Öyle bir hikâye

Violet ALALOF Köşe Yazısı
13 Nisan 2011 Çarşamba

Hikâyemiz ruhun dünyaya gelmek istemesiyle başlar. Heyecanla bedenleşmek için bekleyen ruh çoktan ailesini, yaşayacağı yeri, ülkesini, deneyimleyeceği olayları, hayatı boyunca karşılaşacağı kişileri, yaşayacağı aşkları, mutluluk ve acıları, alacağı hayat derslerini seçmiştir bile… Şimdi sıra bir an önce dünyaya gelerek tekâmülü için planladıklarını yaşamaya gelmiştir… Bu defa neleri deneyimlemek istediğine karar vermiş bir halde heyecanla sırasını beklemektedir…

Ayrıca içinde bütün insanlık için taşıdığı hediyesi de vardır. Sadece ona ait olan, sadece onun kendine özgü şekliyle yapacağı, yapmaktan çok keyif alacağı ve bunu bütün insanlarla paylaşacağı özel yetenekleri onun dünyaya getireceği hediyeleridir. Bu yetenekler onun hayatı dolu dolu yaşamasını ve bütün diğer ruhlarla oynayacakları yaşam oyununda kendi payına düşen misyonunu yerine getirmesini sağlayacaktır. Onun yeteneğini keşfetmesi ve paylaşması eksik kalırsa oyun hiçbir zaman olması gerektiği gibi oynanamayacaktır. Bir puzzle’ın parçalarından birinin eksik kalması gibi…

Bütün bu donanım ve heyecanla dünyaya doğru atlamaya ve dünyada doğmaya hazırlanan ruha gitmeden önceki son sesleniş gelir : “Bütün bunları unutacağını unutma! Hepsi içinde gizli olacak! Kendi yarattığın koşullar  ve hayatına çekmeyi en ince ayrıntısına kadar beraberce planladığınız diğer ruhlar eğer seni mutsuz eder ve acı çekersen onları kendi tekamülün için senin hazırladığını hatırla!!  Tek yapman gereken içine bakarak, bütün unuttuklarını tekrar hatırlamak! Sakın korkma, her şey sende.Tek bakman gereken yer kendi için! Hiç bir şey senin isteğin dışında olmayacak. O yüzden oyununu iyi oyna; sev ve sevil; eğlen ve eğlendir; ışık ol ve al!!...

Seslenişi ruhunun her bir zerresine damgalayarak ruh yeni bir doğuşa gider. Ruhun istekli ve heyecanlı yolculuğu başlamıştır. Kendini bütün hayatı boyunca tekâmülünü sağlayacak öğreneceği ve öğreteceği kendi seçmiş olduğu aileye doğru atar. Şimdi o “anne” diyeceği dişinin bedeninde bir tohumdur artık… Serüven başlamıştır. Yeni bir hikâyeye kadar…