş “Noah Tanrı ile birlikte yürürdü” cümlesini esas alarak Noah’ın dürüst bir şekilde yürümek için Tanrı’nın desteğine ihtiyaç duyduğunu öğretmektedir. Hâlbuki Avraam için pasuk “önümde yürü ve kusursuz ol” demektedir. Midraş bu pasuk için Avraam’ın dürüst ve iyi biri olarak Tanrı’nın desteğine ihtiyaç duymadan Tanrı’nın gösterdiği doğrultuda önünde yürüdüğünü öğretmektedir. Rabi Yaakov Hillel Amida’nın on üçüncü berahası olan ‘al atsadikim berahası’ hakkında şunları öğretir: ‘Beraha tsadikim ve hasidim üzerine diye başlar ancak hasidimden söz etmeden Tanrı tsadiklerin desteği ve sığınağıdır diye noktalanır. Noah bir tsadik örneği olarak Tanrı’nın desteğine ihtiyaç duymaktadır. Avraam ise bir hasid örneğidir. Bu destek olmadan ilerleyebilecek bir yeteneğe sahiptir.’

Noah’ın gemiye binerken tufan sularının etkisinde kalması, tufan sonrasında yetiştirdiği bağ ile kendini sarhoşluk derecesine götürecek yanlışı yapması Noah’ın olumlu olmayan yanlarını ortaya koymaktadır. Bağ dikme konusunda Tora “vayahel Noah – ve Noah başladı” derken aslında ‘başlamak’ için kullanılan sözcüğün ‘nithalel’ yani yozlaştırmak sözcüğü ile aynı kökten geldiğine işaret etmektedir.

Noah’ın bu kadar olumsuz bir şekilde değerlendirilmekte olduğunu anlayabilmek için kâinatın neden yaratıldığına bir kez daha bakmak gerekir. Be – reşit yani reşit uğruna yaratılan kâinat için iki başlangıçtan söz edilir. Mişle’nin 8/22 cülesinde yer alan ‘reşit darko’ yani yolunun başlangıcı olan Tora ile Yirmiyau 2/3’de yer alan ‘reşit tevuato’ ilk ürünü yani Yisrael toplumu. Bir başka deyişle Tora’yı kabul edecek ve uygulayacak bir Bene Yisrael toplumunun atasının kim olacağı henüz belirsizdir ve Noah bu görev için adaydır. Noah bu görev için seçilememiştir. Onun yerine Avraam bu seçimde başarılı olmuş ve Yisrael toplumunun ilk atası olmaya hak kazanmıştır. Rabi Hillel bu hakkın nasıl kazanıldığını Ramhal’in öğretisi doğrultusunda şöyle kaydeder:

“ Avraam kendi güzel eylemleri doğrultusunda tek başına seçilerek yüksek bir konuma yerleştirilmiş, insan ırkının ulaşabileceği en yüksek düzeye uygun en üstün ve en kıymetli ağaç olarak belirlenmiş ve kendisi gibi dallar üretme ayrıcalığı ona bahşedilmiştir.” Yani insanlık tarihinde yer alan birçok ulus bu üstün ağacın dallarının bir yansımasıdır. Bir başka deyişle de hepimizin içinde bu önemli ağacın dallarından bir parça bulunmaktadır. Hepimizin içinde bir hasid olma potansiyeli vardır. Bu durumda sorulabilecek önemli bir soru aklımıza gelmektedir. Biz bu durumda ne yapmaktayız?

Günümüzün maddiyata gereğinden fazla önem veren dünyasında teknolojik gelişmelerin getirdiği stresli ortamda yaşamımızı idame ettirmeye çalışırken asıl hedefimizden gün be gün uzaklaşmaktayız. Asıl hedef ‘reşit darko’ olan Tora’nın uygulanmasıdır. Ancak bu hedef gün geçtikçe daha zor ulaşılabilir olmaktadır çünkü geleceğimizin teminatı olan gençler ve çocuklarımız bu eğitim hedefi ile büyüyememektedirler. Bu hedefin ulaşılabilirliğinin azalması toplum için büyük sorunları da beraberinde getirmektedir. Toplum olarak yaşadığımız sorunların hepsinin kökeninde Tora ve mitsvalardan uzaklaşmak yatar. Sifre adlı kaynağın öğretisi doğrultusunda asimilasyon dediğimiz sorunun ilk adımı Tora öğrenmekten vazgeçmektir. İşte bunun için daha da geç olmadan hedef yenilenmesine gitmek ve Tora ile mitsvaların uygulanmasını yaşamımızın ana hedefi haline getirmek gerekir. Bu hedefe ulaşmak günümüz dünyasında çağdaş bir insan olarak yaşayan herkes için mümkündür. “Tamu uru ki tov Ad – tadınız ve göreceksiniz ki Tanrı iyidir” diyen Teilim denemeden bunun başarılabileceğinin görülemeyeceğini söylemektedir.

 

1 Yorum