Bir konserin düşündürdükleri

Küreselleşen kültür, gençler arasındaki iletişimsizlik, gerçek dostluklar yerine sanal arkadaşlıklar tüm değerler gibi Yahudi kültürünün de giderek yitirilmesine yol açıyor. Hanuka Bayramı`nda yaşanan bir ilk sanki ne yapmalı konusunda yol gösterici nitelikteydi...

Yakup BAROKAS Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Gazetede bir e- posta alıyoruz; ‘Türkün Yahudisi olmaz’ diye. Türk ve Yahudi sözcüklerinin yan yana gelmesini bile ne yazık ki hoş göremeyen, farklı dinden vatandaşlara karşı bir tutum sergileyen marjinal bir kesim var ülkemizde, Hrant Dink’e kurşun sıkan, İho Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Andrea Rombopulos’a saldırı düzenleyen…
Diğer yandan devletin zirvesi; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Köksal Toptan Yahudilerin Hanuka Bayramı’nı kutluyor aralık ayı içinde. Yine Başbakan Erdoğan Vitali Hakko’nun vefatı üzerine ailesine baş sağlığı diliyor.
Bir ikilem yaşanıyor. Ama bu ikilem bizden kaynaklanmıyor; Türklüğümüzden bir an dahi şüphe etmiyoruz. Hatta İsrail’e göç eden yüz bin Türk Yahudisi bile o ülkede ‘Türk’ diye adlandırılıyor, hala Türk televizyon kanallarını izliyor, Türkçe konuşuyor ve Türkiye’deki gelişmelerle ilgilenmeyi sürdürüyor. İsrail’deki Türkiyelileri temsil eden kuruluşun, ‘Türkiyeliler Birliği’nin en önemli amaçlarından biri Türkiye- İsrail ilişkilerinin gelişmesi.
İbadetimizi her daim Türk Devleti’nin Cumhurbaşkanı’na şükranlarımızı sunmakla tamamlıyoruz. Çünkü yaşanılan ülkeye sadakat Tora’nın bir emri.
Evet, bizim cemaat olarak Türklüğümüz konusunda en ufak bir tereddüdümüz yok iken hala farklılıkları içine sindiremeyen, ‘öteki’ne karşı önemli- önemsiz nedenlerle kin duymayı ve bu kini eyleme dönüştürmeyi amaç edinenler ne yazık ki bir ölçüde ülkenin imajını zedeliyorlar.
Yahudi kalınarak Türk olunamaz mı ve Yahudiliğin korunması için ne yapılmalıdır?
İlk soruya yanıtımız ‘tabi ki olunur’ şeklindedir. Bir Yahudi devleti olan İsrail dışında ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, Macaristan, Rusya gibi pek çok ülkenin Yahudi yurttaşları olduğu bilinen bir gerçek ve bu olgu o ülke vatandaşlarınca yadırganmıyor. Peki, Türk Yahudilerini hala yabancı olarak gören zihniyet değişebilir mi bilemiyorum.
‘Yahudiliğin korunması için ne yapılmalıdır?’ sorusu ise daha bir karmaşık. Tora, Yahudiliğin temel taşlarından biridir. Ancak dine inanmayan Yahudiler de mevcut ve onların Yahudi olmadıklarını ileri süremeyiz.
Yapı Kredi Yayınları’ndan ‘Demir Raylar’ ve ‘Badenheim 1939’ adlı kitapları yayımlanan ünlü İsrailli yazar Aron Appelfeld’e göre; “Ailene, köklerine, geçmişine bağlı değilsen havada kalır, kimliğini yitirirsin.”
Demek oluyor ki Yahudiliğin korunması için sadece dini bağların güçlendirilmesi değil, Yahudi kültür ve mirasının da öğretilmesi ve aidiyet duygusunun canlı tutulması gerekiyor.
Hanuka Bayramı’nda Neve Şalom Sinagogu’nda bir ilk yaşandı; Yehoram Gaon konseri ile bu kutsal mekân farklı, büyüleyici bir havaya büründü. Ünlü şarkıcının Sefarad ezgilerinden derlediği örneklerin yanı sıra ‘Yerushalaim Shel Zaav’ı söylemesi ile pek çok kişi gözyaşlarını tutamadı, birbirleri ile kucaklaştı.
 Bugünün koşulları altında, bayramları, törenleri, anma günlerini, ‘özü ile bağdaşan’ birleştirici bir anlayış içinde kutlamaya veya anmaya çalışmalıyız. Hanuka Bayramı sırasında Neve Şalom Sinagogu’nda yaşanan duygusal birliği yaygınlaştırmak Yahudi kimliğinin korunmasında doğru yöntemlerden biri olarak ortaya çıkmaktadır.