Olimpiyatları da vurmuşlardı

1972’de Münih Olimpiyatlarında dönemin ‘11 Eylül’ü yaşanmıştı. İsrailli sporcular, 30 yıl önce akrabalarının katledildiği Almanya’ya bu kez barış oyunları adına gelmiş ama yine katledilmişlerdi. İsrail 20 yıl boyunca 11 sporcusunun intikamını aldı. Lâkin bölgede sorunlar yerinde saymaya devam ediyor.

www.twitter.com/basyazar

İvo MOLİNAS Köşe Yazısı
25 Temmuz 2012 Çarşamba

Yusuf Romano doğumundan altı yıl sonra Libya’dan ailesiyle birlikte rahat yaşayacaklarına inandığı Filistin topraklarına gitmişti 1946’da. İsrail’in kuruluşundan tam iki yıl öncesinde. Mimar olarak mesleğine yöneldiğinde, güçlü fiziği ile ülkenin önde gelen milli haltercilerinden olur. Bu özelliği onu 1972’de Münih’te düzenlenen olimpiyatlarda ülkesini halterde temsil edecek bir sporcu yapacaktı. Ancak oyunların ilk gününde yarışırken dizinden çok talihsiz bir kaza geçirir ve oyunları terkedip ülkesine ameliyat olmak için dönmeye karar verir. 6 Eylül’e uçak bileti ayarlanır. 4 Eylül gecesi takım arkadaşları ile ‘Damdaki Kemancı’ oyununu izledikten sonra odasına çekilir. Ve o gece sabaha karşı olimpiyat tarihinde bir ilk yaşanır.

Filistinli ‘Kara Eylül’ örgütüne mensup sekiz terörist Olimpiyat Köyünün yüksek duvarlarından atladıktan sonra İsrailli sporcuların bulunduğu binaya girer ve uykularında olan on bir İsrailliyi rehin alır. Karısı ve üç çocuğu bir gün sonra Yusuf Romano’yu beklerken o, kahramanlık yapıp teröristlere ekmek bıçağıyla saldırır, ikisini yaralayınca gözü dönmüş Filistinliler acımasızca onlarca kurşun yağdırır bir metreden. Romano’nun İsrail macerası orada biter.

Almanya 5 Eylül 1972 günü, Holokost’tan sonra kara bulutların dağıldığını sandığı bir dönemde Yahudilerle ilgili yeni bir kara sayfa yaşatıyordu dünyaya, bu kez istemese de.

Sekiz kişilik terörist tim, Romano gibi direnen bir güreşçiyi de hemen katlettikten sonra geri kalan dokuz sporcuyu rehin alır ve İsrail’den karşılığında cezaevlerinde yatan 234 Filistinliyi serbest bırakmasını ister.

Dünya şoktadır. Büyük infial olur. Arap ülkelerinden sadece Ürdün saldırıyı kınar. Kral Hüseyin olayı, ‘uygarlığa karşı vahşi bir saldırı’ olarak niteler.

Teröristler pazarlıktan bir sonuç alamayacaklarını anladıklarında Alman yetkililerden, rehinelerle birlikte Mısır’a gitmek için bir uçak ayarlanmasını isterler. Kabul edilir. Ve akabinde 1970’lerin ‘11 Eylül’ü yaşanır Alman havaalanında. Sekiz teröristi etkisiz hale getirip rehineleri kurtarmak isteyen beş Alman keskin nişancı 5 Eylül gecesi düzenlenen operasyonda başarılı olamaz. Teröristler kurtulamayacaklarını anladıklarında dokuz İsrailli sporcuyu ilk önce makineli tüfeklerle sonra da el bombalarıyla öldürür. 6 Eylül sabahının ilk ışıklarına kadar süren çatışmada beş terörist öldürülürken bir Alman polis hayatını kaybeder. Oyunlar, tarihinde ilk kez geçici olarak durdurulur. 6 Eylül akşamüstü 80 bin kişinin ve 3000 sporcunun katılımıyla büyük bir anma töreni yapılır. Arap ülkelerinden hiçbiri ülkelerinin bayrağının yarıya indirilmesini kabul etmez. Oyunlar bir gün sonra tekrar başladığında İsrailli geri kalan sporcuların tamamı ile yedi altın madalyalı ABD’li Yahudi yüzücü Mark Spitz ve kimi diğer sporcular bu iklimde ‘yarışamam’ deyip ülkelerine geri dönerler.

Almanya, 1936 Berlin Olimpiyatları’ndaki Nazi imajını temizleyeyim derken 1972 Münih Olimpiyatları’nda Ortadoğu meselesine yenik düşüyordu.

Barış simgesi olimpiyat oyunlarında teröre on bir kurban veren İsrail, hele ölümden kurtulan üç teröristin, daha sonra kaçırılan bir Alman uçağı pazarlığından sonra serbest kalmasına isyan eder ve insan karakterinin en temel ama belki de insana en zarar veren özelliği olan ‘intikam’ duygusuna yenik düşer. Holokost’u yaşamış bir millet olarak kendisine bundan sonra yapılan en ufak saldırıya misliyle cevap verme refleksi geliştiren İsrail, Münih saldırısına karışan ve planlayan Filistinlileri 20 yıl boyunca ülke ülke takip edecek ve hepsini öldürecekti. Arada suçsuz insanların da kaybı yaşanacaktı lâkin...

İntikam duygusu hangi sorunu halledebilmişti ki, bugüne kadar insanlık tarihinde?...

Münih olayının bir başka ilginç sırrı bugünlerde ortaya çıkacaktı. Saldırıyı düzenleyen terörist gruba Almanya’da her türlü lojistik ve bilgi desteği verenlerin neo-Naziler olduğu anlaşılacaktı.

Solcu ve devrimci bir örgütün Nazilerle işbirliğini nasıl değerlendirmek gerektiği Allah’a havale edilecek bir konuydu vesselam.

İsrail’in bugünlerde başlayacak olan Londra Olimpiyatları’nda, 40 yıl önce katledilen sporcuların anısına bir dakikalık saygı duruşu talebinin Olimpiyat Komitesi tarafından reddedilmesi ise bir başka ilginç olay olarak tarihe geçecekti. Tam 17 gün, yani 24480 dakika sürecek oyunlarda 1 dakika için yer bulunamaması nasıl izah edilebilir bir karardı acaba?

Yusuf Romano’nun dul eşi İlana bir kez daha kalbinden vuruluyordu...