Rachida Dati ayrımcılığa karşı

Ortadoğu’da İsrail ile Filistin arasında süregelen çatışma ortamı nedeniyle dünyada ve özellikle Avrupa’da antisemitizm yükselişe geçerken, Fransa’nın ilk Müslüman Bakanı Rachida Dati gibi akil kişilerin seslerinin güçlenmesini umalım.

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
19 Mart 2008 Çarşamba

Kuran’ı Kerim’de Yahudi dini ve İsrail oğulları ile ilgili birçok olumlu ayete yer verilen açık mektup Kudüs’teki El Kuds Üniversitesi Rektörü, Bosna Baş Müftüsü, Hollanda Rotterdam İslam Üniversitesi Yardımcısı gibi çok sayıda Müslüman âlim tarafından imzalanmıştı. İki din mensupları arasındaki ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan ve son derece olumlu bir görüş açısı sergileyen bildirinin Türk medyasında da yer bulmasını diliyorum.

Fransız Yahudilerini temsil eden çatı kuruluşu CRIF’in bir davetine katılan Fransa’nın ilk Müslüman Bakanı Rachida Dati’nin konuşması bu bağlamda büyük önem taşımaktadır.

Adalet Bakanı Dati, İran’ın uluslararası arenadaki davranışlarının Batı’nın değerleri ile çatıştığını, hiçbir ülkenin kendi kurallarını tüm dünyaya dayatamayacağını ve Akdeniz ülkelerinin ortak kültür mirasları çerçevesinde oluşturacakları birliğin bu ülkelerin her alanda daha ileri gitmelerini sağlayacağını belirtti.

Fas ve Fransız vatandaşı olan Rachida Dati, CRIF üyelerine şöyle seslendi; “ (…) Sizin, ülkemizin zenginliklerini bozan şiddete, antisemit ve ırkçı akımlara karşı savaşınızı paylaşıyorum. Sizin her türden ayırımcılığa karşı ödün vermeyen mücadelenizi paylaşıyorum. Çünkü demokrasiye karşı tek bir saldırıya göz yumulması tüm demokratik değerlerin sarsılması anlamını taşır. Sonuç olarak sizinle birlikte her türlü haksızlığa karşı verdiğiniz savaşı destekliyor ve yaşantım boyunca sürdürdüğüm bu mücadelede bugün başarıya ulaşabilmek için daha fazla imkânlara sahip olduğumun bilincini taşıyorum.

Bu akşam aranızda isem, Fransa’nın farklılıklarını değerlendirebilmesinin bir sonucudur. Bu Fransa’nın içinde barındırdığı her farklı kültürün, her türden yaşam biçiminin, laiklik ilkeleri çerçevesinde, karşılıklı saygı kuralına bağlı olarak her düşünce ve dini inancı bir arada yaşatan Fransızların Fransa’sı olmasının bir kanıtıdır.

Bu akşam aranızda isem, Yahudi cemaati ile aramdaki özel bir yakınlığın sonucudur.  Cumhuriyet ilkelerine bir saldırı niteliği taşıyan ve kabul edilemeyecek olan antisemit saldırılar beni doğrudan etkilemektedir, kendimi cemaatiniz ile özdeşleştiriyorum. Bana köklerimi, tarihimi anımsatıyorsunuz. Fas’ta annemin yaşadığı Yahudi mahallesini hatırlatıyorsunuz.

Fransa, bir arada yaşamaya karar vermiş farklı köken, inanç ve düşünce sahiplerinden oluşmuştur. Bu gece burada Hıristiyan, Müslüman, Yahudi temsilcilerinin varlığı bu gerçeğin bir kanıtıdır.”

Bakan CRIF’teki konuşmasında, farklı düşünce ve kültürlere saygı gösterilmesi gerektiğini ve her türlü ayırımcılığa cezai hükümlerin uygulanacağını belirtti.

Diğer yandan kuruluşunun 60. yıldönümü münasebetiyle, Paris Kitap Fuarı’nda İsrail'in onur konuğu ilan edilmesi, Fransa'daki İslami çevrelerin yanı sıra birçok Arap ve İslam ülkesinin tepkisini çekti.

Fransa'daki İslam Örgütler Birliği Başkanı Et-Tehami İbriz, internet sitesinde fuar ile ilgili olarak; “Gazze'deki Filistinli kardeşlerimizle dayanışmaya girmek ve maruz kaldıkları katliam ve saldırıları protesto etmek için boykot kararı almış bulunuyoruz” açıklamasında bulundu.

Her şeye karşın dünyada sağduyunun üstün gelmesi yakın gelecekte pek olası görünmüyor. Ortadoğu’da İsrail ile Filistin arasında süregelen çatışma ortamı nedeniyle dünyada ve özellikle Avrupa’da antisemitizm yükselişe geçerken akil kişilerin sesleri umarım güçlenir ve anlam kazanır.