Paris’in gizli restoranları

Sibel CUNİMAN PİNTO Köşe Yazısı
12 Aralık 2012 Çarşamba

Paris’te son yıllarda gizli saklı, yasadışı restoranlar açılıyor. ‘ Ne demek bu?’ demeyin, buyrun anlatayım.

2007 yılında Seattle’lı iki şef Laura Adrian ve Braden Perkins Paris’e taşındılar. Arkadaş edinip sosyal çevrelerini genişletmek amacıyla evlerinde haftada iki kez yemek partileri düzenlemeye başladılar. Birbirlerini tanımayan 10-15 kişiyi evlerinde ağırlıyor, taze mevsim malzemelerinden hazırladıkları 10 çeşitten oluşan tadım menüsünü şarap ve şampanyayla eşleştirerek sunuyorlardı. Hobi olarak başlayan ve Hidden Kitchen (Saklı Mutfak) adını verdikleri bu konsept kulaktan kulağa yayıldı, bloglar ve sosyal medya kanalıyla tanındı. Zevkli yemek muhabbetleri çevresinde şık ve samimi bu ortam o kadar büyük sükse yaptı ki rezervasyonları aylarca öncesinden doldu. Bu büyük ilgi sonucunda çift ‘saklanmak’tan vazgeçti, ‘underground’dan yeryüzüne çıktılar ve Verjus Paris adını verdikleri restoran ve şarap barlarını açtılar. İngiliz Rachel Khoo, Paris’e Cordon Bleu’de okumak için geldi, La Petite Cuisine(Minik Mutfak) adını verdiği apartman dairesinde çarşamba ve cumartesi öğlenleri iki kişilik restoran işletmeye başladı! İki kitap yazarı Khoo bu işi üçüncü kitabına malzeme toplamak için yaptığını söylüyor.

Guerrero&Wisnoski ikilisi Soul Kitchen Super Club’da Paris’te ender bulunan fusion tadlar etrafında şekillendiriyorlar özel gecelerini…

Bu akıma son eklenen Once Upon a Table’da, Seine Nehri kıyısına demirlemiş geminin içinde, çoğu restoranın kapalı olduğu Pazartesi akşamları toplanılıyor. Bu gizli restoranı diğerlerinden farklı kılan, tadılacak yiyecekten önce kullanılan malzemenin tarihinden, özelliklerinden bahsedilmesi. Örnegin girişte trüf yağıyla lezzetlendirilmiş yerelması çorbasını tatmadan önce yerelmasıyla ilgili bilgi veriliyor, II. Dünya Savaşı sırasında nasıl yaşamsal önemi olduğu anlatılıyor.

Bu tarz bir gastronomik macera ilginizi çektiyse Paris’e yolunuz düşerse ‘yabancılarla ortak bir masada toplu yemegi’ mutlaka deneyin derim.

Bu ayki yazımızı içinde bulunduğumuz Hanuka haftasına yaraşır bir tarifle bitirelim. Hanuka geleneksel olarak yağda kızartılmış yiyecekler demek ama ben fırında daha hafif bir tarif paylaşacağım. İyi bayramlar!

 

Patates, Pırasa ve Elmalı Latkes (50 adet)

2 bütün yumurta + 1 yumurta beyazı (hafifçe çırpılmış)

2 pırasa (incecik kıyılmış)

2 yeşil elma

4 orta boy patates

50 gram galeta unu

Zeytinyağı, tuz, karabiber

Fırını 200°C’da ısıtın. Patates ve elmayı rendeleyin, üzerine azıcık tuz serpip en az 20 dakika süzgeçte bekletin, süzün, iyice sıkıp nemini alın. Pırasa ve yumurtalarla karıştırın; un, zeytinyağ, tuz, karabiber ekleyin. Fırın tepsisini yağlayın, kaşıkla/kalıpla 6-7 cm. çapında ince yuvarlaklar oluşturun, üzerine biraz zeytinyağı spreyleyin. 10 dakika fırınlayın, çevirip 7-10 dakika daha fırınlayın. Krema/yoğurtla ya da nar ekşisiyle servis edin. 

 

Şefin tavsiyesi: Aynı tarifi 3 patates, 2 haşlanmış pancar, 1 küçük soğan ve 60 gr. kıyılmış cevizle deneyin, rengine ve lezzetine bayılacaksınız.