Kosova dersleri

Haymi BEHAR Köşe Yazısı
27 Şubat 2008 Çarşamba

İki Milyon nüfuslu, denize çıkışı olmayan Kosova’nın bağımsızlık ilan etmesine Rusya çok şiddetli tepki verdi.

“Batı” ile Rusya arasında tırmanan gerilim soğuk savaş günlerini aratmıyor.

Tek taraflı bağımsızlık ilanı üzerine Westphalia Barışı ile başlayan “devletlerin egemenliği” üzerine kurulu  uluslararası sistemin çökeceğini dahi söylendi.

Rusya yetmişten fazla otonom bölgesinde onlarca etnik gurubu barındırıyor. 400 yıllık uluslararası sistemin çökeceği feryadı ondan.  Tek taraflı bağımsızlık ilanı uluslar arası hukukta emsal yaratma riski taşıyor. Benzer sorunları nedeniyle Romanya, İspanya ve Güney Kıbrıs ta Hayır kampına katıldı.

Kosova’nın birçok ülke tarafından tanınmasının, KKTC’nin tanınması yolunu açma “tehlikesi” bile Papadopulos’u koltuğundan etmeye yetti.

Birleşmiş Milletler’e üyeliğini Rusya’nın engelleyeceği görünen   Kosova’yı kısmi bir izolasyon bekliyor. Rusya, soydaşı Sırbistan’a arka çıkıyor. Müstakbel Rusya devlet başkanı Dimitri Medvedev’in sürpriz Belgrad ziyareti Slav dayanışmasının en somut göstergesi.

AB ve ABD’nin Kosova’nın bağımsızlığının önünün açması ile Türkiye, güçlü tarihsel bağları olan Kosova’yı ilk tanıyan ülkerlerden biri oldu.

Bu jet hamleyle Türkiye ağırlığını, küresel terazinin yine batı tarafına vermiştir.

Batı’ya sırt çevirip Rusya ve Çin ile stratejik ortaklık kurmanın kısa ve orta vadede hayal olduğu sanırım artık görürülmüştür.

Kosova’nın bağımsızlık ilanına en çok Avrupa’nın ayrılıkçıları sevindi. Belli bir coğrafyada toplanmış bağımsızlık isteyen gurupların listesi  uzun:  İspanya’da Basklar ve Katalanlar, Belçika’da Flamanlar, İtalya’da Sardunya.  

Etnik veya dini temeller üzerine kurulmuş ayrılıkçılık, ulus devletler için kabus senaryosudur.

İspanya’da Basklar bu mücadeleyi yarım asırdan fazla sürdürüyorlar..

Ulus devletlerin faşist milliyetçiliğe kayması, mikro devletçilik akımlarını tetikliyor.

Basklar Franco diktatörlüğü döneminde anadillerinde eğitim ve yayın yasağına maruz kaldılar. Çocuklarına Baskça isimler vermeleri, yerel bayraklarını kullanmaları yasaklandı. Sonuçta kişi başına düşen geliri AB ortalamasının %20’sinin üstünde olan bu bölge 1959’da Franco karşıtı ETA partisinin kurulmasıyla bağımsızlık mücadelesine girişti.

Ulus devleti yaşatmak için din ve etnik köken dışında toplumun tamamını kucaklayabilecek ortak paydalar bulmak şarttır. Atatürk milliyetçiliğini etnik milliyetçilikten ayıran temel vurgu dil, kültür, yurt ve yurttaşlıktır. Bu birleştirici unsurlar Moiz Kohen (Munis Tekinalp) ve Avram Galante gibilerinin Kemalizmin en ateşli savunucularından olabilmesine imkan tanımıştır.

Sırp milliyetçiliği işi faşizm ve soykırımcılığa vardırdığı için Kosova’nın kendini Sırp ulusundan dışlanmış hissetmesi doğaldır. Benzer koşullar Franco İspanyası için de geçerlidir. Türkiye terörle mücadeleyi kesin olarak kazanmak için askeri başarılarla beraber teröre yandaş kazandıran ekonomik, kültürel ve siyasi koşulları da ortadan kaldırmalıdır. 

Türkiye, daha önce yapılan kara harekatlarından farklı olarak bu kez PKK kamplarını ele geçirerek, asıl sorun olan örgüte sağlanan lojistik desteği kesme hedefindedir. Bu stratejik hedefin gerçekleşmesi için özellikle Zap kampının alınması yaşamsal öneme sahip.

Harekatla ilgili iki kritik nokta süre ve sivil kayıp dengesinin korunmasıdır. Irak tarafında sivil kayıp olmadığı sürece, Barzani ve yandaşlarına uluslar arası kamuoyunu etkileme silahı verilmeyecek böylece PKK’ya en ağrır darbeyi vurabilmek için Türkiye zaman kazanacaktır.

ABD’nin fiili egemenliğinde bulunan Irak’ın toprak bütünlüğü Irak’ın komşuları kadar kadar ABD’nin de çıkarınadır. Barzani yönetimi inatçı siyasetiyle aldığı ABD desteğinin sınırına geldi. Türkiye’ye harekat imkanı verilmesi bunun en somut kanıtıdır. Yıllardır  “ABD Irak’ı bölmek istiyor” diyenlerin ne kadar da yanıldıkları ortaya çıkmıştır. 

Türkiye’nin Kosova’nın bağımsızlığına verdiği hızlı ve güçlü destek, devletin tepesinde de emsal teşkil etme endişesinin taşınmadığını gösteriyor.