Yazmasam olmazdı...

Onursal Başkan Bensiyon Pinto'nun : "Anlatmasam Olmazdı" adlı anı kitabını dikkatle okumak gerekir. Özellikle içine kapanık bir cemaat olan Türk Yahudi Cemaati'nin bir başkanının anılarını kaleme alması başlı başına bir dönüm noktası oluşturuyor.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
10 Eylül 2008 Çarşamba

Rahmetle andığım müşterek bir dostumuz İsak Kohen’in evinde ilk kez 25 yıl kadar önce karşılaşmıştım kendisi ile. Sonrasında iki dönem cemaat başkanlığı, onursal başkan olarak görev yaptığı senelerde, gazetenin yayın koordinatörü olarak hem bir dost, hem görevim gereği Bensiyon Pinto’yu daha yakından tanımak olanağını buldum.

Her zaman görüşlerimizin örtüştüğünü söyleyemem, ama bundan doğal bir şey olabilir mi? Ancak Bensiyon’u takdir etmemek, onun Türk Yahudi Cemaati’ne katkılarını göz ardı etmek, insan ilişkilerindeki maharetine, bilgi birikimine, yenilikçi vizyonuna hayran kalmamak mümkün mü?

Bensiyon, icraatı süresince kimseyi incitmeden, kalp kırmanın Yaradan’ı kırmak olduğunun bilincinde tatlı dille, ancak görüşlerinden de ödün vermeden karşısındakini ikna etmeyi bilmiş, ola ki birine birazcık içerlemişse de hemen o kişinin gönlünü almakta gecikmemiştir. Sevilmenin, unutulmamanın, her daim takdir edilmenin birinci koşulu da bu değil mi?

 Bensiyon Pinto, kızı gibi sevdiği UÖMO Türkçe- Edebiyat Bölüm Başkanı Tülay Gürler’in kaleminden “Anlatmasam Olmazdı” adlı kitabında deneyimlerine bizleri ortak ediyor. Doğan Kitap tarafından yayımlanan yapıtın sadece sayfalarını karıştırıp bir göz atabildim.

Ancak dört yıllık bir süreçte tamamlandığını duyduğum ve ne yazık ki daha okuma fırsatını bulamadığım bu anı kitabı hakkında duygularımı kaleme almaktan kendimi alıkoyamadım. Biliyorum ki, kitap elime ulaştığında tüm merakımı gidermek için bir solukta, o gece sabahlamak pahasına 372 sayfayı devireceğim. Belki de aman bitmesin diye keyfine vara vara her gün 10 sayfa okuyup bir ay boyunca mutlu olacağım, bugün de bir şeyler öğrendim diyebileceğim.*

Pek çok tanıdığım gibi, eşim Nelly de benimle aynı heyecanı paylaştığından acaba çözüm iki ayrı kitap mı almak?..

 Kitabın arka kapak yazısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şu satırlarına rastlıyoruz: “Kaleme aldığınız anılarla yansıtacağınız tecrübe ve birikiminizin de toplumsal barışımıza, birlikte yaşama kültürümüze katkıda bulunacağını düşünüyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”

Özellikle içine kapanık bir cemaat olan Türk Yahudi Cemaati’nin bir başkanının anılarını kaleme alması başlı başına bir dönüm noktası oluşturuyor. Onursal Başkan’ın; “Geniş Toplumda Yahudi Olmak” alt başlığını taşıyan kitabının “yaşama kültürümüze katkıda bulunacağına” içtenlikle inanıyorum.

Gazetecilikte sözcük sayıları çok önemlidir. Zaman olur görüşlerin, mesajların aktarımında 1500 kelime yetersiz kalabilir, zaman olur 400 sözcük yeter de artar bile. Ben bu hafta gündemi belirledim, fazla söze ne hacet…

Bu yıl 6. sı düzenlenen ve gazetemizde geniş bir şekilde aktardığımız  “Yahudi Kültürü Avrupa Günü” her yılki gibi son derece başarılıydı. Tüm emeği geçenleri kutlarım.

  • Yazımı tamamladıktan sonra kitabı edindim ve bir gecede yarıladım.