Benim Attilâ İlhan`im

Avram VENTURA Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba

Attilâ İlhan’ın ölüm haberini aldığımda, Cemal Süreya’nın bir dizesi geldi dilimin ucuna:
"Her ölüm erken ölümdür."
Uzun yıllardır her gün onu okumaya, dinlemeye alışmış bir insan için, onunla ölümü bağdaştırmak gerçekten de zor; ama acı haber, bir gün, beklenmedik bir anda ortaya çıkıyor. Bir dörtlüğünde İlhan, şöyle diyordu:
"günler kısalıyor diye aldatma kendini,
günler değil kısalan aslında senin ömründür"
Gün geliyor, zaman duruyor. Attilâ İlhan, artık aramızda yok. Her döneme damgasını vurmuş, büyük okuyucu kitlelerini etkilemiş ve etkisini sürdüren şiirleri, romanları, deneme yazıları ve senaryoları ile her zaman yaşayacaktır. Anımsadığım iki dizesi şöyle:
"ya uykuda giderse söylemeden son sözünü ölmek var mı farkına varmadan öldüğünün"
Attilâ İlhan’ı 1970 yılında tanıdım. Üniversitede öğrenciydim. O dönemde şiirler, denemeler yazıyordum. O da Demokrat İzmir Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni ve başyazarı idi. En az haftada bir yanına uğrar, söyleşilerinden büyük bir keyif almış olarak evime dönerdim. Beni kaç kez evinde ağırlamış, yaşamının ilginç kesitlerini kendine özgü biçemiyle anlatmıştı.
Düşünüyorum da, o dönemde bile oldukça ünlü bir şair ve yazar olan Attilâ İlhan, yirmili yaşlardaki benim gibi bir delikanlıya sevecenlikle yaklaşmış, yazdıklarımı yapıcı eleştirilerle düzeltmiş, bunları gazete ve dergilerde yayınlamama önayak olmuştu. Bu içten ve sıcak yaklaşımı yalnız bana değildi kuşkusuz. Haftada bir gazetede yer verdiği Edebiyat Eki’ni yönetmekle kalmamış, gençleri bu sayfalarda yer almaları için yüreklendirmişti. Birçok ünlü yazarın, gençlere tepeden baktığı bir ortamda, onun bu konuda gösterdiği ilgiyi unutamam. Nitekim bu gün İzmir’de, yaşıtım olan, kitaplarıyla ülkede ünlenmiş şair ve yazarların çoğu bu sayfalarda yer almışlardır.
Birçok şair adayı gibi, ilk şiirlerimde ondan etkilendiğimi saklayamam. Anlamsız şiirlerin kol gezdiği bir dönemde, o, çarpıcı uyakları ve güçlü sesiyle her zaman okuyucusunu bulmuştur. Sevdalılar onun dizelerine sığınmışlar, devrimciler şiirleriyle coşmuşlardır. Bir başka deyişle, yüksek sesle okunabilen şiirlerin temsilcisi olmuştur.
Herkesin farklı bir Attilâ İlhan’ı var!
Şair, roman, deneme ve senaryo yazarı... Kimi için bir düşünce insanı, kimi için de bir dalaşma ustası. Demokrat İzmir’de başlayan başyazarlık ve sonraki siyasal yazıları... Zaman zaman bir başına da kalsa düşündüğünü söylemekten geri kalmamış, birçok kişinin "nasırına basmaktan" çekinmemiştir.
Benim Attilâ İlhan’ım da herkesten farklı.
Edebiyata yakın olmamda, bu satırların yazılmasında, onun da bir payının olduğunu içtenlikle söylemek isterim.
Ben her şeyden çok, insan Attilâ İlhan’ı özleyeceğim.