Biçare bir kulum ben

Köşe Yazısı
17 Ocak 2008 Perşembe

Yakup ALMELEK


Sevgili okurlar,

Şiir en sevdiğim edebiyat türlerindendir. Bu türe marşları da ekleyebilirim. Şiir için  ‘’güzel sanatların bir üyesidir’’ demek olası. Şiirde resim de vardır. Şu da var ki şiirin içeriğindeki resim görülmez ancak hissedilir.  

Yıllar ve yıllar önce bir okur arkadaş, sohbet sırasında bana ‘’ kendini anlatsana ‘’demişti. Şunu yazmıştım o zaman.

Gel dediler geldim.

Git dediler gittim

Dur dediler durdum

Ben artık uydu oldum

Sanayinin indinde

Ticaretin izinde

Bir iş hır güründe

Vallahi çok yoruldum

Şöyle bi nefes alsam

Neşeme neşe katsam

Şu ölümcül yaşamda

Feleğe çelme taksam

Rahmetli Jak Deleon’un bir sözü vardı. ‘Şimdiye kadar hiçbir eleştirmenin heykeli dikilmedi’ derdi. Çok haklıydı. İnsanlar eleştiri sevmiyorlar. Ancak kişi kendi kendisiyle dalga geçebilir. Kendini ti’ye alabilir. Buna diyecek yoktur. Şimdi de bugünkü halimi karalayayım.

 

Şirketim kırk yaşında

Ve devamlı koşuda

Başımda bolca beyaz

Değer mi bu çabaya

 

Pek çok şey imal ettim.

Adım adım düz gittim

Bu gün arkama baktım

Bir karış yol gitmişim.

 

Anı ve öykü yazdım

Okuruma adadım

Olur a bir gün tutar                  

Ve rüyamda alkışlar

 

Tiyatroyu çok sevdim

Oyun yazayım dedim

Beş oyunum var şimdi

Sizden özür dilerim

İki oyun oynandı

Birazcık yuhalandı

Bunlar olağan dedim

Kendim teselli ettim

 

Üç oyun beklemede

Sıraları gelince

Onlar da ıslıklanır

Yakup haddini alır

 

 

 

Yayınevi aradım,

ARİON’a rastladım

Her yazdığımı verdim

Basar mısınız dedim

 

Bi gözden geçirdiler

Hayret, kabul ettiler

Şimdi laf aramızda

Bence hata ettiler

 

Kim okur yazdığımı

Ruhsuzlar dünyasını

Ellerinde kalacak

Heyhat, yazık olacak

 

Benim bir günahım yok

Valla zorla yapmadım

Niyetimde hinlik yok

Safderun bir yazarım

 

Tanrım yardım et bana

Şu biçare kuluna

Tek başına kalırsa

Pek bir şey yapamaz da…