Türkiye İsrail ilişkilerinin hal-i pür melali

Denis OJALVO Köşe Yazısı
13 Şubat 2013 Çarşamba

30 Ocak 2013 günü İsrail’in Şam’ın banliyösündeki Jamraya semtindeki bir askerî araştırma birimini ve Suriye’den Lübnan’a uçaksavar füzeleri taşıyan bir konvoyu vurması Türkiye’nin İsrail ile olan ilişkilerinin geleceğine ilişkin çok açık mesajlar verdi. Dışişleri Bakanı Sn. Davutoğlu’nun Esad’ın kendi halkını vururken İsrail’e tepki vermemesini kınaması, Başbakan Sn. Edroğan’ın ise İsrail’i “Şımarık Çocuk” olarak nitelendirmesi iki ülke arasındaki ilişkilerin yakın zamanda düzelmeyeceğinin göstergesi olarak algılandı.  Necmettin Erbakan’ın deyimiyle ilişkilerin düzlemesi bağlamında “Kadayıfın altı henüz kızarmadı.” 

Türkiye açısından durum tespiti

Türkiye İsrail ile ilişkilerinin ulusal menfaatlerinden olan götürüsünün bunlara olan getirisinden daha fazla olduğunu düşünüyor. Diğer bir deyişle, Arap ve Müslüman sokağı nezdinde yatırmış olduğu “One Minute”  kapitalinin kâr paylarını tahsil etmeye devam ettiğini var sayıyor.

Türkiye İsrail ile olan ilişkilerini ABD’nin tahammül  edebileceğini var saydığı asgari seviyede sürdürüyor. Ancak kendi menfaatine uygun olduğunu düşündüğü dış ticari ilişkileri devam ettiriyor.

Türkiye’nin Ortadoğu’daki komşularıyla olan ilişkilerinin mevcut durumu göz önüne alındığında, hedef küçülttüğünü, Bölgesel Ağabeylik hedeflerini Kuzey Irak Kürt Yönetimi ve  Esad sonrası yeni Suriye yönetimiyle sınırlandırdığını görüyoruz.  Bu tavır hem gerçekçi hem de hayati önemde. Zira Esad sonrası Suriye’nin ve oradaki Kürt bölgesinin yapısının ve ilişkilerinin nasıl olacağı Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.

Türkiye Esad rejiminin elindeki silah ve cephane envanterinin  fazla zarar görmeden kurulması muhtemel Müslüman Kardeşler hükümetinin eline geçmesine sıcak bakıyor.

Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY)  adanın güneyine ait ekonomik bölgede doğal gaz arama ve istishaline karşı çıkıyor.  Bu bağlamda, İsrail’in GKRY ile yapmış olduğu enerji konusundaki ortaklığı bir meydan okuma gibi algılıyor. Sondaj faaliyetlerini yürüten Noble Energy firmasının ABD’li olması duruma uluslararası bir boyut katıyor1. GKRY Türkiye’den algıladığı tehdidin riskini yaymak için Fransız ve İtalyan şirketleriyle de anlaşmalar imzaladı.2  TPAO’nun aynı bölgede sismik araştırmalar yaptığı kayda geçti.

Türkiye, GKRY’nin İsrail ile ortaklaşa yaptığı enerji faaliyetleri konusundaki tutumunun ABD ve AB nezdinde dikkatle izlendiğini not ediyor.

Türkiye İran’ın nükleer bir güç olma olasılığından, bunun bölgesel güç dengelerini Türkiye aleyhine çevireceğinden, son derece rahatsız. Ancak İran ile olan 20 Milyar Dolarlık Ticaret hacmi (Türkiye’nin toplam ticaret hacminin %5’i)  ve Türkiye’nin petrolünün %51’ini ve Doğal gazının %18’ini İran’dan temin etmesi iki ülke arasındaki karşılıklı bağımlılığa işaret ediyor.3

Türkiye’nin İsrail ile olan dış ticaret hacmi 4 Milyar USD civarında (2011)  (Türkiye’nin toplam ticaret hacminin %1’i)

İsrail açısından durum tespiti

İsrail’in temel sorunu İran’dan algıladığı yaşamsal mahiyetteki nükleer tehdit. Bu sorunla ABD’nin askeri ve siyasi, AB’nin siyasi desteği olmadan başa çıkması mümkün değil.

İkinci temel sorunu müttefikleri olan ABD ve AB’nin Filistinli Araplarla yapılacak barış görüşmelerinde İsrail’i savunulamaz mahiyette olan 1949 Ateşkes sınırlarına (1967 sınırları) geri çekilmeye zorlaması.

İsrail, Hamas kontrolündeki Gazze ile güce dayanan, Filistin Özerk Yönetimi kontrolündeki Batı Şeria ile belli bir işbirliğine dayanan bir denge tesis etmiş durumda.  Kurulacak olan yeni İsrail hükümetinin bu cephelerde siyasi icraata geçmesi bekleniyor.

İsrail’in öncelikleri, kurulduğu 1948 yılından beri, varlığını tartışma konusu yapan komşuları yüzünden yaşamsal nitelikte: Müslüman Kardeşler yönetimindeki Mısır ile olan 1979 tarihli barış anlaşması bu ülkenin ABD ile olan ilişkilerinin bir türevi durumunda ve “Soğuk Barış” olarak nitelendiriliyor. 1994’te Kral Hüseyin zamanında varılmış olan anlaşmaya riayet edilmekle birlikte 1922 öncesinde tarihi olmayan Ürdün’ün kahir nüfusunun Filistinli Arap kökenli olduğu cihetiyle söz konusu topluluğun orta vadede sandık yoluyla veya silah zoruyla idareyi ele alacağını var saymak mümkün. Suriye, içinde bulunduğu iç savaş yüzünden İsrail’e sorun çıkaracak durumda değil. Ancak, Sünni radikallerin kontroluna girebilecek bir Suriyenin bir barış partneri olabileceği konusunda İsrail hayal kurmuyor. Hizbullah’ın siyaseten etkin olduğu Lübnan ise mevcut konjonktürde henüz sorun teşkil etmiyor.

İsrail’in iç barışa ilişkin temel bir sorunu, dindar kesime mensup talebelerin askerlik hizmetine ilişkin muafiyetlerinin mevcut parlamento aritmetiği çerçevesinde artık sürdürülemez olması ve bu kesimin üretken olmayıp devlet bütçesine yük teşkil etmesi yüzünden istismar edildiğini düşünen geniş toplumu germesi.

İsrail, Türkiye ile olan ilişkilerinin 1990’lardaki ideal konumuna dönemeyeceğini içselleştirmiş durumda. Amacı, ikili ilişkilerin bölgesel konularda ve özellikle rejimi çökmekte olan Suriye bağlamında istişareyi mümkün kılacak mekanizmaların çalışır seviyeye gelmesi.

Türkiye ile ilişkilerin asgari düzeyde seyretmesi İsrail’in dış ilişkileri üzerindeki sınırlayıcı etkisini kaldırmış ve onun gerek Ermeni gerekse Kıbrıs Rum ve Yunanistan konularına ilişkin siyasetlerinde elini rahatlatmıştır. İsrail’in, Yunanistan ve GKRY ile olan ilişkileri ortak doğal gaz projeleri dolayısıyla içine Doğu Akdenizin güvenliği de dâhil olmak üzere stratejik bir boyut kazanmıştır. Türkiye hava sahası üzerindeki ortak tatbikat imkânını kaybeden İsrail bu eksiğini Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya ile askeri ilişkilerini geliştirerek telafi etme yoluna gitmiştir.

İsrail’in Türkiye ile olan dış ticaret hacmi 4 milyar USD civarında (2011)  (İsrail’inin toplam ticaret hacminin yüzde 2,8’i)

İsrail’in Azerbaycan ile mükemmel ilişkileri var. İsrail ve Türkiye, vatandaşları Azerbaycan’a vizesiz girebilen iki ülkedir. İsrail’in Azerbaycan ile olan dış ticaret hacmi 4 Milyar USD’a ulaşmış durumda.4 (Azerbaycan’ın toplam ticaret hacminin yüzde 10’u)

Bu kadar farklı öncelikleri olan Türkiye ve İsrail ortak bir paydada buluşabilirler mi?

Bu sorunun ideolojik ve jeopolitik olmak üzere iki ayrı cevabı var:

İdeolojik açıdan, Türkiye, güney sınırında Suriyeli Araplardan ve Kürtlerden oluşturmayı tasarladığı Sünni bir blokun liderliğine oynamakta. Bu konudaki ideolojik ve jeopolitik rakibi nükleer bir güce dönüşmekte olan İran.  Söz konusu mutasavver Sünni blokun hedefindeki diğer ideolojik rakibi ise İsrail olarak görünüyor.

Jeopolitik açıdan ise Türkiye’nin İsrail ile ortak olan menfaatlerini aşağıdaki şekilde özetlemek mümkün:

Şii İran etkisindaki Suriye rejiminin çökmesi İran’ın Akdeniz coğrafyasıyla bağını koparacağı için İsrail açısından stratejik bir kazanım olarak değerlendiriliyor. Bu aynı zamanda Lübnan’daki Hizbullah örgütünün İran kaynaklı lojistiğinin kesilmesi anlamına geliyor. İsrail ABD’nin müttefiği olan Türkiye etkisindeki bir Suriye’yi İran etkisindeki bir Suriye’ye tercih ediyor.  Diğer yandan ideolojik saiklerle hareket edebilecek bir Türkiye’nin Suriye üzerinden İsrail ile bir çatışma mecrasına girmesi arzulanmayan bir olasılık.

İran’ın nükleer bir güç olmasının önlenmesi, bu ülkeden tehdit algılayan her iki ülkenin ortak menfaati.

İsrail ve Türkiye arasında metal, otomotiv, petrokimya mamulleri ve organik kimyevi maddelere ilişkin ciddi bir ticaret hacmi söz konusu.

2008’deki 560.000’lerden 80.000’in altına düşen Turist adedinin yükseltilmesi ortak bir menfaat.

Türkiye Kafkasya ötesi ve İran Irak kaynaklı enerjinin Kerkük-Yumurtalık, Bakû-Tiflis-Ceyhan, TANAP, gibi projelerle Avrupa’ya iletilmesi için bir dağıtım iletim (Hub) merkezi konumunda. İsrail’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile beraber Akdeniz tabanından çıkaracağı gazı Kıbrıs ve Anadolu üzerinden Avrupa’ya ulaştırması bölgesel barış ve işbirliğine hizmet edebilecek eşsiz bir fırsat gibi görünüyor.

Söz konusu ilişkilerin alacağı seyrin billurlaşması için Suriye’de yeni bir statükonun oluşması gerekiyor.

 

1  http://enerjigunlugu.net/2012/09/12/kibris-gazina-israilli-ortak/

2  http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/22538665.asp  7 Şubat 2013

3 http://online.wsj.com/article/SB10001424127887324352004578136973602198776.html 23 Kasım 2012

4  http://www.csmonitor.com/World/Middle-East/2012/0426/What-s-the-Israel-Azerbaijan-connection