ŞOFETİM: Dürüstlüğü izlerken dürüst olabilmek

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
11 Ağustos 2010 Çarşamba

Pshische’li Rabi Simha Bunim “Tsedek, tsedek tirdof – dürüstlük dürüstlük izleyin” cümlesini farklı bir şekilde açıklamaya çalışır. Dürüstlüğü izlerken dürüst olun. Yargının gerçek sonucuna varması için her istenen yöntem kullanılamaz. Kullanılan yöntemlerde de dürüstlükten ödün verilmemelidir.

Ticarette iyi ve kötü iş adamları genellikle getirileri ile doğru orantılıdır. İşin sonunda iyi bir kazanç elde eden iş adamı başarılı, zarar eden iş adamı da başarısız olarak bilinir. Bu durum maddiyatın daha egemen olduğu iş dünyasında normal kabul edilse de etik dünyada, maneviyatın daha egemen olduğu bir yerde her zaman doğruyu göstermeyebilir.

Rabi Hayim Shmulevitz Masehet Zevahim 101 B’de ve Vayikra Kitabı Şemini peraşasında yer alan bir olayı bizlere nakleder. Aaron oğullarının ölümünden sonra bir yakılmalık takdime ile ilgili Moşe ile tartışmaya girer. Aaron kendi yaptığının doğru olduğunu iddia ederken Moşe bu konuda Aaron’u azarlar. Ancak daha sonra gerekli araştırma yapıldığında Moşe, Tanrı’nın emrinin Aaron’un yaptığı gibi olduğunu kabul ve ilan eder. “Haklısın. Tanrı gerçekten senin dediğin gibi bizlere emretti ancak ben unuttum.” (Vayikra 10/20)

Rabi Shmulevitz bu noktada çok önemli bir konuya dikkatimizi çeker. Eğer Moşe burada unuttuğunu söylüyorsa bu Tora’nın ebediliği ile ilgili bir ikilem yaratabilir. Eğer Moşe bunu unuttuysa başka şeyleri de unutabilir. O zaman karşımızda bir ikilem vardır. Hâlbuki Moşe şöyle deseydi olay farklı olurdu. “Benim sana öğrettiğim doğru olandı evet haklısın.” Ancak Moşe burada tek bir sorumluluğunun olduğunun bilincindedir. Doğruyu her zaman doğruyu söylemek. Tora’nın ebediliğini korumak Moşe’nin görevi değildir. Onun görevi doğruyu söylemektir ve Moşe de bunu yapmıştır.

Talmud bir başka ilginç konuya da değinir. Eğer bir kişinin suçluluğunu araştıran Sanhedrin’in 71 üyesi de onun suçlu olduğunu söylerse dava düşer. Herkesin suçlu dediğini düşünelim. En son üye olarak da biz yüzde yüz kişinin suçlu olduğuna eminiz ama suçlu dersek dava düşer. Demezsek mahkûm olur. Yapmamız gereken sadece doğruyu söylemektir.

Or Ahayim sonucun ne olacağına bakmaktansa görevimizin doğruyu söylemek olduğu konusunda bizleri ikaz eder.  Tora’nın etiği uyarınca görev ve yapılması gereken her zaman dürüst olmaktır. Biz işleyişten sorumluyuz. Sonuçlar ise Tanrı’nın işidir ve O her zaman ne yaptığını bilir.