Siyonist inekler

Geçenlerde sınırın güney tarafında otlayan inekler kuzeye geçip Baathaiil’den su içmişler. Bunun üzerine Lübnan gazeteleri basmışlar yaygarayı: “Siyonist inekler sularımızdan içiyor!”.

Haymi BEHAR Köşe Yazısı
26 Ağustos 2009 Çarşamba

Baathaiil Lübnan’ın İsrail sınırı yakınında etrafı yeşilliklerle kaplı küçük bir göl. 

Arazi engebeli ve ormanlık olduğundan iki ülke sınırını tellerle, duvarlarla ayıran keskin bir engel yok. 

Geçenlerde sınırın güney tarafında otlayan inekler kuzeye geçip Baathaiil’den su içmişler. Bunun üzerine Lübnan gazeteleri basmışlar yaygarayı: “Siyonist inekler sularımızdan içiyor!”.

İnek bu ya anlamıyor tabi huduttan, devletten. Dağ başında otlanırken susamış, sokmuş güneşten pişen kafasını Baathaiil’in serin sularına…

Ama Ortadoğu’da hayat böyle basit ve doğal hareketleri affetmeyecek kadar katı.

Baathaiil’in sularından içme cüretini gösteren ahlâksız Siyonist ineklerden biri gölün kenarında aniden nalları dikince kriz (!) uluslararası boyut kazanmış.

İki ülkeyi ayıran sınıra konuşlanmış BM kuvvetlerine bağlı İspanyol askerleri de krizi çözmek adına yaratıcı bir çözüm bulmuşlar: Baathaiil Gölü’nün çevresini iki metre yüksekliğinde demir bir duvar kapamak!

İşte dört asır boyunca Amerika kıtasını sömüren, yerel halkı katleden, engizisyonlarla yüz binlerce insana işkence yapan ve Endülüs’ten kovalayan İspanya’nın 21. yüzyılda Ortadoğu barışına yaptığı somut katkı!

Ortadoğu, ineklerin bile “siyonist”, “mücahit” diye ayrıştırılıp, etiketlenebileceği yeryüzünün en verimli propaganda alanı.

Jerusalem Post Gazetesi için yazan Filistinli gazeteci Khaled Abu Toameh’in “Ben Arap bir Müslüman’ım ve dürüstçe yazabileceğim tek yer, bir Yahudi gazetesi” cümlesi Ortadoğu’nun propaganda gerçeklerini özetliyor.

Ortadoğu aynı anda bütün çelişkileri de bir arada barındırıyor. Medya savaşlarında kılıçlar çekilmişken sahada İsrail ve Filistin yönetimi arasında Oslo günlerinde bile görülmemiş olumlu bir işbirliği zemini sağlanmış durumda.

Filistin Başbakanı Salem Fayad’ın uyguladığı sıkı ekonomik program meyvelerini veriyor. Batı Şeria’da işsizlik azalmış, büyüme %7’ye çıkmış.

ABD tarafından eğitilen 75bin kişilik Filistin Polis Gücü terör saldırılarını tamamen durdurmayı başarmış. Militan yetiştiren kampların yerini üretim atölyeleri, fabrikalar almış.

Terör eylemleri Batı Şeria’da sıfıra inmiş yaşam kalitesi son onbeş yılın en yüksek seviyesine ulaşmış ama herkes birkaç ineğin akıbetinin peşinde…